Bu ne anlama geliyor?
İlk yüze giren öğrenciler, Türkiye'nin geleceğinin
‘‘Bilgi Toplumu’’nda yattığının farkındalar.
Peki Ankara farkında mı?
Geçen akşam Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı
Faruk Eczacıbaşı, TBV Genel Sekreteri
Behçet Envarlı, Yönetim Kurulu üyesi
Emin Edip Öymen ile yemekte bu konuyu tartışıyoruz.
Önce Ankara'nın farkındalığıyla ilgili bir bilgi.
Dünya Ekonomik Forumu'nun yayınladığı son rapora göre,
‘‘Bilgi ve iletişim alanında devletin verdiği önem’’ sıralamasında 82 ülke arasında 62. sıradayız.
Yani Ankara bilgi ve iletişim teknolojisine gerektiği önemi vermiyor.
Faruk Eczacıbaşı'ndan öğreniyoruz ki, Türkiye Bilişim Vakfı geçenlerde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye'nin nasıl bir
‘‘Bilgi Toplumu’’na dönüşeceğine ilişkin bir brifing vermiş.
Yukarıda sözünü ettiğim Dünya Ekonomik Forumu'nun raporuna dayanarak, Türkiye'nin bilgi teknolojisinde hayli geride olduğu anlatılmış ve bu konuda adım atılması için siyasi iradenin gerektiği dile getirilmiş.
‘‘Bilgi Toplumu’’na
geçiş siyasilerin desteğiyle, öncülüğüyle mümkün.
Başbakan bu konuda elinden geleni yapacağına ilişkin söz vermiş.
Esasında Başbakan’ın yakın çevresindeki bazı isimler -ki bunların arasında
Cüneyd Zapsu, Murat Mercan, Reha Denemeç'i saymak mümkün- konuyla oldukça ilgili.
Cüneyd Zapsu meselá.
Dizüstü bilgisayarını yanından asla ayırmaz. Bilhassa uçak yolculuklarında saatlerce çalışır.
Şimdi Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a bir soru.
Başbakanın dizüstü bilgisayarı var mı? Varsa günün kaç saatini onun başında geçiriyor?
Her neyse Türkiye Bilişim Vakfı'na dönersek, bir yandan Ankara'ya konunun önemini ve aciliyetini anlatmaya çalışırken, diğer yandan önümüzdeki İstanbul'da hafta yapılacak
‘‘Bilişim Zirvesi’’ne hazırlanıyor.
Vakfın düzenleyicileri arasında olduğu 2-5 Eylül tarihleri arasındaki zirvede 20 ulusal ve uluslararası forum, 250'ye yakın toplantı yapılacak.
Önemli toplantılardan bir tanesi de, Avrupa Birliği'nin Ar-Ge'ye ayırdığı 17.5 milyar Euro’yu kapsayan 6. Çerçeve Programı'nin ele alınacağı toplantı.
Zirvenin ilginç bir buluşması da, bilişim dünyasının 11 duayeninin Anadolu'dan gelecek 35 gençle yapacağı sohbet toplantısı.
Yatağan ekmekten kesip bilgisayar alıyor
BİLİŞİM Zirvesi'yle hemen hemen aynı tarihlerde
‘‘Türkiye Bilişim Haftası’’ etkinlikleri var. Tema
‘‘Her şey insan için.’’
Etkinliği düzenleyen Türkiye Bilişim Derneği.
Şimdi aklınız karışmasın.
Biri vakıf, diğeri dernek.
Türkiye Bilişim Derneği 1971 yılında kurulmuş. Vakfı daha sonra kuranlar da zaten dernek üyelerinin bazıları.
Dernek Başkanı
Rahmi Aktepe aynı zamanda vakfın yönetim kurulu üyesi.
‘‘Vakıf ile dernek yol ayırımında mı? Neden etkinlikleri ayrı’’ sorumuza
Faruk Eczacıbaşı ‘‘Birlikteyiz ama misyonlarımız farklı’’ cevabını veriyor.
Vakıf daha çok bir düşünce kuruluşu gibi hareket ediyor.
Derneğin amacı ise sokaktaki halkla buluşmak, bilgisayarı, interneti anlatmak.
Rahmi Aktepe'ye göre,
‘‘bilgisayar, bilişim’’ gibi sözcükleri dilimize kazandıran dernek.
Derneğin projeleri arasında kadınlara internet eğitimi, Dünya Bankası kredisiyle internet aracılığıyla ihracat var.
Buldan'dan internet aracılığıyla Güney Afrika'ya kumaş, Yatağan'dan Kanada'ya bıçak gibi kesici aletler gidiyorsa bu Türkiye Bilişim Derneği sayesinde.
Aktepe ‘‘Yatağan'da her evde bilgisayar var, ekmekten kesip alıyorlar’’ diyor. Derneğin
‘‘Bilişim Kervanı’’ Anadolu'yu dolaşmış, İstanbul varoşlarında eğitim verdikten sonra 1 Eylül günü İstiklal Caddesi'ne geliyor.
İstanbul'a Alışveriş Rehberi
HÜLYA Aslantaş'ı TUROB ikinci başkanı olarak tanıdım.
Meğer ikinci bir şapkası daha varmış: Tüm dünyada turistlerin yararlandığı
‘‘tax free’’ sistemini gerçekleştiren
‘‘Global Refund’’ şirketinin
Türkiye'deki ortağı ve Genel Müdürü aynı zamanda
Aslantaş.
Turistlere
‘‘vergi iadesi’’mevzuatı için tam üç yıl uğraşmış.
1991 yılında Maliye Bakanlığı'na yaptığı başvurunun ardından, kanun ancak 1995 yılında uygun hale getirilmiş.
‘‘Tax Free’’ sistemi dünyada 25 yıldan beri, Türkiye'de ise 1996 yılından beri uygulanıyor.
Hülya Aslantaş, sistemin burada pek iyi tanınmadığını, zira Türk vatandaşı olan kişilerin bile bazı durumlardan bundan yararlanabileceğini söylüyor.
Meselá, yurtdışında öğrenim gören talebeler dahi
‘‘vergi iadesi’’nden yararlanabiliyormuş.
‘‘Tax Free’’yi Türkiye'ye getiren
Hülya Aslantaş bir ilke daha imza atmış.
146 sayfalık
‘‘İstanbul Alışveriş Rehberi’’ 1 Eylül'den itibaren piyasada. İngilizce, Türkçe’nin yanı sıra, bazı sayfaları Japonca dahil altı lisanda yayınlanacak rehberde binin üzerinde dükkan bulmak mümkün.
‘‘İstanbul bir marka olacak ise bu rehberin katkısı büyük’’ diyen
Hülya Aslantaş, rehberin yurtdışındaki örneklerinin aynısı olduğunu söylüyor.
Her türlü ürünün mevcut olduğu rehber otellerin yanısıra, fuarlar, kongrelerde dağıtılacak.
İstanbul Alışveriş Rehberi (İstanbul Shopping Guide) kuşkusuz para harcamıyorlar diye yakındığımız turistlerin daha fazla alışveriş yapmalarını teşvik edecek bir şey.