Paylaş
30 bin cana kıyan terörist Öcalan idam edilsin mi? Yoksa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı mı beklensin?
Üç lider için ‘‘bıçak sırtı’’ bir ortamdayız. Bu kararı vermek çok zor!
- İnfaz, AİHM kararına kadar beklesin mi? Evrak TBMM'ye gönderilsin mi?
12 Ocak günü, ülkenin kaderini de belirleyecekler.
Çünkü bu karar, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giriş yolunu çizecek. Her kim ki, ‘‘Bu işin AB ile ilgisi yok’’ diyorsa inanmayın. AB'nin Türkiye'yle ilgili değerlendirmelerinin önünde Öcalan'ın idam edilip edilmeyeceği var!
Ben şahsen, Apo'nun idam edilmesinden yanayım. Bir Türk vatandaşı olarak milletime bu acıları çektiren bir caninin hayatı beni hiç ilgilendirmiyor.
İdam cezasına karşı olmama rağmen, böyle düşünüyorum. Ve fakat, benim isteğim Türkiye gerçeğiyle örtüşmüyor.
Bu nedenle konuyu Cumhurbaşkanı'na sordum. Yanıtı çok açıktı:
‘‘Karar verilmiştir. İnfaz, yani idam TBMM'nin onayına bağlıdır. Ancaak, TBMM 15 senedir hiçbir kararı onaylamamıştır.’’
Yani, hukuk devleti olan Türkiye'de hiç kimse, ‘‘Şunu asarım, bunu asmam’’ diyemez. Demirel, olayın bir başka özelliğine de dikkat çekti:
‘‘Bir yandan AB adaylığına kabul edildik ve Avrupa'ya entegre olacağız, diye seviniyoruz. Öbür yandan Avrupa şartlarına karşı çıkıyoruz.’’
Şartlar nedir?.. Türkiye, idam cezasının kaldırılmasını henüz imzalamadı. Ama, AİHM kararlarına katılmayı kabul etti. Türkiye şimdi AİHM'ye, ‘‘Sana ne oluyor, sen necisin?’’ diye sorabilir mi? Sorarsa ne olur?
‘‘Bunu derseniz, Avrupa'dan koparsınız. Devlet hizmetleri soğukkanlılık ister. Husumeti, kini, ufuneti kaldırmaz. Karar akılla verilecektir.’’
Bu sözler, belli adreslere yollanan önemli mesajdı. Devlet Başkanı'ndan, yürütmeyi paylaşan üç lidere gönderilmişti.
12 Ocak önemli bir gün olacak. Peki ne olacak? Ecevit ve Yılmaz, AİHM kararının beklenmesinden yana. Devlet açısından Devlet Bey önemli yerde.
Demirel, geçen hafta Devlet Bey'e de bu değerlendirmesini aktardı:
- Düşüncelerimi anlattım. Devlet Bey, istikrar arayışının bilincinde.
Bu bir güven mi? Yılların süzgecinden geçen bir tavsiye mi?
Demirel'e, MHP tabanından gelen yoğun baskıları hatırlatarak, ‘‘Devlet Bey de zor durumda’’ dedim. Devlet adamları bir başkası için yorum yapmaz. Sadece dinledi. Baskılar ortada... Peki, bu feryat Demirel'e gelmiyor mu?
‘‘Vatandaş olarak sorarsanız, ben de sokaktaki vatandaş gibi düşünürüm, bu gayet doğaldır. Mesele o değil. Bir ayrı olay var.’’
Devlet Başkanı olarak asıl aradığı şuydu:
‘‘Türkiye bölünmemelidir.’’
Bence bu, ‘‘Asmak kolay, asarsınız. Ama, lazım olduğu an bulamazsınız’’ anlamına geliyor. Sırım gibi delikanlılar, bölünmemek için şehit olmadı mı?
Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:
‘‘Türkiye'de bu hadisenin çok önemli izleri var. Henüz kamuoyu bunu ne kadar biliyor, o ayrı. Ama bu hadise olmuştur. Ve bir iz de bırakmıştır.’’
Demirel'in istediği şey, bu izi daha çok derinleştirmemek:
‘‘Verilecek karar, fevkalade önem taşıyor. Çok düşüne taşına verilmesi lazımdır. Türkiye'nin yüksek menfaatleri dediğimiz olay odur. İnfaz kolay. Ama ne getirip ne götüreceğini, benim yüreği yaralı şehit anam hesaplamak mecburiyetinde değil. Devleti yönetenler hesaplamak mecburiyetinde.’’
Devlet Başkanı, Devlet Bey'e güvendiğini hissettiriyor:
‘‘Kolay kararları kim olsa verir. Devlet yöneticileri için önemli olan, zor kararları vermektir.’’
Devlet adamı Devlet Bey'in, 12 Ocak günü vereceği zor karar çok önemli.
Paylaş