Lider stadı terk etmez

BEŞİKTAŞ yarattığı değerleri ne kadar kolayca gözden çıkarıyor böyle?

Haberin Devamı

Cumartesi akşamından bu yana Slaven Bilic, kendini savunmak zorunda kalıyor. Uzun süre 10 kişi kalan ve 3-2 önde olduğu halde Fenerbahçe karşısında maçın ikinci devresinde takımın yediği baskıdan ötürü Hırvat hoca sert bir şekilde eleştiriliyor. Ben de hem maç yazımda hem de bir sonraki analizde hocanın tercihlerine dair muhalefetimi yaptım. Çünkü Beşiktaş, ikinci devre sadece bir kez Fenerbahçe’nin ceza sahasına girebilmiş o da maçın uzatmalarında...

FUTBOL DİREKTÖRÜ NE İŞE YARAR O ZAMAN

Kartal’ın röntgenini kaleci Tolga da çok iyi çekti: “İlk ve son 10 dakika hariç kötü oynadık”. Ertesi gün başta başkan Fikret Orman olmak üzere yöneticilerin de Bilic’e çok kızgın olduklarını öğrendik. Kadıköy’deki ikinci 45’teki oyun ve Bilic’in “Bu şartlarda 1 puan da iyidir” yollu sözleri Beşiktaşlılık duruşuyla bağdaştırılmamış!. Ah şu Beşiktaşlılık duruşu!..
Başkan ve yöneticiler elbet hocalarını eleştirebilir ancak bunun kapalı kapılar arkasında yüz yüze olması gerekmiyor mu? Bakın hoca medya önüne çıkıp geçmiş maç için yaptığı tercihleri tekrar tekrar açıklamak zorunda kalıyor. Aslında medyaya değil yönetime cevap veriyor!..
Hani siz futboldan anlamıyordunuz ve hani siz futbolu profesyonellere emanet etmiştiniz? Çağırırsınız genel direktörünüzü ve ondan bir vaziyet raporu istersiniz. Hoş görmediğiniz mevzuları da onunla paylaşırsınız. Genel direktör dediğiniz sizinle takım arasındaki iletişim kanalıdır nihayetinde. Neden bu profesyonel kanalı kullanmak yerine doğrudan medya kanalını kullanıyorsunuz? Hangi yolun taşları döşeniyor?

Haberin Devamı

CANAYDIN 6-0’DA BİLE YERİNDEN KALKMADI

Başkan Orman, geçen perşembe günü BJKTV’de Bilic ile uzun vadeli çalışmayı düşünüp düşünmedikleri yönündeki bir soruya mealen “Futbol duygusal bir şey değil. Önder Özen’in vereceği raporlara göre oturur değerlendiririz” dedi. İyi güzel, burada profesyonel bir dil kullanan başkanın derbi sonrası da profesyonelce davranması gerekirdi. Gelelim Beşiktaşlılık duruşuna... Kusura bakmayın ama 3-3’ken ve maçın bitimine uzatmalar dahil daha 10 dakikadan fazla bir süre varken rakibin beraberlik golünün gelmesiyle stadı terk edip gitmek de Beşiktaşlılık duruşuyla bağdaşmaz. Rahmetli Özhan Canaydın, takımı 6-0 yenilirken dahi o stadı terk edip gitmedi. Orman, ısrarla “Ben Beşiktaşlıların lideriyim” diyor. Lider kriz anlarında çekip gitmez bildiğim kadarıyla. Lider maç sonu soyunma odasına gider “Canınız sağolsun” der; tıpkı Tolga’nın basın toplantısında “Arkadaşlarımın canı sağolsun” dediği gibi. O Tolga ki Beşiktaş’ta daha senesi dolmamış...

Haberin Devamı

NARTALLO’NUN GOL ATTIĞI MAÇI HATIRLAR MISINIZ?

Evet, Beşiktaş 8 yıl sonra Kadıköy’de galip gelecek fırsatı yakalamıştır ve bunu kullanamamıştır. Keşke 11’e 11 oynansaydı maç. Zira Kartal’ı esir alan Fenerbahçe’nin fiziki gücüne taraftarın hakeme tepkiyle oluşturduğu sinerjinin katkısı da yadsınamaz ki hakem iki taraf aleyhine de bariz hatalar yaptı. Her şey bir yana, Kadıköy’de 3-3’le dünyanın sonu gelmedi. Geçen sezon orada 3-0 kaybedildi. Daha eskilerden bir maç. 1993-94 sezonu, Fenerbahçe 2 Beşiktaş 1. Kartal’ın sadece tek pozisyonu var o da Nartallo’nun golü. Benim izlediğim hiç bir Beşiktaş, o günkü kadar mahkum oynamamıştı...

SİYAH: Beşiktaş’ın pazartesilere mahkum edilmesi.

Haberin Devamı

BEYAZ: Derbide atılan 3 golün de klas olması.

Yazarın Tüm Yazıları