Elindekilerle değil yüreğindekilerle kur dostluklarını

Bu müthiş dostluk öyküsünü ve hayat dersini sizlerle paylaşmak istedim. İşte gerçek dostluğun sırrı...

Haberin Devamı

Genç adam, yeni aldığı yavru köpeği her akşamüstü apartmanın tam karşısındaki parka götürür ve eğitmeye çalışırdı. Eline birkaç mama alıp köpekten uzaklaşır ve mamayı gösterip yanına çağırırdı sonra da...
Yavru köpek mamayı görür görmez heyecanla koşar gelirdi genç adamın yanına. Her gün tekrarlanan bu sahneyi, aynı parka köpeğiyle birlikte yürüyüş için gelen yaşlı bir adam gülümseyerek izledi birkaç defa. En sonunda dayanamadı ve genç adamın yanına gelip ne yaptığını sordu.
Genç adam yine eline birkaç parça mama alıp köpeğinden uzaklaşırken, “O benim küçük dostumdur. Ve onu eğitmeye çalışıyorum” dedi.
Yaşlı adam ise gülümseyerek “Yanlış yapıyorsun evlat” dedi. Genç adam ise sebebini sorduğunda, mamaları yavru köpeğe gösterip yanına çağırmaya devam etmesini söyledi. Belki 10 defa aynı şey tekrarlanınca, yavru köpek artık doymuş ve genç adamın elinde mama da kalmamıştı. Köpeğini ne kadar çağırsa da yanına gelmemişti...
Yaşlı adam adama kendi dostunu tanıttı. Adının Boncuk olduğunu söylediği köpeğinden uzaklaşıp yanına çağırdığında, her defasında köpeği koşarak sahibinin yanına gitmiş ve patileriyle ayaklarına sarılmıştı. Genç adam olanları izleyip adamın elinde ne olduğunu çok merak etti. Dikkatlice baktığında hiçbir şey olmadığını gördü. O an yaşlı adam Boncuk’a sarılırken şöyle dedi, “Dostluklarını hiçbir zaman çıkar üzerine kurma evlat. Elindekilerle değil, yüreğindekilerle kur dostluklarını. Yoksa elindekiler bittiğinde yalnız kalırsın.” ◊ Suat Özge

Haberin Devamı

Elindekilerle değil yüreğindekilerle kur dostluklarını

YANIT

Bu müthiş dostluk öyküsünü ve hayat dersini internette tesadüfen buldum... Ve dayanamayıp sizlerle paylaşmak istedim.
O kadar değerli bir anlatım ki hem bir köpekle insanın dostluğunu çok güzel bir şekilde yansıtıyor, hem de gerçek dostluğun sırrını paylaşıyor.
Kedi ve köpeklerimizin bizim gerçek dostlarımız olduğunu, bir köpeğin bakışlarındaki sevginin, yüreğimizin derinliklerine kadar nasıl işlediğini bu köşeden sık sık tekrarlamışımdır.
Ancak bu dostlarımızın kıymetini bilemediğimiz de bir gerçek. Daha birkaç gün önce, yine Facebook’ta bir hanımın kaç yıllık köpeğini, taşınmak zorunda kaldığı için vermek istediğini öğrendim. Nedeni ise köpekli olduğu için istediği gibi bir kiralık ev bulamamasıymış.
İşte sabırsızlıkla beklediğimiz hayvanları koruma yasasında böyle bir madde de mutlaka olmalı.
Yıllardır yanınızda bir yol arkadaşı olarak kalan, size sevgiyle sarılan bu dört ayaklı dostunuzu, biraz zorlukla karşılaştığınızda hemen sokağa terk etmemelisiniz.
Ya bir genç hanımın şu yakınmasına ne demeli: “Kedim bir süredir gelip yorganımın üzerine yatmayı alışkanlık edindi. Ne yapmalıyım?”
Bir kedinin sevgisini gösterme şeklinden başka bir şey değil bu... Ne güzel onun sıcaklığıyla uyuyorsunuz. Benim Mırmır’ım bırakın yorganı, yastığımın üzerinde yatıyor.
Ben bu tür insanların hayvan edinmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Eğer onları gerçekten sevemeyeceklerse, bıraksınlar onu bir başkası sahiplensin...
Bu arada sayın Cumhurbaşkanımız, hayvanlara yapılan eziyetlerle ilgili müjdeyi verdi. Artık onların sokaktaki bir mal olarak değil, birer can olarak kabul edileceğini, söyledi. Umutlandırdı bizi.

Yazarın Tüm Yazıları