Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 46 yaşında, 2 çocuk babası, 26 yıllık evli, Almanya’da yaşayan bir erkeğim. Evliliğimiz pek mükemmel sayılmaz, ama yıllardır birbirimizi çocuklarımız için idare ediyoruz.
8 yıldır depresyon tedavisi görüyorum. 40 yaşındaki eşime evlendiğimizden beri, her konuda sonsuz güvendiğim için ona hiçbir şeyi yasaklamadım. 2 yıl önce bir işyerinde çalışmaya başladı.
Yakışıklı ve atletik bir Türk patronu var. Karım başından beri bana onunla ilgili çok şey anlatırdı, ama ben her zaman iş seviyesinde olduğunu düşündüm. Ama maalesef öyle değilmiş.
İki hafta önce öğrendiğim gibi, patron-işçi ilişkisi son üç aydır bir aşk ilişkisine dönüşmüş.
Patronu, karımın kendisine olan güveninden yararlanmış ve yavaş yavaş aklını çelmiş. İş hakkında konuşalım, diye arabasında buluşmuşlar. Sonra el tutmalar, küçük öpücükler ve en sonunda yaklaşık 2 aydır patronun arabasında defalarca cinsel ilişkiye girmişler. Karımı kandırmak için her şeyi yapmış.
Karım da zaman içinde ondan hoşlanmış ve ne dediyse kabul etmiş; yani tam anlamıyla karımdan faydalanmış.
Son zamanlarda uzun çalışma saatleri ve davranışlarının değişmesinden dolayı şüphelenip eşimi takip ettim. Onları gece yarısı kuytu bir yerde patronun arabasında yakaladım. Sadece konuştuklarını söylediler.
Ben buna inanmayıp karıma evde baskı yaptığımda, kaçış yolu olmadığını görüp dayanamadı, her şeyi itiraf etti.
Bu ilişki 3 aydır sürüyormuş ve bu esnada sıkça cinsellik yasamışlar.
Karım, “Benim ruhumu okşadı ve evde bulamadığım huzuru onda buldum” dedi.
Ama patronunun sadece cinsel ilişki peşinde olduğunu anlamamış.
Bunu duyduğumda dünyam başıma yıkıldı. Eşimden asla böyle bir şey beklemezdim.
Karıma başkasının dokunduğunu ve cinsel ilişkiye girdiklerini düşündüğüm zaman, çıldırıyorum. Sol göğsümde inanılmaz bir acı var, ölmek istiyorum. Bütün yaşam sevincimi kaybettim.
Daha önce de kendi ailemden çok darbe aldığım için son dayanağım karım kalmıştı. Ondan da bu aşağılayıcı darbeyi yedikten sonra, güvenecek kimsem kalmadı.
Karım yakalandıktan sonra, ‘ben zaten bu ilişkiyi bir an önce bitirmeyi düşünüyordum’ dedi ve ikinci bir şans istedi. Bir daha asla böyle bir şey yapmayacağını söylüyor. Çok pişman görünüyor. Ama tam da emin olamıyorum.
Onu affetmeli, evliliğimizi kurtarmalı mıyım?
◊ Rumuz: Aldatıldım
YANIT
Değerli okurum, satırlarınızdan yaşadığınız büyük hayal kırıklığını ve üzüntüyü anlamamak mümkün değil. 26 yıllık evliliğinizde böyle beklenmedik bir şekilde aldatıldığınızı görmek sizi yaralamış. Depresyon tedavisi gördüğünüzü söylüyorsunuz. Demek ki evliliğinizde mutlu değilmişsiniz. Zaten anlatırken, “evliliğimiz mükemmel sayılmazdı” diyorsunuz. Eşiniz de “Benim ruhumu okşadı ve evde bulamadığım huzuru onda buldum” derken, sizin gibi evliliğinizin pek de iyi gitmediğini anlatmaya çalışmış. Ben sorunun işte burada olduğunu düşünüyorum. Evliliğiniz neden iyi gitmiyor, neden ikiniz de mutsuzsunuz?
Bu yaşadıklarınızın kökeninde evliliğinizde aradığınızı bulamamış olmanız, her ikinizin de, belki pek çok evlilikte olduğu gibi, çocuklar için katlandığınız ortaya çıkıyor. Bana kalırsa önce bu sorunu çözmelisiniz.
Bana sözlerinizden sanki eşinizi hâlâ çok seviyormuşsunuz gibi geldi. Bunun için de bir evlilik terapistine başvurabilirsiniz. Bu durumu sanırım hep birlikte çözüme ulaştırabilirsiniz.
Paylaş