Paylaş
Hoş şimdi Süper Final diyoruz ama bu garabetin yaratabileceği sinir ve stres ortamını maçın son dakikalarında gördük. Hakikaten ‘Süper’ (!) oldu. Bu icadı önümüze koyanlar, bu olayları çıkaranlardan daha suçludur benim gözümde...
10 dakikada gerilediler
Maça dönersek, Galatasaray kontrol oyunuyla başladı, kontrol oyunuyla bitirdi. İlk dakikalarda erken bir golle psikolojik dengeyi lehine çevirmek isteyen Beşiktaş, 10 dakikanın ardından rakibine üstünlük kurma becerisini yitirmese de, oyun olarak geriledi. Muslera’nın, Mustafa Pektemek’e adeta tepsi içinde sunduğu pozisyon veya Holosko’nun atmayı beceremediği pozisyon gol olsaydı, elbette başka bir maç konuşuyor olabilirdik.
Galatasaray ezber bozdu
Beşiktaş cephesinde etkili olması beklenen Fernandes ve Quaresma’nın bir türlü oyuna ağırlıklarını koyamamaları maçın kilit noktalarından birini teşkil ediyordu. Sahanın her yerinde yoğun şekilde pres uygulayan Galatasaray, hücumda baskı kuramasa da, rakibinin ezberini bozarak, bir avantaj sağladı. Melo’nun ‘ince’ ofsayt golü, kontrol oyununu oynamak için Galatasaray’ın elini güçlendirdi.
İlk korner 67’de geldi
Maçın ikinci yarısında baskı kurmakta zorlanan Beşiktaş, bir türlü gol bulacak hamleyi yapamadı. Bu baskının bir türlü kurulamadığını gösteren iyi bir işaret, Beşiktaş’ın ilk kornerini 67’nci dakikada kullanabilmiş olmasıydı. Oyuna dahil olduktan sonra Beşiktaş defansını karıştıran Aydın, attığı müthiş golle galibiyeti perçinledi. Deplasmanda 3 puanla başlamak moral açısından Galatasaray’ı epeyce yukarı çekti.
KIRILMA ANI
8: Mustafa Pektemek’in kaçırdığı pozisyondu. Muslera’nın ikramını değerlendiremedi.
Paylaş