Paylaş
OMM, Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan, 19. Yüzyıldan kalma tescilli evleri restore edilmiş Odunpazarı’nın tam ortasında.
Maviye, yeşile, sarıya boyanmış eski Osmanlı evlerinin yan yana dizildiği sokakların her hangi bir noktasından baktığınızda, birbirlerine eklemlenmiş ahşap kutuları andıran OMM’u görmek mümkün.
Tarihi evlerin ortasında modern bir dokunuş.
Ve o kadar sade ki, çevreye o kadar uyum sağlamış ki dersiniz Odunpazarı’nun kuruluşundan beri orada.
OMM’u tasarlayan ünlü Japon mimar Kengo Kuma, müzeyle ilgili konuştuğu mimarlık ve tasarım dergisi “Architectural Digest” e bakın ne demiş?
“İnsanlar Türkiye’yi düşündüklerinde, Sultanahmet Camii, Ayasofya gibi taş ve ağır malzemelerin kullanıldığı yapıları akıllarına getiriyorlar. Ben müze için ahşap gibi doğal bir malzeme kullanarak Türkiye’nin bu mimarı imajını değiştirmek istedim”.
Ünlü japon mimar Kengo Kuma
Dünyanın en iyi 10 mimarı arasında gösterilen Kengo Kuma memleketinin, sürdürülebilir geleneksel malzemesi olan ahşabı zaten sıklıkla kullanıyor.
Ahşap geleceğin mimarisinin en temel malzemesi.
OMM’un binasında kullanılması ise Odunpazarı’nın tarihteki işleviyle bire bir örtüşüyor.
Eskişehir Odunpazarı’nda OMM diye bilinen Modern Müze
ESKİŞEHİR’DE YENİ BİR YAŞAM ALANI
Müzeyi ve çevresini yapımını üstlenen Polimeks ortaklarından Cem Siyahi ve OMM Direktörü Defne Casaretto ve OMM İletişim direktörü Bengü Kırkız Ergüven eşliğinde geziyoruz.
Sözünü ettiğim isimlerden tümü Eskişehirli.
OMM Eğitim Progamları Direktörü Deniz Bayrakçı da öyle.
Eskişehir’de üniversite bitirip, iş hayatına İstanbul’da atılıp memlekete geri dönmüşler.
Polimeks Yönetim Kurulu Başkanı ve OMM’un ev sahipliği yapacağı koleksiyonun sahibi Erol Tabanca’nın çocukluk arkadaşı ve ortağı Cem Siyahi ise İstanbul ile Eskişehir arasında mekik dokuyor.
Müzeyi gezdirirken bilgi veriyor.
“ 4 bin 500 metrekarelik müzenin yapımında kullanılan ahşaplar Sibirya’nın endüstriyel çam ormanlarından. Ahşabın bakımı için yılda 40 bin ila 50 bin dolar harcanacak”.
Erol Tabanca daha önce müzenin maliyetinin içindeki eserlerle birlikte 30 milyon doları bulacağını açıklamıştı.
Müzenin tam karşısında ise Cem Siyahi’nin “Müzeyi ayakta tutmak için kurgulanmış, projenin ticari boyutu” diye tarif ettiği OMM İnn var.
Haziran ayında ziyarete açılan OMM İnn, Odunpazarı’nın üç eski evine yeni eklemeler yapılarak tasarlanmış 14 odalı butik oteli, dijital kütüphanesi, kafe ve lokantası olan sürprizli bir meka^n.
Eskişehir’de sanat ve tasarımın iç içe geçtiği yeni bir yaşam, sosyalleşme alanı.
ŞEHRE YAYILACAK ETKİNLİKLER
Şehrin nüfusunun yüzde 80’ini oluşturan gençlerin buluşma noktası olacağı kesin.
OMM İnn’in yeme- içme işini İstanbul’da Aheste Pera’nın tanınmış şefi Sara Tabrizi üstlenmiş.
OMM İnn’in başka bir fonksiyonunu Defne Casaretto dile getiriyor.
Burası aynı zamanda belirli programlar çerçevesinde müzenin yurt dışından ağırlayacağı sanatçılara da ev sahipliği yapacak.
Müze bu arada 7 Eylül’de Vuslat Sergisi’yle kapılarını ziyaretçilere açıyor.
Erol Tabanca’nın koleksiyonundan 120 eserin olacağı serginin adını kürotör Haldun Dostoğlu koymuş.
“Neden Vuslat?” sorusunun cevabını ise Defne Casaretto şöyle açıklıyor:
“20 yıllık bir koleksiyoner olan Erol Tabanca’nın 6-7 yıldan beri hayata geçirmeyi tasarladığı müzeye ve memleketi Eskişehir’e kavuştuğu düşünülürse Vuslat uygun bir sözcük”.
Vuslat Sergisi’nin bir yıl devam edeceğini belirten Casaretto, yılda üç serginin planlandığını ve bunlarla birlikte paralel etkinlikler yapılacağını söylüyor.
“Etkinlikler müze alanının dışına taşsın, şehre yayılsın ve buradaki farklı festivallerle entegre olsun istiyoruz”diyor.
Müzenin karşısında yer alan OMM İnn
OMM NEDENİYLE ESKİŞEHİR’E İLGİ
Eskişehirliler ve sanatseverler müzenin açılmasının dört gözle beklerken, OMM yurt dışı mimarlık ve tasarım dergilerinde sıkça yer alıyor.
Tokyo’daki 2020 Olimpiyatları stadyumunu yapımını üstlenen, İskoçya’nın Dundee şehrinde kayalıklara oturttuğu Victoria&Albert Müzesi nedeniyle çok konuşulan Kengo Kuma’nın Türkiye ve Eskişehir’in tanıtımına katkısı büyük.
İleride Eskişehir, Bilbao gibi ziyaretçi akınına uğrarsa hiç şaşmam.
OMM İnn
Yukarıda sözünü ettiğim Architectural Digest’in yanı sıra The Art Newspaper, Dezeen, Designboom, World Arhitecture gibi yayın organları ünlü mimarın yeni müzesinden söz ederken Eskişehir’in yeni bir kültürel dönem açtığını vurgulamış.
Eskişehir’in başına konmuş ikinci bir talih kuşu Kuma.
Birincisini zaten hepiniz tahmin ettiniz.
Japon bambu sanatçısı Tanabe
ESKİŞEHİR’DE BİR JAPON BAMBU SANATÇISI
OMM’un bir salonu, British Museum, Metropolitan Museum of Art gibi müzelerde eserleri olan Japon sanatçı Tanabe Chikuunsai’nin enstalasyonuna ayrılmış.
Tesadüfen, Kengo Kuma’nın yapmış olduğu başka bir müzede de eseri olan Tanabe dördüncü kuşak bir bambu ustası.
Babasının yanında 4-5 yaşlarında iken bambu ile haşır neşir olmuş.
Japonya’da dönemin en yetenekli bambu sanatçısı sayılan Tanabe Tokyo Üniversitesi’nde heykel bölümünden mezun.
Geleneksel bambu örme sanatını heykel ile buluşturmuş.
Eskişehir’e dört kişilik ekibiyle gelerek 15 günde bambu şeritlerinin örerek OMM için etkileyici bir eseri ortaya koymuş.
Tanabe aynen Kengo Kuma gibi sürdürülebilirliği hayatının merkezine koymuş bir sanatçı.
Özel bir sipariş olmadığı zaman eserinde kullandığı malzemeyi yanında götürüp tekrar kullanıyor.
Paylaş