Hande Fırat

Meclis bombalanırken kürsüden inmeyen bakan konuştu: Ölümü göze almıştık

15 Temmuz 2022
Tam altı yıl geçti... Yaralar sarılsa da acılar, özellikle de şehitlerimizin acıları altı yıl önceki gibi içimizi yakıyor. Bugün 15 Temmuz... Hain darbe girişiminin üzerinden altı yıl geçti, bugün artık ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıldönümü. 15 Temmuz 2016 gecesi bu millet ülkesi için ölüme koştu. O gece birçok isim tarih yazdı. Onlardan biri de TBMM’ye bomba atılırken inatla kürsüden inmeyen Bekir Bozdağ idi. Adalet Bakanı Bozdağ ile hem o geceyi hem de bugünü, FETÖ ile mücadelede gelinen son noktayı konuştuk. Bakan Bozdağ’ın çok dikkat çekici açıklamaları şöyle:

ABD’YE TAM 7 İADE TALEBİ GÖNDERİLDİ

“FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkındaki ilk iade talebi 19 Temmuz 2016’da ABD’ye gönderildi. Sonra 6 iade talebi ile toplam 7 talep iletilmiş oldu.

Her seviyedeki görüşmede konuyu gündeme getirmemize rağmen iade taleplerimiz bugüne kadar kabul edilmemiştir. Bugüne kadar resmi bir cevap da verilmemiştir.

İade dosyaları ABD Adalet Bakanlığı’nda bekletilmekte, iadeye karar verecek olan mahkemelere bile sunulmamaktadır.

ABD GÜLEN’İ HİMAYE ETMEKTEDİR

ABD makamları ek bilgi taleplerinde bulunmuş olup bu taleplere ilişkin belgeler ile darbe teşebbüsünün Gülen’in talimatıyla gerçekleştirildiğini ortaya koyan pek çok delil ABD makamlarına iletilmiştir.

ABD, FETÖ lideri teröristbaşı Fetullah Gülen’i himaye etmekte, korumakta ve kollamaktadır.

Bu Türkiye ile ABD arasında hem ikili anlaşmalara hem de dostluk ilişkilerine aykırı bir tutum olarak görülmektedir.

Yazının Devamını Oku

Salgında artış var, dikkat

5 Temmuz 2022
Covid-19’da yeni bir dalga kapıda açıklaması önce Prof. Dr. Uğur Şahin’den geldi. Sonra Çin’in, Omikron varyantlarının yol açtığı salgının önünü alamadığı haberleri yansıdı. Salgının Türkiye’de de artış göstermesi deyim yerindeyse salgından bıkan dünyanın sinirlerini altüst etti.

‘BEN ÇOK İYİYİM’ KISMI BİR GÜN SÜRDÜ

Pozitif olduğumu öğrendiğimin ertesi günü şen şakrak bir yazı kaleme almıştım. Yazmaz olaydım... Ertesi gün görünmez, kocaman bir balta vücudumu âdeta küçük parçalara ayırdı. Kemiklerin acısı katlanılmaz haldeydi. Gece ise evin içinde konuşan insanların sesine uyandım. Evde konuşan insan yoktu. Yüksek ateş halüsinasyona neden olmuştu. Bu durum iki gün sürdü. Şimdi negatife döndüm. Ancak işin kötü yanı kalça protez ameliyatından çıkan ve kronik hastalığı olan anneme de ne yazık ki COVID’i bulaştırmışım... Yaşlılar, kronik hastalar, hele de bir yeni ameliyat atlatmış olanlar için ne kadar zor bir süreç olduğunu birebir yaşıyorum. Bir süredir Ankara Şehir Hastanesi’ndeyim. Bazı çevreler eleştirse de Ankara için bu hastanenin ne kadar büyük bir şans olduğunu görüyorum. Şimdi gelelim COVID’de son duruma.. Ankara Şehir Hastanesi Genel Hastane Başhekimi Doç. Dr. İhsan Ateş ile yaptığım sohbeti sizlerle paylaşacağım. Uyarıları lütfen dikkate alın. Başhekim Ateş’in tespitlerini, açıklamalarını madde madde sizlere aktarıyorum:

VAKA ORANI TÜM DÜNYADA ARTMAYA BAŞLADI

“Vaka oranı tüm dünyada artmaya başladı. Pandeminin ilk dönemlerinden daha fazla oranda kişinin COVID–19 enfeksiyonunu belirtisiz geçirdiğini düşünüyoruz. Çünkü ülkemizde ve dünyada çok ciddi oranda COVID–19 enfeksiyonu geçiren ve aşı olan insan mevcut.

COVID–19 geçirdiğinizde ya da aşı olduğunuzda bu hastalığı belirtisiz geçirme oranı artar.

Son dönemde gördüğümüz vakalarda, eğer son aşılama süresinden enfekte olduğu döneme kadar uzun bir süre geçmişse, 2–3 gün süren yüksek ateş, yaygın eklem ağrısı ve 2–3 günlük işgücü kaybı meydana geliyor. (İşte bu benim)

Aşı tarihinden enfekte olduğu döneme kısa süre geçmiş ise hafif semptomlarla atlatılabiliyor.

Yazının Devamını Oku

Kaçtım, kaçtım, sonunda ben de yakalandım

29 Haziran 2022
Oysa ne hayallerim vardı... Türkiye açısından önemli Madrid’de yapılacak zirvede NATO akreditasyonlarımız da yapıldığı için ABD Başkanı Biden’ı görüp: “Bisiklet yarışı yapalım mı?”, Miçotakis’i sıkıştırıp “Adalara gelmeyeceğiz” derim diye kendi kendime hayal kurup eğleniyordum.

Hayallerimle yatak odamda baş başa kaldım. Tabii bir de Genel Yayın Yönetmenim Ahmet Hakan’ın beni çalıştırmaya devam etme azmiyle.

ÜÇ YIL NASIL KAÇTIM

Tam beş aşım var. İki Sinovac, üç BioNTech... Haftada üç gün sporun yanı sıra; bağışıklık sistemimi de güçlü tutmak için doktorum Buğra Buyrukçu üç yıldır yüksek doz C vitamini, çinko ve bağışıklık sistemi takviyelerini damar yolundan uyguluyordu. Hücrelerimi genç tutmak için bazı tedaviler, NAD ve kolin destekleri alıyordum. Üç yıldır grip ya da nezle bile olmadım. Ayrıca maske, hijyen ve mesafe kurallarına hep uydum. Tabii son dönemde bu kurallar kalktı. İşkolik olan ben kısa bir süredir de annemin kalça ameliyatı, kızımın beta geçirmesi nedeniyle rutinimin üzerinde bir koşuşturmaya girdim.


Ailece çalışıyoruz. Fotoğraf kızım Nehir Devrimci’den.

NASIL YAKALANDIM

İnanın bilmiyorum. Pazartesi sabah 07.00’de uyanıp rutin hayatıma başladım. Akşam da Gece Görüşü Programı’nı yaptım. Sesimde hafif bir bozulma dışında hiçbir şikâyetim yoktu. Akşamüstü Cumhurbaşkanlığı’na gidip testimi yaptırdım. Salı sabahı 06.30’da uyanıp kendimi iyi hissederek valizimi hazırladım. Tam havalimanına girmek üzereyken telefonum çaldı: “Hande Hanım testiniz maalesef pozitif çıktı” sözlerinin ardından arabayı durdurdum. “Emin misiniz? Yani gelemiyor muyum?” diye sordum. Benim ve Osman Gökçek’in testinin pozitif olması sebebiyle ziyarete katılamayacağımız söylendi. Kısacası adayı terk eden biz olduk.

NASILIM

Yazının Devamını Oku

Müttefiklik sınavı

28 Haziran 2022
Bugünden itibaren NATO tarihi açısından en önemli zirvelerden biri başlıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte NATO Zirvesi için Madrid’e hareket edeceğiz. En önemli gündem maddesi ise NATO’ya girmek isteyen İsveç ve Finlandiya’nın bu sürecini veto etme kararı alan Türkiye’nin ikna edilmesi. Dünya liderlerinin de basının da gözü Türk heyetinde olacak. Hatta belli ki Türk heyeti bir anlamda kıskaca alınmaya çalışılacak.

Türkiye’nin aslında beklentisi ve talebi çok basit, çok haklı ve çok hukuki. Türkiye “Müttefik isek bana karşı olan terör örgütlerini desteklemeyin, hamilik yapmayın, silahlandırmayın” diyor. Bu sözler sadece İsveç ve Finlandiya’ya değil. Başta ABD olmak üzere topraklarında FETÖ/YPG/PKK’lılara hamilik eden, onları silahlandıran her ülkeye... İşte bu kritik zirve öncesi İletişim Başkanı Fahrettin Altun yola çıkmadan hem Türkiye’nin bulunduğu noktayı hem taleplerini hem de kararlılığını anlattı. Açıklamalarını madde madde sizlere aktarıyorum:

‘BU ÜLKELERE TÜRKİYE İLE MÜTTEFİKLİK GURURUNU YAŞATMAYIZ’

Türkiye, içinde bulunduğu ittifaklara ve ikili ilişkilere değer ve güç katan bir ülkedir. Kendi güvenlik ve savunma gerekliliklerimizi yerine getirirken, bölgesel ve küresel meselelerde de masada ve sahada çıkarlarımıza ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde hareket ettik, ediyoruz.

Müttefiklik ilişkisi içerisinde olduğumuz komşularımız ve diğer ülkelerden de elbette samimi bir dayanışma bekliyoruz.

Terör örgütleri ile bazı ülkelerin ilişkilerini belge, bilgi ve raporlarla net bir şekilde gözler önüne serdik. Bu gerçek ortadayken bu ülkelere Türkiye ile müttefiklik gururunu yaşatamayız.

‘TERÖRİSTLERİN İADE VE SINIR DIŞI EDİLMELERİNİ BEKLİYORUZ’

NATO şemsiyesi altında olası bir savaş halinde İsveç ve Finlandiya’nın toprağını korumakla yükümlü olacaksak, bu ülkelerden de bizim mücadele ettiğimiz terör örgütlerine karşı kararlı bir duruş beklemek en doğal hakkımız.

Açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz; NATO’ya katılmak isteyen ülkelerin bizim terör örgütü kabul ettiğimiz örgütlere karşı bir tavır, terörle ortak bir mücadele sergilemeleri gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Asgari ücret zammı ne olacak?

24 Haziran 2022
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Türk-İş Başkanı Ergün Atalay uzun bir görüşme yapınca, görüşmenin sonrasında Başkan Atalay da açıklama yapınca Türkiye’nin en önemli gündem maddesi asgari ücret oldu.

Ekonomi, geçim sıkıntısı en büyük sorun. Peki görüşme nasıl geçti? Hükümet bir çalışma yapıyor mu? Türk-iş Başkanı sorunları nasıl anlattı, ne istedi? Hürriyet’in geleneksel kahvaltı konuğu bu kez Türk-İş Başkanı Ergün Atalay idi. Şimdi tek tek soruların yanıtlarına geçiyoruz.

OKSİJEN VE NEFES GEREK

Sevgili okurlarım, önce sizinle bir tablo paylaşayım:

Türkiye’de çalışanların yüzde 35’i asgari ücret alıyor. Asgari ücrete yakın ücret alan çalışanlar da eklendiğinde oran ikiye katlanıyor. Bu rakam hiç bu kadar yüksek olmamıştı.

15 milyona yakın işçi var.

3 milyon işsiz var.

850 bin işçi emeklisi 2 bin 500 TL civarında aylık alıyor.

Yazının Devamını Oku

Siyasilere ‘Z kuşağı’ bilgileri

21 Haziran 2022
Değişikler... Hem de çok değişikler... Seçimlerin 2023 yılında yapılması durumunda yaklaşık 6 milyonu oy kullanacak. Onların izledikleri dizilerde alıntılarla, onların girdikleri sosyal medya platformlarını kullanarak hatta TikTok çekerek, “Yol, köprü yaptık” diyerek acaba oylarını almak mümkün mü? Bence hayır... Nereden mi çıkarıyorum? Ufed London’ın Kurucusu Ebru Doğdu ve AyThink ekibi Aykut Açkalmaz ve Yasin İkizoğlu bu kez benim için Z kuşağını araştırdılar ve analiz yaptılar. Her siyasetçinin okumasını tavsiye ederim. Araştırmanın tespitlerini sizlerle madde madde paylaşıyorum:

Z KUŞAĞI YANİ SİBER ÇOCUKLAR

“Kuşaklar, doğum yıllarına ve büyürken onları etkileyen olaylara göre tanımlanır. 1990’ların ortaları ile 2012 yılları arasında doğmuş olanların kuşağına Z kuşağı diyoruz.

Mobil hayatın olmadığı dönemi hiç görmemiş, internetsiz yaşamı bilmeyen bir kuşak.

Hırslı olmayan bir kuşak.

Dijital nesli, internet nesli, oyun nesli, siber çocuklar, zaplayan insan, çekirge zihin gibi farklı isimlerle de anılıyorlar.

Tüm günlük işlerini teknoloji ile yürütürler.

Milenyum Çağı çocuklarıdır. Teknolojinin de verdiği hızla, hızlı ve analitik düşünme yetisi olan bireyleri bünyesinde çokça barındıran bir kuşaktır.

Yazının Devamını Oku

Kredi kartı ve kredilerle ilgili düzenleme

14 Haziran 2022
Perşembe akşamını cuma gününe bağlayan gece ekonomi alanında alınan bir dizi tedbir açıklandı. Bunlardan tüketicileri en yakından ilgilendireni kredi kartları ve kredilerle ilgili yapılan düzenlemelerdi. Peki bu kararlar neden ve nasıl alındı? Yetkililerden edindiğim bilgiler şöyle:

TOPLAM KREDİ KARTI HARCAMASININ YARISI, LİMİTİ 25 BİNİN ALTINDAKİLER

Geniş kesimlerin harcama davranışlarına da bakıldı.

Kredi kartı limiti 25 bin TL’ye kadar olanların toplam kredi kartı harcamalarının yarısından çoğunu yaptığı belirtiliyor.

Kredi kartı limiti 25 bin TL’nin altında olan bireylerin nispeten daha dar gelirli olması ve onların gündelik hayatlarını idame ettirirken kredi kartlarına ihtiyaç duyması nedeniyle bu alana dokunulmadı.

Bu nedenle limiti 25 bin TL’nin üstünde olan kredi kartlarında asgari ödeme tutarı yüzde 40’a çıkarıldı.

Kredi vadelerinde daralmaya gidilirken de benzer bir ayrıma gidildi. Bu nedenle 100 bin TL’nin altındaki ihtiyaç kredileriyle ilgili yeni bir düzenleme yapılmadı.

İhtiyaç kredilerindeki büyümenin çok büyük bir bölümü 100 bin TL’nin üzerindeki kredilerden kaynaklanıyor. Bu nedenle 100 bin TL üzerindeki kredilerin geri ödeme süresinin 36 aydan 24 aya indirildiği vurgulanıyor.

TÜRKİYE’NİN DERT HARİTASI

Yazının Devamını Oku

Eğitim şart ama nasıl

10 Haziran 2022
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasının 1950’den bu yana siyasi partilerin her seçim döneminde tekrar ettikleri vaatlerin başında geldiğini biliyor muydunuz? Hatta Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2019-2023 stratejik planında da hedef olarak yer almış. Demek ki tam 72 yılda Türkiye ne yazık ki eğitimde fırsat eşitliğini tam olarak gerçekleştirmemiş... Ne acı değil mi?

SEÇİMİN KADERİ NEYE BAĞLI

Türk Eğitim Derneği (TED) yaklaşık 3 bin kişiyle bir araştırma gerçekleştirdi. TED Başkanı Selçuk Pehlivanlıoğlu da bu araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Temel soru aslında, “Seçimin kaderi eğitim vaatlerine mi bağlı?” idi. Hepimizin bildiği aslında bu araştırmadan da çıkmış.

“İlk sırada ekonomi yer alıyor. Seçimin kaderini önce ekonomi belirleyecek.

Vatandaşlar ekonominin rayına oturup oturmadığına, ceplerine, tencerelerine bakacaklar.

İkinci sırada ise ‘eğitim’ çıkmış.

18-24 yaş aralığında siyasetçiler eğitime önem versin diyenlerin oranı yüzde 49.”

Farkında mısınız; ilk sırada ekonomi, ikinci sırada eğitim. Gençlerin endişelerini de aslında ne kadar açık ortaya koyuyor.

YURTDIŞINDA OKUMAK İSTİYORLAR

Yazının Devamını Oku