Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ

1998, Urallar’a hiç yaramadı

Selçuk Ural'a 1998 hiç yaramadı. Önce canından çok sevdiği arkadaşı Gülçin, Bebek'te Çakıcı'nın adamlarının Ağansoy'u öldürdükleri gece bir kaza kurşunuyla öldü. Sevgili kızı Aslı ile Gülçin arasında müthiş sevgi ağları vardı. Aslı, Gülçin'e ‘‘anne’’ derdi...

Derken Aslı evlendi, aniden boşandı ve Çakıcı'ya kaçtı. Bu sıkıntının üstüne birde oğlu Hakan ve gelini Sibel Can'ın başı derde girdi. Tabii baba Ural'ın da bu işe canı çok sıkıldı. Baba ve oğul, gelin Sibel Can'dan özellikle iyi kazandığı için çok memnundular.

ÇAKICI AŞIK OLUYOR

Çakıcı Aslı'ya bir gün İtalya'da rastlamış. 'Kız sen ne kadar güzelleşmişsin. Gel seninle bir kahve içelim'' demiş. Aslı'nın annesi Canan Yaka ile Çakıcı çok eski ve yakın arkadaş. Aslı da aile dostlarından gelen bu öneriyi sevinerek kabul etmiş. Çakıcı, Aslı'dan çok etkilenmiş. Aslı'ya devamlı çiçek yolamış, evin içi çiçek bahçesine dönmüş. Aslı, yavaş yavaş Çakıcı ile ilgilenmeye başlamış. Çiçeği, markalı mücevherler takip etmiş. Kız bu ilgiye gönül koymuş. Derken her ikisi birbirini çok sevdiğini anlayınca evlenmeye karar vermişler. Bundan tam üç hafta evvel ‘‘Çıkınca düğün var’’ ara başlıyla ikisinin evleneceklerini (ayıptır yazması ama dayanamadım) ilk kez kamuoyuna ben duyurmuştum. Geçtiğimiz günlerde baba Ural da Sibel Can'ın gündemini değiştirmek için açıklama yaptı ‘‘Aslı iyi, yakında Çakıcı ile evlenecek. Ben de zor günlerde yanlarında olacağım’’ diyerek kızına ve müstakbel damadına sahip çıkmış.

Tophane'de

Monik daveti

BİZANS döneminde Metopon olarak adlandırılan, Osmanlılar döneminde ise Tophane adını alan semtte top döküm tesisleri inşasının Fatih Sultan Mehmet tarafından başlatıldığı bilinmektedir. Geçen gece bu binada muhteşem bir davet vardı. Davet sahipleri İstanbul'un renkli çifti Jerry ve Monik Benardete'lerdi.

Monik Benardete İstanbul'un, en renkli kadınlarından biridir. Hobisi; antika toplamak, kitap okumak ve seyahat etmek olan Monik'in davetlileri de çok ünlüdür. Monik her yıl bir ilginç yer bulur ve İstanbul'un tüm renkli insanlarını bir araya toplar.

Geceye katılmak için Tophane'ye vardığımızda, bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaktaydı. Tophane'de koşuşturan smokinli, şemsiye taşıyan erkekler hanımların ıslanmamaları için çırpınıyorlardı. Yağmura rağmen davete tam 700 kişi katıldı. Pazar gecesi İstanbul'u seller götürürken, Tophane'ye vardık. Hayatımda bu mekanı daha önce hiç görmemiştim. Restorasyonu yeni biten ve İş Bankası'nın resim sergisiyle siftah yapan bu muhteşem yerde Mimar Sinan Üniversitesi'nden izin alınarak davet verilebiliyormuş. Monik, burayı görür görmez vurulmuş ve hemen bir davet vermeye karar vermiş. Yakın arkadaşı Yasemin Pirinççioğlu'ndan da gecenin organizasyonunu üstlenmesini istemiş. Yasemin de son derece başarılı bir organizasyonla gecenin mükemmel geçmesini sağladı.

Geceye katılan konuklar arasında Koç Ailesi kalabalık olarak göze çarpıyordu. Rahmi ve Mustafa Koç ile Sevgi Gönül geceye katılmışlardı.

Monik'in gençlik soyadı Burla idi. Burla Biraderler de Koçlar'ın ilk ortaklarındandı.

Geceye katılan sanatçılar arasında Ressam Ömer Uluç, Haldun Dormen, iş dünyasından Halis ve Alev Komili, Cem ve Ümit Boyner, Galatasaray Yönetim Kurulu üyesi Atilla Donat ve eşi Feride, Erol ve İnci Aksoy vardı.

Nilgün Dereli, Çiğdem Simavi, Belma Simavi, Nazım ve Sumru Bezmen, Pekin Baran, Semih Sohtorik ve eşi Fatoş, Eşref ve Fulya Cerrahoğlu gecenin ünlü konuklarındandı.