Brezilyalı yıldız, sol kanatta defansif ve ofansif anlamda çalımları ve asistleri ile devleşirken attığı golle de alkışlandı. Kaptan İbrahim Toraman defanstan Franco ile oyun kurarken Gökhan Töre, Muhammed Demirci futbol zekaları ile hazır olduklarını gösterdiler.
Teknik direktör Biliç’in özellikle sağ kanatta Muhammed sol kanatta Dentinho konusunda ısrarcı olması dikkat çekti. Beşiktaşlı oyuncular özellikle ikinci yarıda Fernandes ve Almeida’nın oyuna girmesi ile güçlenirken takımı kamçılayacak lider oyuncu arandı. Beşiktaş’ın yeni sezon öncesi yaptığı 4’ncü hazırlık maçına attığı gol ve Almeida’ya attırdığı golle Dentinho damgasını vururken maçı kenarda izleyen yönetici Erdal Torunoğulları ve koordinatör Önder Özen’in keyfi yerindeydi.
İlk 45 dakika ile ikinci 45 dakika da sahada yer alan oyuncuların performansları canlı ve heyecanlı olmasına rağmen gol atacak forvet eksikliği hissedilirken Mustafa Pektemek’in kulübede atıl olarak oturtulmasına anlam vermedim.
Beşiktaş, ilk 45 dakika geçen yıldan farklı, daha dinamik, daha tempolu oynadı. İlk 9 dakikada Gökhan Töre ve Veli’nin şutları Schalke kalesinde tehlike oluşturdu. Kartal ilk korneri 20’nci dakikada kazandı. Yıldızı olmayan, sürekli oyuncu deneyen teknik direktör Bilic kafasındaki sistemi oturtmak için çabalıyor. Karşılaşmanın en güzel tablosunu Beşiktaş adına geçen yıl kayıp olan Almeida oluşturdu, koştu, savaştı, arkadaşlarını doğru toplarla buluşturdu. 22’nci dakikada sol kanattan yaptığı ortayı sağ kanatta bulunan Gökhan Töre’ye uzattı. Bu oyuncunun ceza alanı içine yaptığı asiste yükseldi. Pozisyonu değerlendiremedi.
Schalke ise ilk yarıda üç kez geldiği Beşiktaş kalesinde Cenk devleşti. Üç şutu da direğin yanından auta çıkarken defansta Escude’nin Sivok ile anlaşmazlığı dikkatlerden kaçmadı. İlk 45 dakikada Almeida dışında koşan yoktu. Almeida’nın Olcay Şahan’a al da at dercesine verdiği pas izleyenleri büyüledi.
İkinci yarıda ise kornerden Fernandes’in ortasında oluşan karambolde yeni transfer Franco beraberlik golü attı. Bu arada Bilic’in kafasındaki olumsuzluklar oynayanlar kadar izleyenler tarafından da hissedildi.X
SORUNLAR:Orta sahada yaratıcı yıldız oyuncu şart. Defansta Escude, Sivok, Ersan uyum sorunu yaşıyor.
Sol kanatta sorun devam ediyor. Schalke’nin tüm atakları sol kanattan gelişirken defans çaresiz kaldı.
Ülkem insanı yapılan işleri beğenmez, ancak bunların değişmesine veya değiştirilmesine de en çok itiraz eden odur. Biz yanlışı konuşmayı seviyoruz galiba.
Futbolda bilinen ve değiştirilmesi gereken yanlışlardan birinin, esas işi para saymak olan yöneticilerin futbol takımı üzerindeki karar vericiliğidir. Bütün, büyük ve sportif başarıları çok fazla olan kulüplerde bu yanlış yıllar önce terk edilmiştir.
O yüzden de bu kulüplerin kendi içinde oluşturdukları futbol kültürü, felsefesi ve aklı, başkan, teknik direktör, oyuncu değişimlerinde aksamadan devam etmektedir. Beşiktaş Futbol Direktörlüğü uygulamasına geçerken bir kavram kargaşasını da düzeltti. Sportif değil Futbol Direktörlüğü. Öyle ya bu kulübün spor olarak farklı branşları da var, örneğin yarın ayrı bir şirket haline getirilmesi düşünülen Basketbol branşının başına getireceğiniz kişiye ne diyecektiniz. Öncelikle Futbol Direktörlüğü makamının oluşturulmasını çok ama çok doğru bir hamle olarak görüyorum.
Dünya bu uygulamaya yıllar önce geçti dedik. Yanlış hatırlamıyorsam Real madrid'in Futbol Direktörleri uzun süre Valdano ve Butragueno idi. Sanırım şimdide Zidane, Barcelona'da ise Zubizarreta. Bu kişiler gözden uzak, sessiz sedasız çalışırlar.
Beşiktaş Türkiye Kupasında Antalyaspor’a elendi. Herkes Beşiktaş’ın sistemsizliğinden bahsetti. Kimse çıkıp da ekonomik imkansızlıklar içinde hedefe yürüyen Antalyaspor’un mimarlarından bahsetmedi.
Ömer Şişmanoğlu gibi önemli bir oyuncu zirve yarışında savaşan Beşiktaş gibi önemli takımın defansını allak bullak etti. Isaac ve Emrah siyah beyazlı takımın kanatlarındaki zaafları çok iyi değerlendirdi. İskeleti Beşiktaş’ta oluşan Teknik Direktör Mehmet Özdilek, Şenol Fidan’dan kurulu Antalyaspor kurmayları ülkem futbolunda kısıtlı imkanlarla nasıl başarıya koşulur konulu ders verdiler.
Ziraat Türkiye Kupası başladığından bu zamana kadar Niğde, Ofspor, Ankaragücü ile oynadığı karşılaşmalarda taraftarlara kahır mektubu yazdıran Beşiktaş futbol takımının teknik patronu gerekli planlarını açıklamalı. Bir takıma sistem yerleştirmek o kadar mı zor. Madem zor, bu oyuncular hangi yüzle yönetimle masaya oturarak bu kadar astronomik paraları talep ediyor, bir bilen varsa anlatsın!.
Büyük takımların her zaman büyük oyuncuları sahne alır. Alt yapı ve gençlik masalları gelip geçicidir. Maçlar ve turnuvalar bittiğinde herkesin gözü tabeladaki sonuçları arar. Tercrübe en iyi ilaçtır. Bu nedenle Beşiktaş yönetimi başarıya ulaşmanın yollarının büyük takımların büyük oyuncularından geçtiğine inanmalı. Çok eleştirilen Quaresma’nın geçen yıl yaşattığı heyecanı benim gibi kimse unutmadı!..
Nene yada başka bir isim alınacaksa, Fernandes, Almeida, Holosko’nun biri mutlaka Quaresma gibi yollanacak ve başarısızlık havası sürecek. O zaman kimse Başkan Fikret Orman’ın kılı kırk yararak bankadan çektiği 30 milyon dolarlık krediye dokunup borçları çoğaltmasın!. Beşiktaş A2 takımı A takımından daha sistematik ve tempolu oynuyor. Hiç olmazsa ruhları var. Benden söylemesi!..
Oysaki Onursal Başkan Süleyman seba döneminde kazanılan şampiyonluklar ve başarılar tarihe damgasını vurmuştu. Serdar Bilgili 100'ncü yılda, Hüsnü Güreli, Haşmet Kürüm, Hüseyin Mican gibi yürekten çalışan insanlar gurubunun yanında Yıldırım Demirören'in futbol Şube sorumluluğunda önemli şampiyonluğa imza atmıştı. Seba dahil son 28 yılda kulüp için seferber olanlar ve kulübü en iyi şekilde yönetmeye çalışanlar kimseyi memnun edemedi. Onursal Başkan Süleyman Seba, Serdar Bilgili ve Yıldırım Demirören küfürü hak etti mi. Öncelikle buna kongre üyeleri ve taraftarları karşı çıkmalıydı. Eğer ortada haksız bir durum varsa idi bununda hesabı kongrede sorulmalıydı.
Beşiktaş kulübünde 8 yıllık başkanlık döneminde kulüp başarısı için elinden gelen tüm gayreti sarf eden Yıldırım Demirören'in arkasından inanılmaz küfürler sarfeden ve yüzünü gördüğünde koşa koşa elini öpenleri görünce gülüyorum.
Beşiktaş'ta son yıllarda Guti, Fernandes, Simao, Quaresma ve Almeida alındığında İnönü Stadı inliyordu. Portekiz milli takımının omurgası transfer edilmişti. "Yetmez Demirören" dedikçe yıldızlar yağıyordu. Iverson, Deron Michael William gibi önemli starlar kazanılmıştı.
Başkan ve yönetim başarı için tüm imkanlarını seferber ederken taraftarlar ne yaptı. Koca bir hiç. Sadece protesto!.Ürün satışına katkıda bulunmadılar, kombine bileti almadılar ve ardından "Yeter Demirören" demeye başladılar. Eleştirinin sonu yoktu.
Kulüp tarihi boyunca herkesin konuştuğu fakat yaptırmaya cesaret edemediği Beşiktaş Fulya Süleyman Seba Fulya Projesinin mimarının Yıldırım Demirören olduğunu haykırmadı.
Yapılan iyi işlerde yöneticiler ön planda oldular. İşler kötü gittiğinde ise Demirören'i hedef tahtası yaptılar..
Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören yönetimlerinde yen alan yöneticiler orda konu mankenimiydi. Demirören kanatları altında çalışan yöneticiler çıksın şimdi birbir konuşsun. Ama kimse konuşmuyor. Del Bosque, Ferrari önemli hata peki hiç mi yöneticilerin suçu yok. Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Ayıptır. Yazıktır.
Eğer ortada hata varsa hesabı da kongrede sorulmalı. Kamuoyunda değil. Harcadığı tüm kuruş SPK'ya bildirilen kulübü kimsenin zan altında bırakma hakkı yok
Gençlik ateşi ve tecrübeli silahları bir araya getiriyor. Özlem, tutku ve aşkla kavurucu sıcağa rağmen Kartalspor Stadı’na gelen taraftarların coşkusu muhteşemdi.
Teknik direktör Samet Aybaba, geçen yıl feda edilen şampiyonluğu tekrar kazanmak için kalitesini ve gücünü bildiği takıma ülkemizde kimsenin tahammül edemediği gençlere kucak açarak inadında ısrarcı olması keyif veriyor. Tecrübe, zeka ve gençliği bütünleştiren düşüncesiyle Aybaba, iyi yolda olduğunu gösteriyor.
Mehmet Akgün ve Oğuzhan’ın yeri şimdiden garanti. Diğerleri ise ısınıyor! Mehmet Akgün, bu formuyla hem Beşiktaş hem de milli takımın sağ kanadında şimdiden adından bahsettirmeye başlar. Oğuzhan sahada basmadık yer bırakmadı. Aybaba, ikinci yarıda Süper Lig için kafasında şekillendirdiği takımın iskeletini sahaya sürerken tribünleride heyecanlandırdı.
Görsellik Ümraniye’deydi
Fernandes, ayağına aldığı her topta tribünleri ayağa kaldırdı. Futbol oynamaya çalışanları engelleyen tek faktör ise patates tarlasını andıran saha zeminiydi! Mustafa Pektemek’in performansını izleyince Aybaba’nın neden Almeida’nın yerine forvet aradığını daha iyi anladım. Beşiktaş dört gün önce Kırklarelispor karşısındaki bol gollü galibiyeti Kartalspor karşısında kötü zemine takıldı. Beşiktaş’ın yeni kalecisi McGregor’ın ise ceza alanı içinde dinlenen 5 martıdan farkı yoktu. Çünkü ne gelen vardı ne de geçen. Belki de oyuncular hayvan haklarını düşündüklerinden rahatsız etmek istemediler!
Futbol koşmak ve mücadele ise Kartal sahasında herşey vardı. Aranan görsellik ise Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde antrenör Erkan Avseren ile antrenman yapıyordu. Yönetim ve teknik ekip alt yapıda antrenör Erkan Avseren ile antrenmanlara çıkan Quaresma’yı bir an önce A takıma kazandırmalı.
Eskişehir’in yıllardır kronikleşen hastalığı üçüncü bölgeydi. İlk yarıda ilk 10 dakikada sahada etkili bir Es Es izledik. Defanstan top çıkartan ve orta alanda çoğalan bir takım beklentisi vardı tribünlerde. Gol attıracak ve atan Batuhan kadro dışı kalınca görevi bırakın koşmayı yürümekte bile zorlanan pas verme sorunlu tonlarca ağırlıkta... Duran topta sahanın yıldızı Dede’nin pasında sahanın en kötü oyuncusu Nuhiu beraberlik golüne imza attı.
Son yılların en kötü Marsilya ekibi karşısında Eskişehirspor’da takımı kontratağa kaldıracak ve gol yollarına sokacak lider Tello mumla aranırken yedek kulübesinde oturtulmasına izleyenler gibi bende anlam veremedim. Bu futbolcunun oynatılmaması için iki neden var ya sakat ya da hazır değil!
Es Es fazlasını yapar
Burhan neden kadroya ikinci yarıda alınır anlaşılır gibi değil. Takımın patronu Ersun Yanal’ın eminim bir bildiği vardır. Hürriyet, Veysel’in kalitesi ve Alper’in gücü Fransız ekibini yenmeye yetmedi. Diğerleri ise hala hazırlık kampının yorgunluğundan kurtulamamanın çaresizliğini yaşıyordu. Geçmiş yıllarda üstün performansta yabancı oyuncu tercihi yapılırken bu sezon silik olduğu kadar başarısız yabancı oyuncu tercihinin nedeni ekonomik zorluklardan mı kaynaklanıyor.
İddia ediyorum özgüveni olan Eskişehirspor dün geceki Marsilya’ya en az 3 farklı galip gelebilirdi. Rövanşta daha fazlasını da yapabilir. Çünkü rakip Marsilya Bank Asya takımlarından farksız. Yeter ki Eskişehirspor hücumda çoğalabilsin...