Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilere uçakta, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütünün sözde seçim girişimi için bu açıklamaları yaptı. Peki, arka planda ne oldu, Türkiye nasıl bir yol izledi? Daha da önemlisi ertelenen seçimler tekrar yapılmaya kalkışılırsa ne olur? Bu sorulara Ankara-Washington ve Ankara-Moskova hattındaki gelişmeler ışığında yanıt vermeye çalışacağız.
İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNE ÖZEL UYARI NOTU İLETİLDİ
- Daha önce de bu köşenin okurlarına Türkiye’nin, tüm aktörlere bu seçimlerin yapılmasına müsaade etmeyeceğini ilettiğini duyurmuştuk. Bir anlamda Türkiye tam saha pres uyguladı. Ülkelerin istihbarat örgütleri de özel notla uyarıldılar.
- Ankara’nın bundan sonraki beklentisi seçimlerin iptal edilmesi. Bu nedenle de çalışmalar bitmiş değil.
ABD AÇIK AÇIK UYARILDI: ‘KAFA KAFAYA GELİRİZ’
- Durum son dönemde ABD açısından da karışık. ABD içinde de farklı görüşler ve arayışlar var.
- Kuzey Suriye dosyası CENTCOM’da. Son dönemde ABD ile yapılan görüşmelerde Ankara açık açık, “Gelişmeleri CENTCOM üzerinden okuyorsunuz. Devletleşme çabalarını ve siyaseti görmüyorsunuz” dedi. Amerikalı yetkililerin haberlerinin olmadığını söylemeleri üzerine ise, “Seçimlere izin verilmesi ve devletleşme çabaları sürerse, bölgede Türkiye ile ABD kafa kafaya gelir” uyarısı açıkça iletildi.
STATÜKO ŞİMDİLİK DEĞİŞMEZ
ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken, Dışişleri Bakanlığı da olası bir çekilme çalışması yaptırırken yanıtı en çok merak edilen soru, “ABD, Trump gelirse çekilir mi?”
- Ankara ABD’nin genel politikasının değişmediğini düşünüyor.
- Eğer sözde seçimler bir kere daha gündeme getirilirse Ankara politikasından taviz vermeden uygulayacak. Bu politika tüm taraflara anlatıldı.
- ABD’nin dosya üzerinden çekilme çalışmasının nedeni ise, “Trump seçilir de çekilelim derse bu sefer hazırlıksız yakalanmamak” gerekçesiyle. Trump başkanlığında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu konuda bir dizi görüşme gerçekleştirmiş, çekilme kararını da vermişti. Ancak kendi devlet sistemini ikna edememişti.
- Bu nedenle Ankara yeni dönemde de bu konuda bir değişiklik beklemiyor. İran ve Rusya bölgedeyken ABD’nin çekilmesi gerçekçi değil. Moskova ise Amerika’nın terör örgütü üzerinden Suriye halkının petrolünü sömürdüğünü düşünüyor. Ruslar Amerikalıların kurdukları şirketleri de yakından takip ediyor.
ÖRGÜTÜN İÇİ KARIŞIK
- Gelelim terör örgütündeki gelişmelere. Kandil ve Suriye kanadı arasında sert rüzgârlar estiği artık sır değil. Ankara’nın tespiti örgütün içinin karıştığı yönünde.
- Hakan Fidan’ın döneminde başlayan, İbrahim Kalın ile sürdürülen örgüt üst düzey yöneticilerine yönelik nokta operasyonlar artarak sürüyor. Hedefteki sözde üst düzey yöneticiler yaklaşık 18-20 yıldır görev yapanlar. Örgütün bir anlamda hafızasının ortadan kalkmasından rahatsız olan terör örgütü, bu yöneticilerini saklamayı birinci öncelik haline getirdi.
- Sadece operasyonlarla mücadele edilmiyor. Siyasi uzantıları ve paravan örgütlerin yürüttükleri faaliyetlerin sonlandırılması da hedefleniyor.
- Özellikle Avrupa ülkelerinin istihbarat servisleri davet edilerek, PKK/PYD ve FETÖ hakkında brifing veriliyor. Hatta FETÖ için; “Bu konuda hareket ederken, Türkiye için bir terör örgütü olduğunu bilerek davranın” mesajı da iletiliyor. Ayrıca PKK/PYD/YPG’nin Avrupa içinde para toplama faaliyetlerinin önüne geçilmesi için de mücadele yürütülüyor.
ŞAM İLE GÖRÜŞME BİLMECESİ
Konu tam bir bilmeceye dönmüş durumda. Bölgede ilgili aktörler sorulunca; “Ankara ve Şam görüşmeli” diyor. Ancak arkasından farklı adımlar ya da açıklamalar ortaya çıkıyor.
- İstihbarat örgütleri arasındaki 4’lü toplantı geçen eylül ayı için planlanmıştı. Ancak son anda Şam yönetimi katılmama kararı verdi, Türkiye’nin askerlerini çekmesi şartını öne sürerek.
- Ankara bu konudaki hem Rus hem İranlı muhataplarına; “Suriye bu şartlarla gelirse görüşme olmaz. Önşartlarla görüşme yapılmaz” dedi. Ankara’nın bu konudaki politikası önşartsız masaya oturulması. Türkiye açısından önemli olan hem terör örgütüne karşı işbirliği yapmak hem de mültecilerin güvenli bir şekilde dönüşlerinin sağlanması.
- Buradaki soru şu: Ankara “Önşartsız masaya oturalım” derken, Rus ve İranlı yetkililer sohbetlerde 4’lü görüşmeler başlamalı mesajı verirken; Şam nasıl oluyor da masaya adeta oturmamak için önşart öne sürüyor?
- Şam rejimi Rusya, İran, ABD ve terör örgütlerine karşı sesini çıkarmıyor ama hangi güç Şam’a Türkiye ile masaya oturmak için “Önşart söyle” dedirtiyor? Kime sorsanız “Ben değilim” diyor ama Ankara gerçeği biliyor. Şam’ın görüşme masasında ve alanda hangi iki ülkenin gözünün içine baktığı da malum...
Konunun Irak boyutunu ve Moskova - Ankara hattında yaşananları ise bir sonraki yazıda ele alacağız.
Paylaş