Yolun açık olsun Ebru Baybara Demir

Mehmet Gürs’ün Mikla’sı, bu yıl dünyanın en iyi 50 lokantasına 44. sıradan girdi.

Gürs geçenlerde Bilbao’da dünyanın en iyilerinin açıklandığı gece Türkiye adına sahnedeydi.

Geçtiğimiz haziran ayında dünyanın en iyi 20 şefinin hünerlerinin sergilendiği Bocuse D’Or yarışmasında Türkiye’yi başka bir şef Mutlu Şevket Yılmaz temsil etti.

Arada sırada mailleştiğim başka bir şefimiz, Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları mezunu Doğuş Şahin, New York’ta, bu yıl dünyanın en iyi 4. lokantası seçilen 3 Michelin yıldızlı Eleven Madison Park’tan sonra şimdi Kopenhag’da.

Şahin, yine dünyanın en iyileri arasında olan şef Rene Redzepi’nin Noma 2.0 lokantasında çalışmaya başlamış.

Eleven Madison Park Noma gibi lokantalarda deneyimini arttıran Doğuş Şahin kuşkusuz bir süre sonra dünyanın her hangi bir yerinde lokanta açabilecek.

Başka bir güzel haber Mardinli şef Ebru Baybara Demir’den.

Bu yıl Mardin Bienali sırasında hemen hemen her gece uğradığımız Cercis Murat’ın kurucusu, aynı zamanda sosyal girişimci olan Ebru Baybara Demir ikinci kez Bask Dünya Aşçılık Ödülü (Basque Culinary World Prize) finaline kaldı.

TOPLUMU DÖNÜŞTÜREN ŞEFLER

Sevgili Ebru, 40 ülkeden 140 şefin aday gösterildiği yarışmada finale kalan 10 şef arasında.

Bask Dünya Aşçılık Ödülü oldukça anlamlı.

Zira gastronomi aracılığıyla toplumsal fayda yaratmayı, toplumu dönüştürmeyi başarmış şeflere veriliyor.

Örneğin Ebru Baybara Demir gibi finale kalmış olan Amerikalı Caleb Zigas, San Franscisco’daki La Cocina adındaki lokantasında göçmen kadınlara ve düşük gelirli Afrikalı-Amerikalı kadınlara eğitim veriyor, kendi küçük işletmelerini açmalarına destek oluyor.

Lokanta sahibi kadın oranının yüzde 33, şeflerin ise ancak yüzde 21’inin kadın olduğu ABD gibi bir ülkede Zigas, yeme-içme sektörünün daha kapsayıcı olması için mücadele eden bir isim.

San Francisco Sokak Yemekleri Festivali etkinliğinin da destekçisi olan Zigas, genç girişimcilere de yol gösteriyor.

Yine finalistler arasında olan İspanyol şef Marc Puig-Pey, lokantaların starı diye bilinen, ünlü şef Ferran Adria’nın lokantası El Bulli’de 20 yıl çalıştıktan sonra kendine yeni bir yol çizmiş.

Sağlık sorunları nedeniyle, farklı diyetler izleyen çocuk ve hastalara destek oluyor.

ÖNCE MARDİN SONRA KADINLAR

Ebru Baybara Demir’e gelirsek bana kalırsa önce Mardin’in kaderini değiştirdi.

Daha önce birkaç kez yazmıştım.

Mardin’e ilk kez 1999 yılında gittiğimde, kalacak doğru dürüst otel bile yoktu ama bu şehir için büyük hayalleri olan Ebru Baybara Demir oradaydı.

İstanbul’daki hayatını bırakıp anne babasının memleketi Mardin’e dönmüştü.

Dayrulzafaran Manastırı’nın avlusunda gazeteci grubumuza Mardin’in ünlü mahlepli çöreğini ikram etmişti.

O yıllarda şehirde turizmi kalkındırmak için kolları sıvamış ve Mardinli kadınlarla birlikte yeme-içme işine ilk adımlarını atmıştı.

Zaten bir süre sonra da Cercis Murat Konağı’nda lokantasını açtı.

Cercis Murat’tan sonra Ebru Baybara Demir hiç durmadı ve bugüne kadar hep yaratıcı, topluma ve özellikle kadınlara fayda sağlayan projeleri hayata geçirdi.

Mardin turizminin darbe aldığı günlerde “Hayatım Yenibahar” projesi lokantasında çalışan kadınlara yeni bir umut kapısı oldu.

Lokantanın hiç iş yapamadığı dönemlerde mutfakta çalışan kadınlar proje kapsamında boncuk dizerek, oya işleyerek ekmeğini kazandı.

Bugün hem Mardin’deki “Hayatım Yenibahar” dükk^anında, hem internetten bu el işi hediyelik eşyalar satılıyor.

100 BİN EUROLUK ÖDÜL

Bu projeden sonra BM’nin de desteklediği, Suriyeli mülteci kadınların da dahil edildiği Harran Gastronomi Okulu geldi.

Demir’in son projesi ise “Topraktan Tabağa”.

BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO, BM Yüksek Mülteci Komiserliği gibi kurumlar tarafından desteklenen proje şu anda Türkiye’nin en büyük yerel tohum projesi.

Aynı zamanda yerel kadın çiftçilerle ve Suriyeli göçmen kadınlara istihdam sağlıyor.

Ebru Baybara Demir’in finale kaldığı Bask Dünya Aşçılık Ödülü Yarışmasının sonucu önümüzdeki 24 Temmuz günü İtalya’nın Modena şehrinde açıklanıyor.

100 bin euro değerindeki ödülü alacak şefi seçecek jüriyi ise dünyanın en ünlü şefleri oluşturuyor.

Dünyanın en iyi 50 lokantası listesinin başındaki Osteria Francescana’nın şefi Massimo Bottura, listenin ikincisi El Celler de Can Roca’nın şefi Joan Roca, Peru mutfağını dünyaya tanıtan�Gaston Acurio gibi isimler.

Ebru Baybara Demir 100 bin euroluk ödülü kazandığı takdirde Mardin’de kadın ve gençlerin meslek sahibi olmaları için Gastronomi Enstitüsü projesini hayata geçirecek.

Yolun açık olsun Sevgili Ebru.