BİR işte gönüllü olarak çalışanların ancak yüzde 25’i performanslarını tam olarak yansıtırlar.
Hiçbir beklentileri olmadığı halde, yaptıkları işten zevk alırlar. Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören ile ekibi, bu tanıma çok uyuyor. İki sezondur belki sportif alanda beklenen başarı elde edilemedi ama gelecek için atılan adımlar, değişim ve gelişim projeleri alkışlanmaya değer.
Geçmişi konuşarak hataları ortaya çıkarabiliriz ama zaman durmuyor. Geleceğin umut dolu olduğunu unutmamak gerekir.
Başkan Yıldırım Demirören zor dönemde devraldığı görevi büyük bir özveri ile yürütüyor. Geçtiğimiz yıllarda Carew gibi dünyaca ünlü bir golcüyü, Del Bosque gibi vizyon sahibi bir teknik direktörü siyah beyazlı takıma getiren Kıvanç Oktay’ın görevini bu yıl ikinci başkan Murat Aksu üstlendi.
Fener’e vurulan ilk darbe
F.Bahçe’nin kazandığı iki şampiyonlukta attığı gollerle büyük pay sahibi olan Nobre’yi almak kolay mı? Murat Aksu, ezeli rakiplerine ilk darbeyi vurdu ve Brezilyalı’yı 2 saat içerisinde Beşiktaş’a kazandırdı. Silahın markası Murat Aksu’ydu ve F.Bahçe’ye büyük tahribat veriyordu.
Demirören’in talimatıyla Tigana’nın istediği Antalyasporlu Burak, G.Birliğii’nden Baki, Rizespor’dan Fahri, S.Liege kalecisi Runje’nin de alınmasında gecesini gündüzüne katan Murat Aksu’nunemeği vardı.
Tabii, bu transferlerde rol oynayan sportif direktör Erdil Arpacı’yı da unutmamak gerekir.
Beşiktaş her yıl olduğu gibi transferde de lider. Asıl önemli olan, transferdeki liderliği yurt dışı ve içindeki maçlarda da sürdürmek.