Paylaş
Orhangazi’nin son derece kötü bir şehir ve imar planı var.
Daha doğrusu herhangi bir şehir ve imar planı yok.
Belki de bu konuda müstesna ilçelerden birisiyiz!
Şöyle şehre hakim bir noktaya çıkıp, Orhangazi’ye biraz yüksekten bakan birisi tam anlamı ile keşmekeş, labirent bir imar planını rahatlıkla görebilecektir.
Her şehrin eski imar yerleri, o da değilse, son 15-20 yılda imara açılan bölgeleri biraz estetik olur, düzgün olur.
Bu husus ne eski Orhangazi, ne de yeni Orhangazi için geçerli değil.
Orhangazi’yi gezin görün, eski yerleşim yerleri de sıfır estetik ve çarpık bir imara sahip, son 20 yılda imara açılan yeni şehir yapılanmasının olduğu bölgeler de.
*
Ne eski hali iyi, ne yeni hali.
Ve ne yazık ki bu konuda artık bu saatten sonra yapacak da hiç bir şey yok.
Belki şehrin yüksek kesimlerinde, TOKİ bölgesinin alt çizgisinde yapılabilecek bir kentsel dönüşüm olursa şehir biraz nefes alabilir.
Bu da son derece zor bir husus olduğu için mevcut yerleşim alanları ile ilgili artık yapacak hiç bir şey yok.
O halde bundan sonraki günlere ve biraz geleceğe bakmak gerek.
Herkesin de malumu olduğu üzere Orhangazi’de imar Nadır istikameti ve santral yolu istikametine doğru kayıyor.
Hatta o bölgede ciddi bir yapılaşma da söz konusu.
Ve görünen o ki, Orhangazi o bölgeye doğru artık yavaş yavaş genişleyecek.
Bu gerçeği herkes bildiğine göre bu bölge için artık bugünden önlem alınması, her bölgedeki çarpık kentleşmenin bu bölgede yaşanmaması için şimdiden önlemler alınması gerekiyor.
*
Ülke olarak ne yazık ki bu konularda kötü bir alışkanlığımız var.
Bir şehir planı yapılırken bırakın 50 yıl 100 yıl sonrasını düşünmeyi, 10 yıl sonrasını dahi düşünemiyoruz.
Bu da şehrin çarpık bir şekilde genişlemesine ve imar durumu da bu doğrultuda gitmek zorunda kalıyor.
Nadır istikameti ve Santral yolu caddesi istikametinde bir yapılaşma olduğuna göre, şehrin karar vericileri,
Başta Orhangazi Belediyesi ve Meclisi, kaymakamlık ve diğer ilgili tüm kurumlar planını, geleceğe dair planlamasını buna göre yapmalıdır.
Mesela, yeni imar ve genişlemenin düşünüldüğü bölgeler için ön almak, alt yapıları yapılmadan bu bölgeye bir üst yapı düşünülmemesi gerekiyor.
Mesela, şehir doğalgaz kullanıyorsa, o yeni bölgeler için Telekom ve teknoloji alt yapısından doğalgaz hatlarına, kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu giderlerinden diğer tüm alt yapı hizmetlerinin önceden yapılması, bunlar yapılırken de ciddi bir kumlar arası diyaloğun sağlanıp buna göre yapılması elzemdir.
Çünkü, geçmişten biliyoruz ki kurumlar arasında iletişim olmadığı için her gelen kurum ayrı zamanlarda defalarca alt yapı kazması vurup hem şehri mahvediyor, hem de kat ve kat fazla maliyetlerle milli sermayeye de darbe vuruyor.
Bugün, artık bu konuda geleceğe dair daha ciddi önlemler alınmak zorunda.
Bahsettiğim Nadır ve Yeni mezarlık bölgesinde TOKİ inşaatı da devam ediyor.
*
Bu bölgede gelecekte daha da bir yoğunluk yaşanacak, bu kesin.
TOKİ bölgesi başta olmak üzere, o bölgede dağınık halde de olsa yerleşim yerleri için tek seferde tüm alt yapı hizmetlerinin verilmesi, alt yapıda tek eksik kalmadan tamamlanması ve daha sonra üst yapıya geçilmesi şart.
Geçmişte hiç bir şekilde yapılmayan bu uygulamanın artık bundan sonra yapılması da en büyük temennimiz.
Tek tek alt yapı değil, topyekün alt yapı ve sonrasında sağlam bir üst yapı ile o bölge şehir merkezinin aksine daha düzenli bir şehir haline getirilebilir.
Bu konuda şehrin karar vericileri bugünden ciddi planlamalar yapmak durumundadır.
Bizden söylemesi..
Paylaş