İsmet Solak: Tatlı su kahramanları

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Din bezirgánlarının koro halinde Çevik Paşa'ya saldıracaklarını, hatta işi hakaret boyutuna vardıracaklarını az çok tahmin ediyordum.

Çünkü, onlar laik cumhuriyeti yok etmek isterken karşılarına büyük halk çoğunluğu çıkmıştı ve bu çoğunluğun sözcüsü Orgeneral Çevik Bir idi.

Araştırmacı Yazar Ercan Çitlioğlu, güzel bir değerlendirme yaptı:

‘‘Laik cumhuriyet düşmanları, din simsarları, numaracı cumhuriyetçiler ve dış düşmanla bağlantılı olan Sevr dayatmacıları, koro halinde 28 Şubat sürecinin intikamını almak istiyorlar.’’

Dinci gazeteleri bir kenara itip ekledi:

‘‘Laik bütünün temsilcisi olan Çevik Bir, dinci kesimde hedef yapılıyor. Laik geçinen bazı kalem erbabına gelince, onlar tatlı su kahramanlarıdır.’’

Gerçekten öyle. Çevik Paşa ile görüşebilmek, konuşabilmek için takla atanlar, şimdi akla hayale gelmeyecek ucuz hakaretlerle sahneye çıktılar:

‘‘Riyakárlık içlerine işlemiş arkadaş. Şu an Çevik Bir'i görseler yine yağ çekerler, sırnaşıp takla atabilirler.’’

* * *

Din bezirgánları kinlerini kusuyor. Çevik Paşa da bu görüşte:

‘‘Kin kusanları bir süre izleyeceğiz. Hemen açığa çıktılar. Ama halk bu gerçeği görmeye başladı. Diğerlerinin de tıynetleri görüldü.’’

Demek ki, hiçbiri değişimden yana değil:

‘‘Birine çok hayret ettim. Adamda meğer ne düşünceler varmış. Başka bir gazetenin izlediği tutum ise kasıtlı. Nedeni belli, ama böyle olmamalıydı. Ülke ve devlet nerde, bu şahsi sorunlar nerde?’’

Takkeli(!) biri de, Ali Kırca'nın Bir'e, ‘‘Aday mısınız?’’ diye sorduğu sırada benim başımla ‘‘Evet’’ demesini istediğimi yazıyor. Pes vallahi!

Adaylık açıklamasını şaşıran, bunu Çevik Bir'e söyleyen benim. Üstelik, ben hep Demirel'in çok başarılı bir Cumhurbaşkanı olduğunu savunuyorum.

Ancak, Çevik Paşa'nın, cumhurbaşkanını halkın seçmesi halinde bu yarışa girmek istemesini de hem isterim, hem de bu cesaretini kutlarım.

28 Şubat sürecinin onuru ve kıvancıyla yaşayan bir emekli orgeneralin, devlet başkanı seçimine girmesi neden yadırganıyor? Adam, ‘‘Seçim yarışına girerim’’ diyor, ‘‘Darbe yaparım’’ demiyor ki!

* * *

Çevik Paşa'nın önerisi toplumun pek çok kesiminde zaten tartışılıyordu. Bugünkü gidişten herkes şikáyet etmiyor mu? Bizim tatlı su kahramanları, bu sistemden memnun mu? Asıl konu saptırıldı, başka şeyler tartışılıyor.

Ama halk bunu istiyor. Çevik Paşa ile dün yine konuştum:

‘‘Mühim olan asıl meselenin konuşulmasıdır. Ben bunu istedim. Halkımızın istediğini sivil toplum örgütleri, partiler istiyor mu, istemiyor mu?’’

Yani, ‘‘Türkiye'nin çağı yakalaması için kimse bunları konuşmuyor, bana çatıyorlar’’ demek istiyor. Üzüldüğü belli. Ama üzüntüsü bu eleştirilerden değil. İşin kişiselleştirilmesine üzülüyor.

Ben, bana gelen telefonlardan, halkın büyük kesiminde Çevik Paşa'nın konuşmasının heyecan yarattığı izlenimini aldım. Bunu Paşa'ya da sordum:

‘‘Arabamı gören vatandaşlar daha bir heyecanla el sallıyorlar. Bana çok daha fazla yakınlaşma başladı. Bunu bütün şerefimle temin ediyorum. Ama bu saldırıları da vatandaş görüyor. Ve bunlar büyük puan kaybediyorlar.’’

Biraz durduktan sonra devam etti:

‘‘Saldırsınlar! O kadar rahatım ki. Biri, ‘Malzeme fırında' diye yazmış. Çıkarsın malzemeyi de görelim. Neler uyduracak, bekliyorum.’’

Çevik Paşa’nın yoluna devam ettiği anlaşılıyor:

‘‘Bunların dinle, imanla, Allah'la ilgileri yok. Sırf menfaat. Çağdışı kalmış kafalar... Diğerleri de kinlerini kusuyor, hepsi bu!’’

Çıkar ve kin, sevgi ve saygıya ulaşamaz ki!



Yazarın Tüm Yazıları