Kenya, Türkiye'nin gündeminden girdi girmesine ama aynı hızla da çıkıverdi.
Oysa, pek derinlemesine incelenmedi, ancak bu saldırı bizi de çok yakından ilgilendiren ciddi sonuçlar doğurmaya gebe.
Öncelikle, dört gün süren rehine krizinin bilançosuna bakmak gerek:
Resmi rakamlara göre, beşi terörist, altısı asker 72 kişi hayatını kaybetti.
Kızılhaç, 61 kişinin kayıp olduğunu duyurdu. Saldırıyı gerçekleştiren El Kaide bağlantılı El Şebab, dört günlük baskında 172 rehineyi öldürdüklerini açıkladı ancak bu açıklama bağımsız bir kaynaktan halen teyit edilebilmiş değil.
GERÇEK BİLANÇO ZAMAN ALACAK
Bu ne anlama gelir, nasıl oldu, ne getirir, ne götürür, zaten tartışılıyor. O yüzden bu konulara pek girmeden sizleri ABD'nin kepenk kapatmasına neden olan kişiyle tanıştırmak istiyorum:
Adı Ted Cruz... 42 yaşında... Teksas Senatörü...
ABD'de 21 saatlik kürsü işgal eylemi gerçekleştirerek, Senato’nun kepenk kapamayı önleyecek yasayı oylamasını engelledi.
Bir yanda Suriye, diğer yanda Ortadoğu genelinde yaşanan gelişmeler, Euro krizi vs derken, böyle bir gündemde dünyanın tüm önemli liderleri önümüzdeki hafta New York'ta olacak.
Çünkü, yıllık Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları başlayacak.
Program yoğun. Özellikle de 24 Eylül Salı günü... Zira o gün ABD Başkanı Obama ve Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra İran, Katar ve Fransa'nın liderleri konuşacak.
BM'nin karar organı Güvenlik Konseyi olduğundan, Genel Kurul toplantılarının da genellikle pek bir esprisi olmaz.
HER YIL BİR "YILDIZ"
Ancak istisnasız her yıl bu platformu bir vitrin olarak gören, bu fırsatı kullanmak isteyen bir dünya lideri çıkar.
2020'yi Tokyo'ya kaptırdık. Eyvallah… Şimdi ise gerçekçi olma zamanı. Ve mevcut duruma baktığımızda Olimpiyat rüyasını gerçekleştirmemizin daha çok vadesi var...
Hemen açıklayayım:
Öncelikle şunu unutmamak gerek: 2016 Olimpiyatları Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenecek. Yani Amerika kıtasında.
2020 Tokyo'da...
Suriye'ye olası bir askeri müdahale, ABD Kongresi'nde kalkacak ellere geldi, takıldı. Savaşın sözcülüğünü, Kongre’yi ikna işini ise çok ilginç bir isim yapıyor.
O da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry... İlginç diyorum çünkü Kerry savaşlara yabancı bir kişi değil.
Aynı şekilde, savaş söz konusu olduğunda sıkça taraf değiştirmeye de...
Biz burada Kerry’yi esasen 2004’te Başkan Bush’un karşısında yarışan Demokrat aday olarak tanımış olsak da esasen çok deneyimli bir siyasetçi.
Seçimleri kaybetti ve Senatörlüğe devam etti. Uzun yıllar Senato'nun Dış İlişkiler Komitesi'nin başkanlığını yaptı. Dışişleri Bakanlığı'na atanması ise biraz beklenmedik oldu.
OBAMA’NIN İKİNCİ TERCİHİ
Artık olayı biraz daha net görebilir durumdayız.
Ağca ve Akpınar, İstanbul-Beyrut seferini yapan uçağı alana indirdikten sonra otellerine giderken kaçırıldı.
İş oldukça profesyonel.
Yol kesildi ve trafik kaçırılmanın daha rahat yapılabileceği bir yere yönlendirildi.
Servis minibüsünde başkaları da olmasına karşın silahlı dört kişi, yalnızca iki pilotu almakla yetindi. Diğerlerinin kılına bile dokunmadı.
ADI DUYULMAMIŞ BİR GRUP
Kaçırılma haberinin duyulmasından kısa bir süre sonra olayı "İmam Rıza'nın Ziyaretçileri" (esasen Arapçaya daha hakim olanlar ziyaretçi yerine hacı kelimesinin daha uygun bir tercüme olduğu görüşünde) adlı bir grup üstlendi.
Bu, daha önce adı duyulmamış bir grup. Google'da arama yapıldığında sadece iki pilotun kaçırılması olayıyla ilgili linklerde adları geçiyor.
Çünkü 1990 yılında Körfez Savaşı zamanı Adana'da yaşıyordum. Şehrin her yerine konulan alarm uyarı tabloları, kentin günden güne giderek boşalması, okulda yapılan tatbikatlar dün gibi aklımda...
Ve tabii tepemizden her gece vızır vızır geçen jetler... O dönem aynı odada yattığım ablamın her gece 'ya bunlar Amerikan değil, Saddam'ın uçaklarıysa ve bizi vurmaya geldilerse' diye korkutmasıyla geçen uykusuz geceler...
Kabus uzun sürmedi. Doktor olduğu için izinleri iptal edildiğinden Adana'dan ayrılamayan babamın bizi İzmir'e annemin ailesinin yanına göndermesiyle son buldu.
Aradan 20 yıldan uzun zaman geçti. Şimdi Ortadoğu bambaşka bir yer... Irak Saddam'dan 'temiz'lendi. Ama şimdi Suriye konuşuluyor.
Dünyanın en önemli gazetelerinden Financial Times'ın satılacağı söylentileri devam ediyor.
New York Times, 1993 yılında 1.1 milyar dolara aldığı Boston Globe'u 70 milyon dolara Liverpool ve beyzbol takımı Boston Red Sox'ın sahibi John W. Henry'ye sattı.
Yatırım gurusu Warren Buffet, son 1.5 yıl içinde 30'a yakın gazete satın aldı ve 344 milyon dolar harcadı. Buffet, bu alanda büyümesini sürdürme niyetinde.
Newsweek bir kez daha el değiştirdi. Yılbaşında tamamen dijital yayına geçen Newsweek'in sahibi bu kez dijital medya şirketi International Business Times oldu.