Urfalı Adalet Kyoto'da Dünya Su Forumu'nda

Japonya'nın eski başkenti Kyoto'da bir hafta boyunca devam ettiği halde Irak Savaşı'nın gölgelediği Dünya 3. Su Forumu bugün sona erdi.

Musluklarından şırıl şırıl su akanlar kıymetini bilmez ama su günümüzün en hassas meselelerinden biri.

Dünya Su Konseyi'nin Başkan Yardımcısı William Cosgrove'a bakarsanız, su krizi insanlar için kitle imha silahlarından çok daha büyük bir tehdit.

Şöyle bir tablodan söz etsem belki Cosgrove'un söyledikleri daha iyi anlaşılabilir.

Dünya nüfusunun yüzde 30'u, gerektiği gibi su kullanamıyor.

Bu oranın 2025'te yüzde 50'lere fırlayacağı hesaplanıyor.

Her yıl 7 milyon kişi, ki bunlardan 2 milyon çocuk, pis ve mikroplu su nedeniyle ölüyor.

Rakamlarla oynamasını iyi bilen IMF'nin eski başkanlarından Michel Camdessus'nün hazırladığı rapora göre, dünyanın su problemini çözmesi için önümüzdeki 10 yıl süresince her yıl 180 milyar dolar harcaması gerek.

Sorunun temelinde her zamanki gibi, gelişmiş ülkelerin bencillikleri, su kaynaklarına el atan çokuluslu şirketler, siyasi çıkarlar var.

Ortadoğu'da uzun vadeli kalmaya niyetli görünen ABD'nin petrolün yanı sıra su hesapları da yaptığını aklınızdan çıkarmayın.

Her neyse, su meselesinin sekiz gün boyunca çeşitli platformlarda ele alındığı Kyoto'daki Dünya 3. Su Forumu'na 165 ülkeden 12 bin kişi katıldı.

İşte bu katılımcılardan biri de Şanlıurfalı Adalet Budak.

Su bahane, bu yazıyı kaleme almamın esas amacı da Adalet'in hikayesini yazmak zaten.

Kim Adalet Budak?

Ben onu, iki hafta önce yine bu sütunda sözünü ettiğim Anakültür sayesinde tanıdım.

YAKUBİYE'DEN TİMES SQUARE'E

Adalet Budak Şanlıurfa doğumlu.

Ortaokulu bitirince karşısına ‘‘tamam buraya kadar’’ diyen gelenekler dikiliyor. Adalet yılmıyor, dışardan liseyi ve üniversiteyi okuyup işletmeden mezun oluyor.

GAP'ın bölgedeki kadınları eğitmek, meslek öğretmek için kurduğu ÇATOM'da öğretmen oluyor, derken yönetici.

Günün birinde, Analkültür'den Ceylan Orhun ona New York'ta Türk işkadını Aylin Emeksiz'den bir burs sağlıyor.

Adalet Budak bir yıllığına New York'a gidiyor.

Cambridge Language School'da lisan kurslarına başlıyor.

Şanlıurfa'nın Yakubiye Mahallesi'ne alışkın gözleri, New York'un Times Square'inde yeni dünyalar tanıyor.

2001 yılı sonunda geri döndüğünde, sosyal proje sorumlusu olarak GAP Şanlıurfa Bölge Müdürlüğü'ne atanıyor.

Ceylan Orhun, Adalet'in ufkunu daha da açmaya kararlı mı kararlı. Kendisi Dünya Su Konseyi'nin Yönetim Kurulu'nda. Adalet'e Dünya Su Forumu'nun açtığı yarışmaya katılmasını öneriyor.

Çevresinde sesini duyuramayan insanların su sorunlarını araştıracak, toplayacak, internet üzerinden foruma gönderecek.

Çeşmelerin yaz aylarında tıss diye ses çıkardığı, soğuktan donmuş ellerin kilometrelerce bakraç ve testi taşıdığı yörede sorun kıtlığı yok.

Adalet tam bir buçuk yıl boyunca, elinde soru formu 1500 kadına (neden sadece kadın diye aklınızdan geçirmeyin. Çeşmeden su taşıyan, ya da dere kıyısında gömlek yıkıyan bir erkeğe hiç rastladınız mı) sorular soruyor ve 2000 kişi arasından ikinci gelerek Kyoto'nun yolunu tutuyor.

Kyoto'da Cambridge Language School'da öğrendiği İngilizcesiyle ‘‘Su ve kültürel miras’’ konulu panelde bir de konuşma yapıyor...

Adalet bundan sonra rotasını nereye çevirecek?

Bence bu filmi izlemeye devam edin.
Yazarın Tüm Yazıları