Paylaş
Biri Torosların eteklerinde, diğeri Bergama’da.
Birincisi arkeolojik kazıları devam eden ve yakında eski görkemine kavuşacak olan Sagalassos.
Diğeri Ege’nin Zeugma’sı olabilecekken Yortanlı Barajı’nın suları altında kalmaya mahkum Allianoi.
Yeryüzünün en eski sağlık merkezlerinden biri.
Önceki gün Aygaz’ın restorasyonunu tamamladığı Antoninler Çeşmesi’nin açılışı için bir grup gazeteciyle Sagalassos’a hareket ederken, Allianoi’nin sular altında kalmasıyla ilgili karar gazetelerdeydi.
Sagalassos’a gelecek olan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Ankara’daki ofisinin önünde Allianoi için gösteri de yapılmıştı.
Bir avuç insan yıllardır Allianoi’yi kurtarma derdinde.
HASANKEYF İLE AYNI KADER
Hasankeyf ile aynı kaderi paylaşan Allianoi’nin hikayesini kısaca özetliyorum.
Aslında hikâye hep aynı.
Türkiye’deki yüzlerce SİT alanının, antik yerleşim merkezinin ölüm fermanı.
DSİ, Allianoi’yi sular altında bırakacak Yortanlı Barajı’nın projesini 1985 yılında yapıyor.
Barajın inşaatı 1993’te başlıyor.
1994 yılında ise Allianoi’yi kurtarma kazıları.
Aynen Zeugma’da olduğu gibi son dakikada sular altından eser kurtarma telâşı.
Allianoi’de kazılardan çıkan eserler o kadar değerliki 2001 yılında SİT alanı ilan ediliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2005 yılında oluşturduğu 1. Bilim Akademik Komisyonu bu antik şehrin sular altında kalmayacak kadar önemli olduğuna karar veriyor.
Hatta UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine girebileceği yolunda rapor yazıyor.
Uluslararası ünlü şirketler kazıların sponsorluğunu üstleniyor.
Allianoi giderek daha fazla kamuoyunun dikkatini çekmeye başlıyor.
2005-2006 yılları arasında korunması için 35 bin imza toplanıyor.
Ama burası Türkiye.
Kararlar alınıyor, kararlar bozuluyor.
DSİ, Yortanlı Barajı’ndan vazgeçmeyince 2007 yılında “SİT alanı” kararı değişiyor.
Sponsorlar çekiliyor.
Kültür Bakanlığı’nın son olarak oluşturduğu 3. Bilim Akademik Komisyonu “Allianoi sular altında kalabilir” kararını veriyor.
Davalar açılıyor, mahkemeler devam ediyor.
Derken iki gün önce İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu kararını açıklıyor:
“Allianoi üzeri kumla kaplandıktan sonra sular altında kalabilir.”
İnsan düşünmeden edemiyor.
DSİ, en başından burasının böylesine kıymetli bir kültürel varlık olduğunu tespit edemiyor mu?
Neden illa Allianoi’yi sular altında bırakacak bir proje?
Neden DSİ ile Kültür Bakanlığı arasında en başından beri bir koordinasyon yok?
Kültürel miras olarak Türkiye’nin dünyadaki benzersiz konumunu artık uçan kuş bile biliyor.
DSİ mi habersiz?
BADEN BADEN VE ALLİANOİ
Her yıl Bergama’yı ziyaret eden yüz binlerce turistin mutlaka uğradığı bir yer Allianoi.
Merak etmeyin.
Ne kadar müthiş bir yer olduğunu yabancı turist bizden iyi biliyor.
Avrupa’da ılıcalarıyla ünlü Badenweiler ve Baden Baden antik çağlardan sadece birkaç duvar kalmış.
Oysa Allianoi’nin tamamı üst yapısına kadar korunmuş 9 bin metrekarelik bir alana yayılmış ılıcası olduğu gibi duruyor.
Belki yeryüzünün böylesine korunabilmiş tek ılıcası.
Allianoi sular altında kalmadığı takdirde nasıl önemli bir turizm destinasyonu olacağı ortada.
Neden bu en başından düşünülmüyor? Planlanmıyor?
Allianoi ile ilgili internet ortamında dolaşan e-postalardaki şu cümle ne kadar doğru:
“Allianoi, Hasankeyf, Karadeniz, Munzur geleceğinizdir. Kafanızı kuma, aklınızı suya gömmeyin.”
Paylaş