Ödüllerin en büyüğü

BU sezon herhangi bir futbolseverin taşıyabileceği yükün kat be kat fazlasıydı. Öncelikle futbolla ilgilenen herkese tebrikler ve büyük geçmiş olsun.

Haberin Devamı

Dün sabah Türkiye’deki çoğu futbolsever gibi karmakarışık işlerle başladım güne. Hürriyet Dünyası’nın yayını için Ayşe Arman’la Kadıköy’den helikopterle havalanıp Anadolu yakasındaki havayı aktarmakla görevlendirilmiştik. Beşiktaş’tan bindiğim vapurla karşıya geçerken içimden şu cümle geçti: “Havada, karada, denizde Cimbom.” Bu hoş bir cümleydi sadece. Kendimi yokladığımda bu kadar inanç duyuyor muyum ben bu şampiyonluğa diye... Cevabım; elbette yüzde yüz tarafından değildi. Benim de her F.Bahçeli ve G.Saraylı gibi şüphelerim, endişelerim, umutlarım ve kabus senaryolarım vardı.
F.Bahçe’nin bu sezon sergilediği mücadele her bakımdan takdire değer. Haklarını verelim öncelikle... Ancak G.Saray normal sezonu derbilerde yenilmeden ve lig sonunda 9 puan farkı yakalayan takımdı.
Süper Final sürecinde tek maç kaybetti. O maçta da üstünlüğü herkes tarafından kabul edilmişti. Geçen sezonun enkazını kaldırmak ve olumlu futbol oynayan bir takım yaratmak güç işti. G.Saray, İmparator tarafından mükemmel şekilde formatlanarak zor bir süreçte iyi futbolla ligi tamamladı. Bu şampiyonluk iki taraf açısından da elbette çok önemliydi. Ancak G.Saray bu kadar kafa karışıklığına tabi olunan bir sezonda şampiyonluk kupasını ebedi dostu, ezeli rakibi F.Bahçe’nin stadında kaldırarak ödüllerin en büyüğüne kavuşmuş oldu. F.Bahçe’yi tebrik ederim. Ama şampiyon G.Saray. Başta Fatih Terim ve yönetim olmak üzere bütün G.Saray camiasını kalpten kutlarım.

Yazarın Tüm Yazıları