Paylaş
Polis biber gazı stoklarını güncelleyerek, gözaltına alınacakların nakliyesi için planlamasını yaparak, copu/kalkanı hazır ederek beklemeye başladı.
Öğrenciler barikata doğru koşmaya başlayınca bir heyecan dalgası oluşsa da, polisin cop erişimine birkaç metre kala frene bastılar ve “1 Nisan. Şakaaa!” yazılı pankartı açtılar.
Bu haber DEV-LİS’in mesajlarından çok yedikleri dayaklarla haberleşebildiği medyada farklı şekilde yer almasını sağladı.
Sempatik bulunan eylem “Şakacı gençlik”, “Gençler polise şaka yaptı” tarzında başlıklar ve haber metinleriyle okuyucuya/izleyiciye iletildi.
Peki, bu şakaydı....
Şaka olmayan ne?
Bu çocuklar da bir şeyler söylüyorlar.
O “şaka” sırasında da konuştular fakat yazılanlara, televizyon haberlerine bakıyorum ciddiye almamışız.
Neler mi dediler?
“Eşit, parasız, anadilde eğitim istiyoruz” dediler.
“Eteğimden, saçımdan, erkek arkadaşımdan sana ne!” dediler.
“Tutuklu öğrencilere özgürlük” dediler.
“Tinerci değil, onu sokağa atan sistem utansın” dediler.
“Sınavlara inat, yaşasın hayat” dediler.
Dediler, diyorlar ama duyulmuyor.
Marjinal bulunuyorlar, sadece yedikleri dayaklar haber oluyor.
Şaka filan yapan yok aslında diyorum.
Bugün sınav sistemine “can vermenin” acısını yaşıyorsak, dediklerinin şaka olmadığını da görmeliyiz.
Başarısız olmak korkusuyla kalbi duran, canına kıyan çocuklar var.
Şaka yapmıyorlar bence de, şaka olan bu sistem.
Duymazdan gelmek “Bize zaten her gün 1 Nisan” demektir.
“Güleriz işte her gün fena mı?” demektir.
Gülünecek bir şey yok.
Paylaş