Sabancı’nın Viyana’daki mesajı neden önemli

SABANCI Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın, Avusturya’nın üst düzey devlet nişanını aldığı tören Viyana’nın gözbebeklerinden Albertina Müzesi’nde.

Haberin Devamı

Törenden önce Güler Sabancı, Sabancı CEO’su Ahmet Dördüncü ve Enerjisa’nın Avusturyalı ortağı Verbund CEO’su Wolfgang Anzengruber’ın Avusturyalı meslektaşlara ortak bir basın toplantısı var.
Basın toplantısına ilgi hayli fazla.
Zira sorulara cevap verecek olan kişilerden biri dünyanın en güçlü kadınlarından biri. Üstelik Avusturya’nın hem politikacısıyla, hem kamuoyuyla AB üyeliğine karşı çıktığı Türkiye’yi temsil ediyor.
Avusturyalı gazeteciler için Güler Sabancı’ya soru yöneltmek bulunmaz bir fırsat. Sorular peş peşe yağıyor.
- Türkiye 10 yıl sonra AB üyesi olacak mı?
- Enerjisa nükleer işine girecek mi?
- Sabancı Holding finansal krizden etkilendi mi?
- Türkiye’de kadının durumu nedir?
- Akbank’ın Ilısu’ya kredi vermesine ne diyorsunuz?
MÜZAKERE SÜRECİNİN DEVAMI
Güler Sabancı, Avrupa Birliği’yle ilgili soruya “Türkiye’yi 10 yıl sonra üye olarak görmeyi umut ediyorum” diyor.
“Avusturyalı dostlarımıza bu fırsatla şu mesajı da vermek istiyorum” diye ekliyor. “Türkiye ile Avrupa Birliği arasında müzakere süreci devam etmelidir. Üyelik bugünden yarına gerçekleşecek bir şey değil. Önemli olan sürecin devamıdır.”
İşte tam bu noktada küçük bir hatırlatma yapmam gerek.
Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger daha kısa bir süre önce ne demişti?
“Türkiye’yi AB’nin müstakbel bir üyesi olarak görmüyoruz.”
Oysa kendisinden önce aynı görevde olan Ursula Plassnik AB üyeliği konusunda Avusturya’da bir referandumdan söz etmişti.
“Türkiye’nin Avrupa ile bağlantılı olmadığını” da öne süren Spindelegger sözleri Avusturya’da üyelik karşıtlığının giderek arttığını kanıtlıyor.
Kuşkusuz Güler Sabancı bu durumdan haberdar.
Dolayısıyla Viyana’da, “Avusturya’da Avrupa’nın geleceği konusunda değişik görüşler olabilir. Ama önemli olan müzakere sürecinin devamıdır” mesajını vermiş olması önemli.
KADININ HAKLARINI DESTEKLİYORUM
Avrupa Birliği üyeliğinin meselesinin yanı sıra “Türkiye’de Kadının Durumu”nun merak edilmesi bir çok açıdan anlamlı.
Birincisi demek ki, Dünya Ekonomik Forumu’nun “Cinsiyet Uçurumu” Raporu’nda listenin en sonunda olduğumuz artık iyi biliniyor.
Türkiye’de kadının birçok alanda geride olduğu hafızalarda yer etmiş.
Basın toplantısındaki bir kadın gazetecinin dikkat çektiği durum ise işin başka boyutu.
Bir yanda Avusturya’da göçmenler arasında başı örtülü muhafazakâr kadınların sayısı hızla artarken, diğer yanda Güler Sabancı gibi güçlü kadınlar var.
“Ortada karmaşık bir tablo var” diyor Avusturyalı meslektaş.
Bu sözler üzerine Verbund CEO’su Wolfgang Anzengruber müdahale etmek ihtiyacını hissediyor.
“Türkiye’de belki Avusturya’dan da fazla üst düzey kadın yönetici var” diyor.
Ben de yüzde 12’lik bir kadın CEO oranıyla dünyada lider konumda olduğumuzu hatırlatıyorum.
Güler Sabancı, Türkiye’de kadının insan hakları mücadelesini bizzat desteklediğini anlatıyor.
“Kadın meselesi sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunudur” diye ekliyor.

Haberin Devamı

Nişanı Riccardo Mutti’nin konserinde takacak

Haberin Devamı

GÜLER Sabancı, Avusturya Ekonomi, Aile ve Gençlik Bakanı Reinhard Mitterlehner’in elinden nişanı aldıktan sonra davetliler arasında mutlulukla dolaşıyor.
Törenden sonra öğle yemeği daveti Albertina Müzesi’nin özel bir salonunda.
Neden özel olduğunu Güler Sabancı şöyle izah ediyor:
“Bu salon benim için özel seçilmiş. Zira duvarda müzisyenleri temsil eden heykellerden biri hariç tümü kadın” diyor.
Avusturya’nın devlet nişanını ne zaman takacağını soruyorum.
“İstanbul Festivali’nde Enerjisa’nın sponsorluğuyla Viyana Filarmoni Orkestrası’nı dinleyeceğiz. Ünlü Strauss yorumcusu Riccardo Muti orkestra şefi. Bu konser vesilesiyle nişanımı takacağım mutlaka” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları