Heykel devrildi, iş bitti mi

BAĞDAT'ın Firdevs Meydanı'ndaki dev Saddam heykelinin kaidesini önce balyozlar dövdü.

Balyoz darbelerini indiren iri kıyım Iraklı heykeli yerinden sarsmayı başaramayınca Amerikalı askerler imdada yetişti.

Ayaklar koptu, demir çubuklar göründü.

Heykel paldır küldür aşağıya indi.

Daha iki, üç gün önce ‘‘Irak'ı kanımızın son damlasına kadar savunacağız’’ diyenlerde bir sevinç.

İşgalcilerle kucaklaşma, heykeli terlikle dövme...

Daha sonra televizyonda başka bir kare...

Yaşlı Iraklı'nın biri kocaman heykelin kafasını üç tekerlekli arabasına koymuş yıkıntı halinde bir mahalleden geçiyor:

‘‘Saddam iki oğlumu aldı, ben de onun başını kopardım.’’

Doğru mu?

Yoksa, heykelin başını az ilerdeki hurdacıya satıp, günlerden beri bir lokmanın girmediği ağzına bir şeyler mi atma derdinde.

O heykelin kafasını kapmış, diğerleri Saddam'ın kayıp bürokratlarının evlerinden yağmaladıkları eşyalarla yollarda.

Koltuklar, dolaplar, vazolar.

Tarihçi Andre Miquel'in, ‘‘yeryüzü Bağdat saatine göre döner’’ dediği şehir gerçekten burası mı?

Binbir Gecelerin Bağdat'ı, Halife Harun el Reşit'in Bağdat'ı kaos ve anarşinin kucağına düşmüş.

Firdevs Meydanı'ndaki dev heykelin devrilmesiyle simgeleşen Saddam rejiminin sonu aslında bir belirsizliğin başlangıcı.

Bölgenin istikrara kavuşması uzun yıllar sürebilir.

Unutmayın Stalin'in heykeli ilk Budapeşte'de devrildiğinde yıl 1956 idi.

Sovyet sisteminin çökmesi yıllar sonra başka heykellerin devrilmesiyle gerçekleşti.

1990'ların başlarında Çavuşesku'nun, eski Sovyet Cumhuriyetleri'nde Lenin'in heykeli devrildi devrilmesine ama taşlar daha yeni yeni yerlerine oturuyor.

Firdevs Meydanı'ndaki heykelin devrilmesini Hafız Esad'ın heykelinin de devrilmesi izleyecek mi?

Washington'da yönetimdeki ‘‘yeni muhafazakarların’’ gündeminde iddia edildiği gibi Suriye, Suudi Arabistan, İran var mı?

Ve bir soru daha.

Arap Dünyası'nı ‘‘sil baştan’’ değiştirmek o kadar kolay mı?

Taliban geri döndü


IRAK Savaşı nedeniyle unutulmuş görünen Afganistan ile ilgili bir haber vardı geçenlerde Le Monde Gazetesi'nde.

Başlık şöyleydi: ‘‘Taliban Afganistan'ın güneydoğusuna döndü.’’

Talibanın beşiği gözüyle bakılan Kandehar'da Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün bir yetkilisinin öldürülmesi üzerine buradaki sivil toplum kuruluşları tası tarağı toplamaya başlamışlar.

Talibanın başka bir hedefi de Devlet Başkanı Karzai'ye yakın bir din adamı, Molla Ceylani olmuş.

Belli ki oralarda hareketlenmeler var.

Oysa 18 ay önce Talibanı iktidardan uzaklaştıran Başkan Bush ve ekibi ülkenin en kısa sürede normalleşeceğini söylememiş miydi?
Yazarın Tüm Yazıları