Yaz ayları güzel, denize girmek güzel, piknik yapmak güzel de, bu dönemlerin bir de kabusu var: Boğulmalar.
Devlet yahut yerel yönetimler bulundukları bölgelerde ne kadar tedbir alsa da, yaz aylarında üzücü boğulma vakaları ile yine karşı karşıya kalıyoruz.
Bu durum ne yazık ki İznik Gölümüz için de geçerli.
Her yıl gölde yaşanan boğulmalar birçok ocağa ateş düşürüyor.
Yaz dönemlerinde plaj bölgelerinde işte bu boğulma olaylarına karşı önlemler alınır.
Denize ya da göle girilebilecek bölgeler devletin ilgili kurumlarınca belirlenir.
Yetmez, yerel yönetimler kanalı ile de cankurtaran hizmetleri verilir.
Festival birçok kurum tarafından düzenlenirken, Altın Zeytin Ödülleri Kaymakamlık tarafından organize ediliyordu.
Geride kalan 4 yılda durum böyleydi.
Ancak ne olduysa bu yıl oldu.
Geçmiş yıllarda yapılan Altın Zeytin Ödülleri Kasım ayındaki zeytin festivalinin bitiminde, yani finalinde yapılırken, geçen yıl kasım ayında Altın Zeytin Ödül töreni düzenlenemedi.
Bunda en büyük etken ise Orhangazi Belediyesi’nin hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da “Para yok” yaklaşımıydı.
Daha açık ifadeyle, Kaymakamlık bu yıl da Altın Zeytin Ödül törenini ısrarla yapmak isterken, Belediye yine birçok hususta olduğu gibi “gerek yok” mantığı ile olaya yaklaşmıştı.
Nihayetinde, bu yıl tayini gerçeklemesi beklenen Kaymakam Dr. Yalçın Yılmaz, geldiği günden bu yana düzenlediği programı bu yıl da yapıp öyle veda etmeyi düşünüyordu.
Tarım, çok hakim olduğumuz bir konu olmasa da, en azından üretim miktarları, üretimde artan kalite, daha da önemlisi gıda ihracatı rakamlarına bakınca, konu ile ilgili bir şey bilmesek de, rakamların ortaya koyduğu realiteyi de anlayabiliyoruz.
Türkiye ise uluslararası ticaretin durma noktasına geldiği bu dönemde gıda ürünleri ihracatını 2020’nin ilk 5 ayında önceki yıla göre yüzde 118 artırdı.
Toplam gıda ürünleri ihracatı 38 milyar 706 milyon 423 bin 467 TL’ye ulaşırken en büyük artış yüzde 415 ile şeker, şeker ürünleri ve bal kategorilerinde yaşandı.
*
Bursa bölgesi tarım üretiminde son yıllardaki artışlarının yanı sıra, kaliteli, nitelikli ürünleri ile dikkat çekiyor.
Bursa’yı düşünürken, hep Cengiz Numanoğlu’nun “Burası Bursa” şiiri aklıma gelir.
Büyük usta Bursa’yı şiiri ile anlatırken, tarihi özellikleri ile anlatmış.
Cumalıkızık 2014 yılında Dünya mirası olarak kaydedildi.
Haliyle de Cumalıkızık’ın koruma altına alınması da böylece hem ulusa hem de uluslar arası boyuta taşınmıştı.
Cumalkızık’ın eşsiz güzelliği de herkesin dilindedir.
Peki, Cumalıkızık kadar önemsenecek, aynı değeri görecek başka yerlerimiz yok mu bu bölgede?
Aslında birçok Bursa köylerinde benzer tarihi değerlere rastlayabilirsiniz.
Bursa’nın her köşesi tarih ve doğal güzellikle dolu.
Bunlara örnek verebileceğimiz yerlerden bir kaçı da Orhangazi’de.
Pazar akşamı Bursa’da şiddetli bir yağış oldu.
Kestel’in bazı köyleri, Orhangazi’nin bazı köyleri ile İznik’te sel felaketleri yaşandı.
Ne yazık ki sel felaketinde 6 vatandaşımızı da kaybettik.
Haziran ayı biterken etkili olan bu yağmurlar bazı çevrelerin de farklı yorumuna neden oluyor.
İklim dengelerini bozduk, durum böyle oldu.
Bilimsel bir açıklaması var mı yok mu bilemiyoruz.
Ancak, son dönemlerde yağan şiddetli yağmurlar,
İznik Gölü’nü birçok gölden ayırt eden en büyük özellik tatlı su kaynağı olarak hem tarımsal sulama, hem olası bir olağanüstü durumda içme suyu kaynağı olarak kullanılabilmesi. Bir diğer önemli özelliği ise zeytin diyarı Orhangazi ve İznik havzasında yetişen, tescilli dünyanın en kaliteli sofralık zeytininin üretimine ve kalitesinin üst düzey olmasına en büyük etken.
Gölün bu yönü ise tescilli. Herkesin malumu olduğu üzere, İznik ve Orhangazi bölgesinde böylesine kaliteli zeytin üretilebiliyorsa, bundaki en büyük etken İznik Gölü.
***
Bir diğer önemli nokta ise göl ile birlikte bölgenin olağanüstü doğal güzellikleri bünyesinde barındırması. İşte İznik Gölü’ndeki su seviyesi ne yazık ki son yıllarda büyük bir tehdit altında. 2019 yazı ciddi kuraklıkla geçmişti. Yine 2019 yılının sonbahar dönemi de son 39 yılın en kurak sonbahar mevsimi olarak kayıtlara geçmişti.
Kış dönemi ise zaten herkesin malumu. Beklenen yağışlar bir türlü gelmedi. Bölge yeterli yağış almayınca, İznik Gölü’nde de korkutucu düzeyde çekilme yaşandı.
İznik Gölü’ndeki çekilmenin son 20 yılın en büyüğüolduğu da yine kayıtlara geçmişti. Geçen yaz döneminden tutun, bundan birkaç ay öncesine kadar göl sahilinde adacıklar oluşmuş, bu durum da bölgede ciddi korkuya sebep olmuştu.
İlk olarak geçen yılın sonlarında, 2020 yılının ilk aylarında gündeme gelen, Orhangazi MYO yönetiminin özellikle üzerinde durup Üniversite senatosundan da onayını alınan Otomotiv bölümü için okul 1 yıl daha bekleyecek.
Hatırlanacağı gibi, Orhangazi MYO’da mevcut bölümlere ilave olarak açılacak olan Otomotiv bölümü için bu yıl öğrenci alımı yapacaktı.
Ancak YÖK kanununa göre öğrenci alınabilmesi ve bölümün bu yılki tercih formlarına girebilmesi için bölüme en az 3 yeni öğretim görevlisi alımı yapılması gerekiyordu.
Ne yazık ki Üniversite bu bölüm için 3 yeni öğretim görevlisi alımı yapmayınca, bölüme öğrenci alımı 1 yıl ertelenmiş oldu.
Neyse ki bölümün açılması ile ilgili üniversite senatosunun onayı var, dolayısıyla 1 yıl gecikmeli de olsa Otomotiv bölümünün açılacak olması bölge için son derece önemli.
*
UÜ Orhangazi Yeniköy Asil Çelik MYO’da ahlen 4 bölüm bulunuyor.
O günden sonra geçen yaklaşık 6 aylık dönemde her ne kadar bir koronavirüs salgını ile karşı karşıya kalsak da, yerli otomobil konusundaki işleyiş aksamadan devam etti.
Önce Gemlik’te askeri alanda ihtiyaç duyulan arsanın tahsisi yapıldı.
Daha sonra ise Büyükşehir ve Gemlik belediyelerinde arsa ile ilgili plan düzenlemeleri tamamlanmıştı.
Koronavirüs salgını ile birlikte biraz gündemden düşse de, yaklaşık 2 hafta önce fabrikanın yapılacağı Gemlik’teki askeri hara da hafriyat çalışmalarının başlaması, haziran ayında ise fabrika için temel atma töreni düzenleneceğinin açıklanması, bölgenin heyecanını bir daha bu yöne zerk etmiş oldu.
Bazı çevreler hala inanmayıp, konuyu siyaset malzemesi de yapsa, yerli otomobil üretecek olan TOGG boş durmuyor.
Örneğin yeni yapılacak olan yerli otomobilin bir çok parçası için Türkiye genelinde konusunda uzman ve kendini geliştirmiş olan firmalarla irtibata geçti.
Bazı parçalar için teklifler alındı, hatta bazı parçalar için ise anlaşmaya bile varıldı.
*