Paylaş
İthalat ise yüzde 13,6 azalışla 21,1 milyar dolardan 18,2 milyar dolara geriledi.
İthalatın gerilemesi, genel olarak elbette olumlu. Fakat bizim derdimiz esas itibarıyla ihracat olmalı…
İhracat artışı yalnızca yüzde 4... Bu bize yetmez!
Türkiye yaklaşık 70 milyar dolarlık bir tarımsal hasıla yaratabiliyorsa, bu doğrultuda 50 milyar dolarlık ihracat da yapabilmeli ve kesinlikle yapabilir.
SOMUT ÖRNEKLER
Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı yüzde 50 artabilir.
Yaş meyve, sebze ve mamulleri ihracatı yüzde 100 artabilir.
Kuru meyve ve mamulleri yüzde 100 artabilir.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı yüzde 100 artabilir.
Zeytin ve zeytinyağı ihracatı büyük artış gösterebilir.
Süs bitkileri ihracatı büyük artış gösterebilir.
Fındık ve mamulleri ihracatı büyük artış gösterebilir.
Odun dışı orman ve organik ürünler ihracatı büyük artış gösterebilir.
Tütün ve mamulleri ihracatında önemli gelişmeler olabilir.
Tohum ihracatında önemli gelişmeler var, bu daha da hızlanabilir.
NET İHRACATÇIYIZ
Rakamlar ortada, Türkiye bu alanda net ihracatçı. Yaklaşık 10 milyar dolarlık dış ticaret fazlası var.
Bu sonuç bizi rehavete sevk etmemeli, ihracatta kısa ve orta vadede büyük artış, uzun vadede ise 50 milyar dolarlık somut hedef olmalı.
Peki, bu çerçevede, ne yapılmalı ve ne yapılabilir?
Öncelikle, sorunun yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığını ilgilendirdiğini düşünürsek, çok yanıltıcı olur.
Ticaret Bakanlığı ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı da bu stratejik sorunsalın çözüm ortağı olarak yol haritasına katılmalı.
Tarım, gıda ve orman ürünleri ihracatının kısa, orta ve uzun vadede ortaya koyacağı performansın planlanması bir devlet politikası şeklinde ele alınmalı.
ÇÖZÜM BELLİ
Temel sorunsal, yaklaşık 70 milyar dolarlık tarımsal hasıla ile dünyada 9'uncu sırada olan, Türkiye'nin ihracatta neden 23'üncü sırada olduğudur.
Ülkenin gerçekten büyük tarım potansiyelinin, mutlaka ve mutlaka yüksek katma değerli ihracata yönlendirilmesinin öncelikli politika tercihi olmasıdır.
Burada anahtar kavramlar üretim planlaması, yüksek katma değer, markalaşma, inovasyon, Ar-Ge ve teknolojidir.
Ticaret Bakanlığı ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’na her yönden desteklerini artırmalıdır.
Çiftçilerin, 50 milyar dolarlık ihracat hedefine giden sürecin ayrılmaz parçası olduğu gerçekliği iyi algılanmalıdır.
Tarım ve gıda sektörünün geleceği ihracattan geçiyor. Bu alanda büyük bir sıçramaya ve yapısal dönüşüme acil ihtiyaç var!
Son söz:
Karar vericiler, tarım ve gıda ihracatını yeniden ve önemle ele almalıdır…
Zaman hızla akıyor…
Paylaş