Paylaş
Kasımpaşa maçı, o taze başlangıca dönme maçıydı. Taraftarı ile baskılı oynamaya çalışan, kenarları iyi kullanan, orta sahada sert pres yapan ve savunması orta sahaya kadar çıkan bir Galatasaray gördük.
İlk yarım saat Galatasaray baskısına hızlı hücumla karşılık vermeye çalıştı Kasımpaşa. Trezeguet, Murillo ve Eduok ile hızlı hücumun tanımını yapacak kadar iyi çıkışlar da yaptılar. Galatasaray orta sahası, her ne kadar çabuk ve sert pres yapsa da bu hızlı hücumları kesmekte zorlandı. Çünkü, Kasımpaşalı oyuncular ya tek pasla çabuk oynadılar ve baskıyı kırdılar ya da direkt öndeki hızlı oyuncularına top attılar.
2 BÜYÜK SIKINTI
- G.Saray’da, biri bu maça diğeri genele özgü olan 2 sıkıntı vardı. Kasımpaşa maçına özgü sorun, final pası ve vuruşu ile ilgiliydi. İlk yarıda 4 pozisyonu olan Galatasaray, final pasında hata yapmasa bir o kadar daha pozisyon bulurdu.
Diğeri, bundan sonraki maçlarda da sorun olabilecek pres zamanlaması ve sayısı ile ilgili. Oyuncuların baskı isteği gayet iyi fakat bunu beraber ve doğru zamanda yapamazsan, orta sahada iyi pas yapan ve hızlı oynayan takımlara karşı pozisyon vermek daha kolay olur.
Bu sebeple, Tudor ‘İşler iyi gidiyor’ diyerek bu konuyu kenara bırakmamalı. Eğer baskı zamanlamasını doğru ayarlamayı başarırsa bu takım çok daha iyisini oynayabilir.
Maçın özeti şu: Müthiş taraftar, sağ kenarı işleyen Mariano, günlerdir aç kalan aslan gibi saldıran Ndiaye ve Fernando, klas gollerin adamı Gomis ve doğru işler yapan Tudor.
MAÇIN ADAMI: GOMİS
- GELEN ortalara ceza alanının neresinde, açısı ne olursa olsun yaptığı tek vuruşlar 1. sınıf forvetlerde bulunan nadir bir yetenek. Tek forvet oynamanın dersini veriyor.
Paylaş