Paylaş
Herhalde 30'lu yaşların cilvesi olsa gerek, bu defa saat farkının kurbanı oldum. New York'a kadar gitmişken erken yatmayı da kendime yediremeyince, kelimenin tam anlamıyla rüya gibi bir hafta geçirdim!
YERLİDEN TURİSTE
İnsanın hayatının bir döneminde yaşadığı şehre turist olarak geri dönmesi garip bir his. Şehir aynı zamanda hem tanıdık, hem de yabancı geliyor. Sizi hem sahipleniyor, hem de azıcık kenarda bırakıyor. Bir aralar sürekli gittiğiniz yerlerde eski samimiyeti bulamıyorsunuz, binlerce anı biriktirdiğiniz evde başkaları oturuyor.
Sanki uzaktan akrabanızı ziyarete gitmiş gibi, rahat davranmak istiyorsunuz ama bir türlü rahatlayamıyorsunuz.
New York’tan döneli tam 7 sene oluyor, arada bir kaç kez daha gidip geldim, ancak ilk defa kendimi eskiden yaşadığım şehre yabancı hissettim. 2009 senesinde yeni başkanı Obama ile krizi atlatmaya çalışan New York yerine, çok daha canlı, çok daha genç bir New York buldum.
KİME OY VERECEKSİN?
Seyahatin en çok konuşulan konusu tabi ki Donald Trump ve Hillary Clinton'dı. Dikkatimi çeken, zıt görüşleri olan insanların birbirlerine duydukları saygı oldu. Bir akşam yemeği sırasında Trump'a oy vereceğini söyleyen bir arkadaşımıza biz sinirlenirken, Amerikalıların sinirlenmemesi beni çok şaşırttı. "Oy" ne olursa olsun, seçim hakkına duyulan saygı çok hoşuma gitti. Biliyorum her Amerikalı böyle değil ama benim çevremdekilerde bu saygıyı görmek çok güzel geldi. Keşke ülkemizde de "Kime Oy Vereceksin?" sorusu kavgalar ve küslüklerle bitmese.
UBER SEN NERELERDEYDİN?
Çoğu ülkenin gündeminden düşmeyen UBER, benim New York seyahatimin yıldızı oldu! New York'a giden bilir, taksicileri çok kabadır. Kar kış, topuklu ayakkabı demeden, "çok trafik var" der yolun ortasında gözünün yaşına bakmadan indiriverirler arabadan.
Ancak UBER taksicilerin havasını söndürmüş. O kadar rahat ki! Nerede olursanız olun çağırıyorsunuz maksimum 3 dakika içinde geliyor. İsterseniz aynı istikamete giden başka yolcularla aynı arabayı paylaşabiliyorsunuz, böylece çok daha ekonomik oluyor. İsterseniz aracınızı saatler öncesinden bile ayarlayabiliyorsunuz. New York'ta ulaşım, UBER sayesinde çok rahat oldu.
NEW YORK'UN VAZGEÇİLMEZLERİ
Gelelim New York tavsiyelerine. Malum artık her gün yeni mekanlar açılıyor, her açılan mekan da hızlıca tüketiliyor. Ben oldum olası "moda" olan yerleri çok tercih etmem, gittiğim mekanlarda biraz istikrar ararım. Tam da bu nedenle, New York'ta yeni açılan yerleri değil de, 10 sene önce aldığım keyfi hala alabildiğim mekanları sizlere önereceğim. Yolunuz düşer de uğrarsanız, ne mutlu bana!
LA ESQUİNA
New York'ta gizli mekanlar çok meşhurdur. La Esquina da bu akımı başlatan restoranlardan biri. Kenmare Street'te çok salaş bir büfeden içeri giriyorsunuz, merdivenlerden aşağıya inip kalabalık bir mutfaktan geçiyorsunuz ve karşınıza çok havalı bir Meksika restoranı çıkıyor. Yemekleri ise, ambiyansından da etkileyici!
WOODY ALLEN AT CARLYLE HOTEL
Carlyle Hotel, New York'un en eski otellerinden biri. Zamanında John F. Kennedy, New York'ta olduğu zamanlar orada yaşarmış. Hatta Marilyn Monroe'nun, Carlyle Otel'e girmek için gizli tünellerden geçtiği söylenir. Yaş ortalaması genelde çok büyük olur, ama gidip o havayı solumak insana büyük bir keyif verir. Aklınızda olsun; Woody Allen, Eylül - Mayıs ayları arası her pazartesi Carlyle Otel'de sahne alıyor. Her sene Woody biraz daha yaşlanıyor, ama onu izlemek insanı hep çok etkiliyor.
JG MELONS
Amerika'ya gidip, hamburgerci tavsiye etmeden olmaz. 1970'lerden beri açık olan JG Melons beni şimdiye kadar hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Hem hamburgeri hem de patatesi bence mükemmel. Eğer yolunuz düşerse, et suyu ile yaptıkları Bloody Mary'i de denemenizi tavsiye ederim.
Malum Cadılar Bayramı yaklaşıyor, bütün New York sokaklarını balkabağı kaplamaya başlamış bile. Hazır mevsimi gelmişken hızlıca yapabileceğiniz nefis Balkabağı Çorbası tarifimle yazımı noktalıyorum. Yarın yine beklerim!
MALZEMELER
1 kg Balkabağı
1 adet Kırmızı Soğan
2 adet Havuç
100 ml Krema (yarım kutu)
5 dal Adaçağı
Zeytinyağı
Tuz, karabiber
ADIMLAR
1- Balkabaklarına, önceden 180 derecede ısıttığınız fırında 40 dakika ön pişirme işlemi uygulayın.
2- Adaçayı ve zeytinyağını kavurun. İyice ısınınca adaçayını alın.
3- Soğanları, havuçları kavurun. Balkabaklarını da ekleyip kavurun.
4-1,5 litre sıcak suyu da ekleyin. Blender’dan geçirin.
5- Krema, tuz, karabiber ekleyerek servis edin Afiyet olsun!
Paylaş