Feylozofların adasına düştüm epiküryen Kosta ile tanıştım
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Türkiye anıları her yerde karşımıza çıktı. Tatilimizin tuzu biberi oldu bir yerde. Ta ki, Pitagorion Köyü’ne gidene kadar.
Feylozof ve matematikçi Pitagor’un doğum yeri olarak bilinen bu turistik köyü merak ediyorduk haliyle. Köyün ana caddesindeki turizm enformasyon ofisinden aldığımız haritaya iliştirilmiş tek sayfalık bilgi notunu önce pek önemsemedik. Yine aynı caddenin üzerindeki minik dükkanda kahvemizi yudumlarken şöyle göz gezdirdiğimiz bilgi notunu okudukça şaşkınlığımız arttı. Biz resmen "feylozofların adasına" düşmüştük.
İKİ arkadaşımla Kuşadası’ndan feribotla bir saat 15 dakika uzaklıktaki Sisam Adası’na doğru yol alırken tatilime "feylozofların" damgasını vuracağından haberim yoktu.
"Feylozoflar" hakkında kimse bir şey söylememişti.
Sisam ya da Yunanca adıyla Samos’u mütevazı, fazla turistik olmayan güzel bir ada olarak biliyordum sadece.
Kokkari Köyü’nde şirin bir pansiyona yerleştiğimizde deniz, güneş yeter diye düşünüyorduk.
İlk günlerde yerimizden kımıldamaya niyetimiz yoktu.
Sonra aniden "Madem geldik Sisam’ı keşfedelim" dedik.
Kokkari ile aynı kıyı şeridindeki Karlovasi’yi oldukça renksiz bulduk.
Yanı başındaki Potami Plajı’yla, 10 dakikalık mesafede dağlardaki şelaleler beklediğimizden de hoştu.
Bir tanıdığın tavsiyesiyle gittiğimiz dağlık Manolates Köyü ise olağanüstüydü.
Seramik sanatçılarının yaşadığı köyde Türkçe konuştuğumuzu duyan yaşlı bir kadının bizi evine kahve içmeye davet etmesi duygulandırdı bizi.
Sonra konuştukça ortaya çıktı ki, köydekilerin çoğunun dedeleri, anneanneleri Kuşadası, Söke, Aydın’dan gelmişler mübadele yıllarında.
Karlovasi’de de, 1950’li yıllarda Kuşadası futbol takımıyla bir maç düzenlendiğini duymuştuk.
Türkiye anıları her yerde karşımıza çıktı.
Tatilimizin tuzu biberi oldu bir yerde.
PİTAGOR’UN DOĞUM YERİ EPİKÜROS’UN ADASI
Ta ki, Pitagorion Köyü’ne gidene kadar.
Feylozof ve matematikçi Pitagor’un doğum yeri olarak bilinen bu turistik köyü merak ediyorduk haliyle.
Köyün ana caddesindeki turizm enformasyon ofisinden aldığımız haritaya iliştirilmiş tek sayfalık bilgi notunu önce pek önemsemedik.
Yine aynı caddenin üzerindeki minik dükkanda kahvemizi yudumlarken şöyle göz gezdirdiğimiz bilgi notunu okudukça şaşkınlığımız arttı.
Biz resmen "feylozofların adasına" düşmüştük.
Sayıyorum.
Evrenin düzenine ilk kez "kozmos" adını veren Pitagor.
Gerçeğin matematiksel bir yapısı olduğunu da ortaya koymuş.
Doğa olaylarını atomlarla açıklayan, antik tanrıların yaşamda etkisi olmadığını savunan Epiküros.
Çıkış noktası insan bedeni.
Bedenin ihtiyaçları giderildiğinde mutlu olmak kolay diye düşünmüş.
Hayattan zevk alma felsefesi, adından "epiküryen" sözcüğünün doğmasına neden olmuş.
MATRIX’İN İLHAM KAYNAĞI MELİSSUS DA BURADAN
Devam ediyorum.
Maddenin yok olmayacağını, sadece dönüşeceğini savunan Melissus.
Bugün öğretilerinin "Matrix" filmine ilham verdiği söyleniyor.
Sırada Sisam’da doğmamakla birlikte yaşamının büyük bir bölümünü bu adada geçirmiş olan Aisopos ya da Ezop var.
Sisamlı feylozof İadmon’un kölesi olan Ezop’un hazırcevaplılığını, bilgeliğini bilmeyen yoktur.
Elimize verilen tek sayfa beyaz kağıtta Efes’te Artemis Tapınağı’nın mimarları Ricos ile Theodoros’un da Sisamlı olduklarını okuyunca "Tamam" dedik "belliki bu adanın havasında bir şeyler var."
Öyle bir hava ki yüzyıllara meydan okumuş.
Nesilden nesile ada ahalisine bulaşmış.
Bu söylediklerimin en güçlü kanıtı Kokkari’de karşımıza çıkan 80’lik Kosta.
İlk kez köy meydanında hafif çakır keyifli yanımıza yanaşan Kosta Bey, bir sonraki gün meyhanede sandalyesini çekip yanımıza oturdu.
Sisamlı bir aileden olmasına rağmen "komşudan" öğrendiği Türkçe şarkıları okudu, yarı Türkçe yarı İngilizce şakalar yaptı.
Sonra kadehini bize doğru kaldırıp "Müziği, içkiyi, kadınları seviyorum ne yapayım" dedi.
Bundan daha "epiküryen" bir cümle olabilir mi?
Sonra gününü gün etme sevdasıyla yanımızdan kalkıp sarışın İsveçli bir güzelin yanına kuruldu.