İsmet Solak: Gözümüz üstünüzde

İsmet SOLAK

Bugün koalisyon partilerinin liderleri bir araya geliyor. Çok önemli bir toplantı. Türkiye'nin kaderiyle ilgili bir konuda karar alacaklar:

- Apo asılsın mı, infaz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına kadar bekletilsin mi?

Gözümüz bu üç liderin üstünde... Yürekler de heyecan içinde.

Yıllarca Türkiye'nin bölünmesine karşı göğsünü siper eden ve şehit düşen gençlerimizin aileleri bu acıyla liderleri gözlüyor.

Ateş düştüğü yeri yakar. Kolay değil, 30 bin insanı yitirdik.

Fidan gibi gençleri toprağa verdik.

Başbakan Bülent Ecevit ve ANAP Lideri Mesut Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi iyice dinlemelidirler. Dinlemek yetmez, anlamak zorundalar.

Her şehit merasiminde MHP'liler tabut başındaydı. Bayrağa sarılı şehitleri aileleriyle birlikte sarılıp öpüyorlardı.

Ülkenin dört bir köşesinde bunu gözlemiş bir gazeteciyim. Güneydoğu'da şehit düşen askerlerin taşınmasında, cenaze merasimlerinde, mezar kazılmasından toprağa verilmesine kadar her işleminde ve daha sonraki dönemlerde MHP'liler acılı ailelere hep sahip çıktılar.

Devlet Bahçeli, şimdi ayağa kalkıp, ‘‘Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyen bir teröristbaşına cezası mutlaka verilmelidir’’ derken, oralardan başlayan talebi dile getirmiş oluyor.

Ecevit ve Yılmaz işte bunu iyi anlamalıdırlar.

Bahçeli de Ecevit'i iyi dinleyip anlamalıdır.

Başbakan Ecevit, yıllardan beri, ‘‘Ben ve partim idama karşıyız’’ diyor.

Şu anda söylediği de budur. Üstelik, daha somut gerçekleri dile getiriyor:

‘‘Apo'nun canlısı değil, ölüsü bize zarar verir.’’

Bunu cümle álem biliyor. Uçan kuşa sorsanız bu gerçeği anlatır.

Apo'yu dört duvar arasında tutmak, insanlardan tümüyle uzak bırakmak, asmaktan daha ağır bir ceza olmaz mı?

Bunu eski bir polis şefine sordum:

- Yaşarken her saniye ölür!

Her saniye ölmek...

Polis şefi devam etti:

- İstediğiniz an, istediğiniz yerde ve istediğiniz yere karşı keman gibi çalarsınız.

İşte gerçek bu. Mantık bunu gerektiriyor.

Ben de Apo'nun asılmasını istiyorum, ama Türkiye'nin çıkarını terazinin kefesine koyduğumda ömür boyu soyutlanmış idam cezasının daha yerinde olacağını düşünüyorum.

Mesut Yılmaz, terörle mücadele etmedi mi? Tüm liderler teröre karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğü için tereddütsüz kararlar aldı ve uyguladı.

Demirel de, İnönü de, Ecevit ve Yılmaz da, Çiller de bu mücadelede Türkiye'nin çıkarını öne aldılar.

Cumhurbaşkanı Demirel, bir yıl önce, ‘‘Türkiye idamın kaldırılmasına hazır değildir’’ diyordu.

Şimdi, AİHM'nin kararının beklenmesini istiyor.

Devlet Başkanı bunda ısrar ediyorsa, herhalde öğrendiği çok önemli bilgiler vardır.

İşte bu yüzden gözümüz üç liderin üstünde...