İsmail Er

Dentinho ve Muhammed

25 Temmuz 2013
GEÇEN yıl yedek kulübesine hapsedilen Dentinho dün Azerbeycan Kupa Şampiyonu Simurq karşısında kontrollü futbolu ile galip geldi.

Brezilyalı yıldız, sol kanatta defansif ve ofansif anlamda çalımları ve asistleri ile devleşirken attığı golle de alkışlandı. Kaptan İbrahim Toraman defanstan Franco ile oyun kurarken Gökhan Töre, Muhammed Demirci futbol zekaları ile hazır olduklarını gösterdiler.
Teknik direktör Biliç’in özellikle sağ kanatta Muhammed sol kanatta Dentinho konusunda ısrarcı olması dikkat çekti. Beşiktaşlı oyuncular özellikle ikinci yarıda Fernandes ve Almeida’nın oyuna girmesi ile güçlenirken takımı kamçılayacak lider oyuncu arandı. Beşiktaş’ın yeni sezon öncesi yaptığı 4’ncü hazırlık maçına attığı gol ve Almeida’ya attırdığı golle Dentinho damgasını vururken maçı kenarda izleyen yönetici Erdal Torunoğulları ve koordinatör Önder Özen’in keyfi yerindeydi.

Yazının Devamını Oku

Pektemek'siz olmaz!

22 Temmuz 2013
Almanların güçlü ekibi Schalke karşısında Beşiktaş’ta oyuncu denemeye devam ediliyor.

İlk 45 dakika ile ikinci 45 dakika da sahada yer alan oyuncuların performansları canlı ve heyecanlı olmasına rağmen gol atacak forvet eksikliği hissedilirken Mustafa Pektemek’in kulübede atıl olarak oturtulmasına anlam vermedim.
Beşiktaş, ilk 45 dakika geçen yıldan farklı, daha dinamik, daha tempolu oynadı. İlk 9 dakikada Gökhan Töre ve Veli’nin şutları Schalke kalesinde tehlike oluşturdu. Kartal ilk korneri 20’nci dakikada kazandı. Yıldızı olmayan, sürekli oyuncu deneyen teknik direktör Bilic kafasındaki sistemi oturtmak için çabalıyor. Karşılaşmanın en güzel tablosunu Beşiktaş adına geçen yıl kayıp olan Almeida oluşturdu, koştu, savaştı, arkadaşlarını doğru toplarla buluşturdu. 22’nci dakikada sol kanattan yaptığı ortayı sağ kanatta bulunan Gökhan Töre’ye uzattı. Bu oyuncunun ceza alanı içine yaptığı asiste yükseldi. Pozisyonu değerlendiremedi.
Schalke ise ilk yarıda üç kez geldiği Beşiktaş kalesinde Cenk devleşti. Üç şutu da direğin yanından auta çıkarken defansta Escude’nin Sivok ile anlaşmazlığı dikkatlerden kaçmadı. İlk 45 dakikada Almeida dışında koşan yoktu. Almeida’nın Olcay Şahan’a al da at dercesine verdiği pas izleyenleri büyüledi.
İkinci yarıda ise kornerden Fernandes’in ortasında oluşan karambolde yeni transfer Franco beraberlik golü attı. Bu arada Bilic’in kafasındaki olumsuzluklar oynayanlar kadar izleyenler tarafından da hissedildi.X

SORUNLAR:Orta sahada yaratıcı yıldız oyuncu şart. Defansta Escude, Sivok, Ersan uyum sorunu yaşıyor.
Sol kanatta sorun devam ediyor. Schalke’nin tüm atakları sol kanattan gelişirken defans çaresiz kaldı.

Yazının Devamını Oku

Önder Özen formülü süper

18 Haziran 2013
Futbol işimizden, ailemizden, ülke ve dünya meselelerinden çok fazla yer kaplıyor hayatımızda. Bu nedenle de futbol sevgimizi ve bilgimizi tartışmaya dahi açmıyoruz. Oysaki o kadar çok yanlış ve çirkinliği barındırdığını bildiğimiz halde.

Ülkem insanı yapılan işleri beğenmez, ancak bunların değişmesine veya değiştirilmesine de en çok itiraz eden odur. Biz yanlışı konuşmayı seviyoruz galiba.

Futbolda bilinen ve değiştirilmesi gereken yanlışlardan birinin, esas işi para saymak olan yöneticilerin futbol takımı üzerindeki karar vericiliğidir. Bütün, büyük ve sportif başarıları çok fazla olan kulüplerde bu yanlış yıllar önce terk edilmiştir.

O yüzden de bu kulüplerin kendi içinde oluşturdukları futbol kültürü, felsefesi ve aklı, başkan, teknik direktör, oyuncu değişimlerinde aksamadan devam etmektedir. Beşiktaş Futbol Direktörlüğü uygulamasına geçerken bir kavram kargaşasını da düzeltti. Sportif değil Futbol Direktörlüğü. Öyle ya bu kulübün spor olarak farklı branşları da var, örneğin yarın ayrı bir şirket haline getirilmesi düşünülen Basketbol branşının başına getireceğiniz kişiye ne diyecektiniz. Öncelikle Futbol Direktörlüğü makamının oluşturulmasını çok ama çok doğru bir hamle olarak görüyorum.

Dünya bu uygulamaya yıllar önce geçti dedik. Yanlış hatırlamıyorsam Real madrid'in Futbol Direktörleri uzun süre Valdano ve Butragueno idi. Sanırım şimdide Zidane, Barcelona'da ise Zubizarreta. Bu kişiler gözden uzak, sessiz sedasız çalışırlar.

Yazının Devamını Oku

İbrahim Yazıcı eserleri ile anılacak

7 Mayıs 2013
BURSASPOR tarihine önemli miras bıraktı...Tesisleşmesinden Süper Lig Şampiyonluğuna kadar her platformda Bursaspor'un menfaatleri için savaştı. Ne yürek dayandı nede beyin..Eleştirilmedik tarafı kalmadı. Yeşil beyazlı renklere gönül vermişti. Her hafta dertleşir ve kulübün sorunları ile ilgili olarak fikir alış verişinde bulunurduk. Kendisine "Bursaspor'u bugüne kadar çalıştıran teknik adamların getirdiği oyuncuların istikrarlı olmadığını ve kendisinin bulup getirdiği Batalla'nın dünya çapında yıldız olduğunu belirttiğimde gülümserken "Biz hizmet ettik. Ey iyisini getirdiğimize inanıyoruz. teknik adamlarımızında hataları olabilir onlarda iyi niyetli" diyerek teknik adamlarına söz söyletmezdi.

KUTLAMA YERİNE NEZARETE ATTILAR

 Bir hafta önce konuştuğumuzda "Bursaspor'a Süper lig Kupası kazandırdım. Şampiyonlar Liginde oynattım. Bundan büyük mutluluk bundan büyük heyecan ve zafer yaşanırmı. Yılmayacağım. bu sahnelerin devamını getireceğim ama beni düşündüren olaylar var.. Çünkü başarı ve zaferler takdir edileceğine eleştiri ve dedikodulara yerini bırakıyor. Beni bezdirdi. Şampiyonluk kutlamasını nezarethanede yaptırdılar. Bu ızdırap, kahır unutulur mu. Bursaspor sayesinde reklamlarını yapanlar şimdide kazandığımız zaferleri hazmedemiyorlar." ifadeleriydi. Ardından da ekliyordu "Kimseye pabiç bırakmam Bursaspor yine hakettiği değeri ve başarılı sürdürecektir. Kulübü kurumsallaştırıyoruz. Bundan böyle kulüp kendi imkanları ile yoluna gidecektir." derken yeşil beyazlı kulübe bugüne kadar toplu iğne kadar faydaları olmayanların seslerine tepkiliydi. Yakın dostu Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan sürekli uyarıyordu "İbrahim biraz kendinle ilgilen. Dinler. Yoksa cenazene geleceğiz" diyerek dikkatli olmasını istiyordu. Yazıcı'nın yüreğindeki Bursapor sevgisi ise hiç bir şey dinlemiyordu. Orduspor maçına gitmemesi gerekirken kimseyi dinlemedi. Orduspor karşısında kazanılan zaferden mutlu olmuştu. Kültürparkta dostları ile zaferi kutlarken UEFA Kupasına katılma düşüncelerini paylaşıp sevdiği tavla oyununu gece saat 03.00'lere kadar sürdürdü. Belkide vakit buraya kadardı. Herşeyin bahanesi bulunur!.Sanki dostlarıyla vedalaşmıştı.

SAĞLAM'IN YERİ BAŞKA

Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'a görevi teslim ederken gözlerindeki pırıltı hala beynimde. Yazıcı "İyi ki Ertuğrul Sağlam gibi önemli bir ismi getirdim. Disiplinli, hırslı ve heyecanlı.Bursaspor'u beraber şahlandırdık" yorumları unutulmaz.

HAYRİ YAZICI İLE YÜREKLERİNİ KOYDULAR

Bursaspor'a ağabeyi Hayri Yazıcı ile büyük katkılar sağlayan İbrahim Yazıcı Vakıfköy Tesislerindeki katkısının yanısıra yeni stadyumun yapımında başlatığı organizasyon asla unutulmaz. Bursaspor gibi kuruma liderlik yaparak kenti ayaklandıran ve Şampiyonlar Liginde yeşil beyazlı kulübün tanıtımını sağlayan Yazıcı ve ekibi asla unutulmayacak. Varını yoğunu Bursaspor menfaatlerine ayıran İbrahim Yazıcı'nın geride bıraktığı hoş bir seda ve eser var. Süper Lig Şampiyonluğu, ve Şampiyonlar Ligine katılım. İşte bu iki muhteşem zaferi yaşatan Başkan İbrahim Yazıcı gelecek nesiller tarafından alkışlarla ve gururla anılacak. Allah rahmet eylesin büyük başkan.
Yazının Devamını Oku

30 milyon dolara dokunmayın!

13 Aralık 2012
KİMSE Beşiktaş’tan sezon başından şampiyonluk veya büyük hedefler beklemedi. Zaten forması bile süper ligi ilk dört sırada bitirirdi. Geçen yıllardan kalan tecrübeler de mi değerlendirilmiyor..

Beşiktaş Türkiye Kupasında Antalyaspor’a elendi. Herkes Beşiktaş’ın sistemsizliğinden bahsetti. Kimse çıkıp da ekonomik imkansızlıklar içinde hedefe yürüyen Antalyaspor’un mimarlarından bahsetmedi.

Ömer Şişmanoğlu gibi önemli bir oyuncu zirve yarışında savaşan Beşiktaş gibi önemli takımın defansını allak bullak etti. Isaac ve Emrah siyah beyazlı takımın kanatlarındaki zaafları çok iyi değerlendirdi. İskeleti Beşiktaş’ta oluşan Teknik Direktör Mehmet Özdilek, Şenol Fidan’dan kurulu  Antalyaspor kurmayları ülkem futbolunda kısıtlı imkanlarla nasıl başarıya koşulur konulu ders verdiler.

Ziraat Türkiye Kupası başladığından bu zamana kadar Niğde, Ofspor, Ankaragücü ile oynadığı karşılaşmalarda taraftarlara kahır mektubu yazdıran Beşiktaş futbol takımının teknik patronu gerekli planlarını açıklamalı. Bir takıma sistem yerleştirmek o kadar mı zor. Madem zor, bu oyuncular hangi yüzle yönetimle masaya oturarak bu kadar astronomik paraları talep ediyor, bir bilen varsa anlatsın!.

Büyük takımların her zaman büyük oyuncuları sahne alır. Alt yapı ve gençlik masalları gelip geçicidir. Maçlar ve turnuvalar bittiğinde herkesin gözü tabeladaki sonuçları arar. Tercrübe en iyi ilaçtır. Bu nedenle Beşiktaş yönetimi başarıya ulaşmanın yollarının büyük takımların büyük oyuncularından geçtiğine inanmalı. Çok eleştirilen Quaresma’nın geçen yıl yaşattığı heyecanı benim gibi kimse unutmadı!..

Nene yada başka bir isim alınacaksa, Fernandes, Almeida, Holosko’nun biri mutlaka Quaresma gibi yollanacak ve başarısızlık havası sürecek. O zaman kimse Başkan Fikret Orman’ın kılı kırk yararak bankadan çektiği 30 milyon dolarlık krediye dokunup borçları çoğaltmasın!. Beşiktaş A2 takımı A takımından daha sistematik ve tempolu oynuyor. Hiç olmazsa ruhları var. Benden söylemesi!..

 

Yazının Devamını Oku

Başkanlık zor iş!

12 Kasım 2012
Kulüp başkanlıkları gerçekten ateşten gömlek. Onursal Başkan Süleyman Seba için "Ahmet Dursun Seba gitsin" diyerek başlayan tezahüratların ardından Serdar Bilgili'nin minik çocuğuna varacak kadar iğrenç küfürler unutulmadı.

Oysaki Onursal Başkan Süleyman seba döneminde kazanılan şampiyonluklar ve başarılar tarihe damgasını vurmuştu. Serdar Bilgili 100'ncü yılda, Hüsnü Güreli, Haşmet Kürüm, Hüseyin Mican gibi yürekten çalışan insanlar gurubunun yanında Yıldırım Demirören'in futbol Şube sorumluluğunda önemli şampiyonluğa imza atmıştı. Seba dahil son 28 yılda kulüp için seferber olanlar ve kulübü en iyi şekilde yönetmeye çalışanlar kimseyi memnun edemedi. Onursal Başkan Süleyman Seba, Serdar Bilgili ve Yıldırım Demirören küfürü hak etti mi. Öncelikle buna kongre üyeleri ve taraftarları karşı çıkmalıydı. Eğer ortada haksız bir durum varsa idi bununda hesabı kongrede sorulmalıydı.

Beşiktaş kulübünde 8 yıllık başkanlık döneminde kulüp başarısı için elinden gelen tüm gayreti sarf eden Yıldırım Demirören'in arkasından inanılmaz küfürler sarfeden ve yüzünü gördüğünde koşa koşa elini öpenleri görünce gülüyorum.

Beşiktaş'ta son yıllarda Guti, Fernandes, Simao, Quaresma ve Almeida alındığında İnönü Stadı inliyordu. Portekiz milli takımının omurgası transfer edilmişti. "Yetmez Demirören" dedikçe yıldızlar yağıyordu. Iverson, Deron Michael William gibi önemli starlar kazanılmıştı.

Başkan ve yönetim başarı için tüm imkanlarını seferber ederken taraftarlar ne yaptı. Koca bir hiç. Sadece protesto!.Ürün satışına katkıda bulunmadılar, kombine bileti almadılar ve ardından "Yeter Demirören" demeye başladılar. Eleştirinin sonu yoktu.

Kulüp tarihi boyunca herkesin konuştuğu fakat yaptırmaya cesaret edemediği Beşiktaş Fulya Süleyman Seba Fulya Projesinin mimarının Yıldırım Demirören olduğunu haykırmadı.

Yapılan iyi işlerde yöneticiler ön planda oldular. İşler kötü gittiğinde ise Demirören'i hedef tahtası yaptılar..

Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören yönetimlerinde yen alan yöneticiler orda konu mankenimiydi. Demirören kanatları altında çalışan yöneticiler çıksın şimdi birbir konuşsun. Ama kimse konuşmuyor. Del Bosque, Ferrari önemli hata peki hiç mi yöneticilerin suçu yok. Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Ayıptır. Yazıktır.

Eğer ortada hata varsa hesabı da kongrede sorulmalı. Kamuoyunda değil. Harcadığı tüm kuruş SPK'ya bildirilen kulübü kimsenin zan altında bırakma hakkı yok

Yazının Devamını Oku

Q7'siz asla!

5 Ağustos 2012
BEŞİKTAŞ özel maçlarını, Süper Lig’deki karşılaşmaların aksine kapalı gişe oynamaya devam ediyor.

Gençlik ateşi ve tecrübeli silahları bir araya getiriyor. Özlem, tutku ve aşkla kavurucu sıcağa rağmen Kartalspor Stadı’na gelen taraftarların coşkusu muhteşemdi.
Teknik direktör Samet Aybaba, geçen yıl feda edilen şampiyonluğu tekrar kazanmak için kalitesini ve gücünü bildiği takıma ülkemizde kimsenin tahammül edemediği gençlere kucak açarak inadında ısrarcı olması keyif veriyor. Tecrübe, zeka ve gençliği bütünleştiren düşüncesiyle Aybaba, iyi yolda olduğunu gösteriyor.
Mehmet Akgün ve Oğuzhan’ın yeri şimdiden garanti. Diğerleri ise ısınıyor! Mehmet Akgün, bu formuyla hem Beşiktaş hem de milli takımın sağ kanadında şimdiden adından bahsettirmeye başlar. Oğuzhan sahada basmadık yer bırakmadı. Aybaba, ikinci yarıda Süper Lig için kafasında şekillendirdiği takımın iskeletini sahaya sürerken tribünleride heyecanlandırdı.

Görsellik Ümraniye’deydi

Fernandes, ayağına aldığı her topta tribünleri ayağa kaldırdı. Futbol oynamaya çalışanları engelleyen tek faktör ise patates tarlasını andıran saha zeminiydi! Mustafa Pektemek’in performansını izleyince Aybaba’nın neden Almeida’nın yerine forvet aradığını daha iyi anladım. Beşiktaş dört gün önce Kırklarelispor karşısındaki bol gollü galibiyeti Kartalspor karşısında kötü zemine takıldı. Beşiktaş’ın yeni kalecisi McGregor’ın ise ceza alanı içinde dinlenen 5 martıdan farkı yoktu. Çünkü ne gelen vardı ne de geçen. Belki de oyuncular hayvan haklarını düşündüklerinden rahatsız etmek istemediler!
Futbol koşmak ve mücadele ise Kartal sahasında herşey vardı. Aranan görsellik ise Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde antrenör Erkan Avseren ile antrenman yapıyordu. Yönetim ve teknik ekip alt yapıda antrenör Erkan Avseren ile antrenmanlara çıkan Quaresma’yı bir an önce A takıma kazandırmalı.

Yazının Devamını Oku

Farkı kaçırdı!

3 Ağustos 2012
ESKİŞEHİRSPOR dün gece UEFA Avrupa Ligi 3.’ncü ön eleme turu ilk maçında Fransızların ünlü Marsilya takımına fark yapacağına beraberliği kurtarsa da rövanş için umut verdi...

Eskişehir’in yıllardır kronikleşen hastalığı üçüncü bölgeydi. İlk yarıda ilk 10 dakikada sahada etkili bir Es Es izledik. Defanstan top çıkartan ve orta alanda çoğalan bir takım beklentisi vardı tribünlerde. Gol attıracak ve atan Batuhan kadro dışı kalınca görevi bırakın koşmayı yürümekte bile zorlanan pas verme sorunlu tonlarca ağırlıkta... Duran topta sahanın yıldızı Dede’nin pasında sahanın en kötü oyuncusu Nuhiu beraberlik golüne imza attı.
Son yılların en kötü Marsilya ekibi karşısında Eskişehirspor’da takımı kontratağa kaldıracak ve gol yollarına sokacak lider Tello mumla aranırken yedek kulübesinde oturtulmasına izleyenler gibi bende anlam veremedim. Bu futbolcunun oynatılmaması için iki neden var ya sakat ya da hazır değil!

Es Es fazlasını yapar

Burhan neden kadroya ikinci yarıda alınır anlaşılır gibi değil. Takımın patronu Ersun Yanal’ın eminim bir bildiği vardır. Hürriyet, Veysel’in kalitesi ve Alper’in gücü Fransız ekibini yenmeye yetmedi. Diğerleri ise hala hazırlık kampının yorgunluğundan kurtulamamanın çaresizliğini yaşıyordu. Geçmiş yıllarda üstün performansta yabancı oyuncu tercihi yapılırken bu sezon silik olduğu kadar başarısız yabancı oyuncu tercihinin nedeni ekonomik zorluklardan mı kaynaklanıyor.
İddia ediyorum özgüveni olan Eskişehirspor dün geceki Marsilya’ya en az 3 farklı galip gelebilirdi. Rövanşta daha fazlasını da yapabilir. Çünkü rakip Marsilya Bank Asya takımlarından farksız. Yeter ki Eskişehirspor hücumda çoğalabilsin...

Yazının Devamını Oku