6 aydır nişanlıyım. Nişan
öncesi 4 ay görüştük. Biraz aceleciymişiz gibi görünüyoruz ama yıllar öncesinden de tanışıyorduk. Sadece ciddi düşünmemiştik.
Her ilişki gibi bizimki de ilk başlarda çok güzeldi.
Fakat kendisi sorumsuz biri ve son zamanlarda da çok ilgisiz oldu.
Rahat, umursamaz ve çalışmıyor.
Yazın düğünümüz olacak ama aklımda o kadar soru var ki... Üstelik kendisiyle konuşamıyorum.
İşini soruyorum, hemen kızıyor.
26 yaşındayım, sevdiğim kızı bir trafik kazasında kaybettikten sonra hayatımı sadece aileme adadım. Onların istediği insanla evlendim. Ama bu ilişkim yürümedi. “Belki yoluna girer” diye çocuğum olsun istedim ama hiçbir şey değişmedi. Önce bir kızımız, iki yıl sonra da oğlumuz oldu.
Ancak evliliğim düzelmedi. Ne denli çabalasam da en sonunda boşandık. Anlaşmalı olarak boşanırken, iyi bir nafaka ödemeyi kabul ettim.
Maddi durumumu aşsa da en azından anneleri çalışmayacak ve onlarla vakit geçirebilecekti. Lakin ne kadar dikkat etsem de birine gönlüm kaydı.
Sohbet muhabbet derken o da benden hoşlandı. Yaşadıklarımı anlattım ama henüz kabullenemedi ve duygusal durumlardan dolayı da bir ikilem içinde kaldı.
Pişman olmasındansa bensiz mutlu ve huzurlu olmasını istiyorum. Çünkü daha kendisinin kabullenemediği hayatı, ailesi asla kabul etmeyecek.
Keza bu kız ilk defa evlenecek ve benim bunları karşılayacak gücüm hiç olmayacak.
Kızım konusunda da aşırı endişeli. Çünkü eski eşim evlenirse kızımın velayetini ben alacağım.
Merhaba Güzin Abla, ben 20 yaşında bir genç kızım. Bundan 1 ay önce 26 yaşında bir beyefendiyle tanıştırıldım aileler vasıtasıyla. Bu beyefendinin ailesi bizim aile dostumuz. Fakat kendisini tanımıyordum.
O da beni tanımıyordu. Bu kişi Türk kökenli Fransız vatandaşı. Fransa’da yaşıyor, inşaat mühendisi. Ailesi ise Türkiye’de.
Ailesine evlenmek istediğini söylemiş ve “bana tanıdığınız, güvendiğiniz bir ailenin kızını bulun ve isteyin” demiş. Ailesi de beni uygun görmüş. Ben burada okuyorum. Bir şekilde bu beyefendiyle tanışma yoluna girdim ve sözlendik. Sözlüm tam aradığım gibi biri.
Bana da âşık oldu. Fakat ben kendisine karşı duygusal bir şey hissetmiyorum. Bu beni çok zorluyor ama o çok iyi biri. Belki aynı evde yaşayınca huyu değişir, yaşamadan bilemeyeceğim bunu. Onu üzmek istemiyorum, çok duygusal biri.
Ondan önce 2 yıllık, 26 yaşında biri ile ilişkim vardı. Beni çok seviyordu, hâlâ da seviyor. Ama ben sözlenmeden 1 ay önce ondan ayrıldım, çünkü çok yıpratıcı bir ilişkimiz vardı. Hep tüm fedakârlığı ben yapıyordum. Kendimi onun için paspas ettim. Daha fazla dayanamayıp, ayrıldım sonunda.
Sözlendikten sonra bana dönmeye çalıştı. Ağlıyor sürekli “beni affet” diye. Onunla çok şey paylaştım, onu seviyor muyum bilmiyorum ama benim hassas noktam çok iyi niyetli olmam, bu beni mahvediyor Güzin Abla. Bu arada evlenince Fransa’ya yerleşeceğim; kariyerime orada devam edeceğim. ◊ Rumuz: Evlilik
YANIT
Sevgili kızım, seninle açık konuşacağım. Böyle uzaktan, hiç tanımadığın, sadece ailesine “bana uygun bir kız bulun” diyerek yola çıkan bir kişiyle evlenmeyi düşünüyorsan, sakın acele etme.
Merhaba Güzin Abla, 7-8 ay önce okuldan bir kızla tanıştım. Onu gerçekten çok sevdim, âşık oldum ve arkadaşlarımın da yardımıyla sevgili olduk. İlk başlarda her şey güzeldi. Fakat sonra o neşeli halinin altında ne kadar sinirli ve takıntılı bir kız olduğunu anladım. “Geçer, herkesin sinirli bir dönemi olabilir” dedim. Lakin psikolojik sorunları olduğundan zaman zaman ilaçlar kullandığını öğrenince geçici bir şey olmadığını anladım.
Giderek çok saçma sebeplerden ötürü benimle saatlerce kavga etmeleri ve öfke krizleri arttı. Bütün bunlar beni zihnen çöküntüye uğrattı. Tabii, onu çok sevdiğim ve ciddi düşündüğüm için bir çözüm yolu aramaya başladım. Böyle kavga çıkarmaması gerektiğini defalarca konuştum. Kendisi de bana hak verip defalarca özür dileyip, değişeceğini söylemesine rağmen hiçbir şey değişmedi. Ancak sanki biraz duruldu ama yine sinirli hareketleri devam etti. Gene bir nebze tolere ettim ama bu süreçte cinsel bir münasebetimiz de oldu.
Bir süre sonra bu siniri yine patlak verdi. Resmen zihnen yaşlandım. Kendisinin defalarca değişeceğine, bu huyunu yeneceğini söyleyip bana hak vermesine rağmen, hiçbir şey değişmedi. Her zaman psikolojik sorunları ve takıntıları olduğunu söyleyip buna sığındı.
Şu anda iyiyiz ama şimdi bile gereğinden fazla telefonla arama ve mesaj atmalar, gereksiz kaprisler, biraz kendi çevremle vakit geçirsem kriz geçirmeler sürüyor. Bu ilişkiyi bitirmemin doğru olacağını düşünmeye başladım. Bu kararı da çok düşündüm. Böyle sorunlu bir insanla gelecek kurabileceğimden emin değilim. Yine de bunu nasıl yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Bana aşırı bağlanmış durumda. Eğer böyle bir şey yaparsam kendine bir şey yapabileceğine dair ciddi şüphelerim var ve açıkçası korkuyorum. O aslında iyi bir insan, üzülmesini de istemiyorum. Aynı zamanda onu gerçekten seviyorum da... Daha 20 yaşındayım ama bu iş devam ederse ciddiye binecek. Kendisi beni ilerideki kocası olarak görüyor. Sürekli planlar yapıyor. Ayrılmam daha mı doğru? Yoksa beklemeli miyim? Nasıl bir yol izlemem doğru olur?
Rumuz: Kötüyüm, çıkmazdayım
YANIT
Sevgili oğlum, henüz 20 yaşındasın ve bu kadar büyük sorunlarla uğraşıyorsun. Bu genç kızın ciddi ruhsal bozuklukları var. Öfke kontrol bozukluğu diye adlandırılan bir sorunu bile olabilir. Ne yaşadıysa, kendi kendisiyle bile barışık değil. Senin hayatını da alt üst etmiş. Böyle biriyle elbette şu anda bir gelecek düşünemezsin. Böyle anı anına uymayan, gereksiz öfkelere kapılan, her şeyi aşırı ve nöbetlerle kendini gösteren, bu genç kızın gerçekten yoğun bir sevgiye ama asıl ciddi bir tedaviye ihtiyacı olduğu ortada.
25 yaşında, üniversite mezunu genç bir kadınım. Bundan 1 yıl önce atanıp mesleğime başladım. Ailemden ilk kez ayrı kaldım.
Çünkü üniversiteyi de ailemin yanında okumuştum. İlgiye, sevgiye aç biriyim.
Her gösterilen ilgiye kanıyorum. Karşıma çıkan insanlara “hayır” diyemiyorum.
Gerçekten iyi niyetli ve saf biriyim. Burada evli bir adamla tanıştım ve onunla bir süre görüştüm. Bana karşı çok ilgiliydi. İlgisi ve beni düşünmesi çok hoşuma gitti.
İlişkimizin yanlış olduğunu biliyordum. Bu yüzden de onunla hep kavga ediyordum.
Aslında onu istemiyordum ama onun bana gösterdiği ilgiye o kadar alışmıştım ki beni aramadığı zamanlarda boşluk hissediyordum ve tekrar konuşuyorduk. Bir süre sonra artık dayanamadım ve konuşmayı kestim.
Bana eşiyle boşanacağını söylüyordu, biraz da bu yüzden görüşmemiz uzamıştı. En fazla 3 aylık bir durumdu bu. Sonra karşıma başka biri çıktı.
Bir adama âşık oldum. Aşk ve evlilik ise benden çok uzaktı. Çocukluğum çok kötü geçti. Yazları fabrikada, kışları okuldaydım. Kendi çabamla okudum. Annem sevmediği bir adamla yani babamla evlenmiş.
Mutsuz bir evlilik içinde büyüdüm. Evlenmeyi düşünmedim, daha doğrusu istemedim. Evlenmekten ve bir erkekten dayak yemekten korkuyorum.
Aşktan da korkuyorum, korktuğum da başıma geldi. Daha önce evlenmiş ve ayrılmış bir adama âşık oldum. Yalnız bu adam eski karısı ile bağlantıda.
Ayrıca yaşadığı şehirde hayatında bir başka kadın var. Aklım çok karışık. Üzülüyorum. Mantığımı kaybettim. Nedenini söyleyemem ama her şeyi silip atmak istiyorum. Kaçış sendromu yaşıyorum.
Çünkü onu kıskandığımı fark ettim.
Hem de bu kıskançlık çok mantıksız hale geldi.
Onu görmek istiyorum, sesini duymak istiyorum.
24 yaşında genç bir kızım ve çalışıyorum. Şu zamana kadar kafam çok rahattı. İşimden de çok memnundum. Fakat son zamanlarda çevrem, annem ve iş arkadaşlarımdan evlenmem gerektiği baskısı hissediyorum.
Hareketleriyle, konuşmalarıyla sürekli ima ediyorlar. Bu durum beni çok geriyor.
Ben de hemen restimi çekemiyorum. Yaş geçiyor diye evlenilmez ki...
Tamam taliplerim çıkıyor ama dengimi henüz bulamadım, kafalarımız uymuyor.
Çevremdekiler bana, “karşına kim çıksa hemen tekmeyi vuruyorsun, kimseleri beğenmiyorsun.
Bakıp göreceğiz, sonunda kime varıyorsun” diyor.
Oysa henüz evlenmeye hazır değilim.
Sevgili Güzin Abla; yaşım daha 17. 15 ve 16 yaşlarındayken yanlış arkadaşlıklar edindiğim için okulumdan oldum.
Ardından ailem üstüme gelmeye başladı. O sırada bir çocuğu sevmeye başlamıştım. Aslında o da beni seviyordu ama sonradan uzaklaştı.
Ben onu çok seviyordum, unutmam zor oldu. Sonra okuldan başka bir erkek arkadaşımla konuşmaya başladım.
O zaman sevdiğim çocuktan uzaklaştım.
Bu arkadaşım beni sevdiğini söyledi, 2 aydır çıkıyoruz.
Onunla mutluyum. Ondan önceki sevgilim beni üzüp ağlatırken şu anki sevgilim gözyaşıma kıyamıyor.
Yine de ailevi sorunlar yaşıyorum. Bu yüzden odamdan çıkmak istemiyorum. Tek başımayım, sanki hep bir yerlerde bir boşluk var.
Ailem ayrı bir sorun, hep “sen yaptın, her şey senin yüzünden” diyorlar. Ama ben bilmiyordum böyle olacağını...