Erdal İnönü Kürsüsü ve genç bilim insanları

ERDAL İnönü en çok genç bilim insanlarıyla sohbeti çok severmiş.

Sabancı Üniversitesi’nde yeni kurulmuş olan Erdal İnönü Kürsüsü’nün ilk sahibiyle tanıştırıldığımız toplantıda Rektör Profesör Dr. Nihat Berker onunla ilgili anılarını aktarıyor.

“Kendisiyle 20’li yaşlarımın sonunda 1975 yılında tanıştım. Karşılaştığımız her seferinde Princeton’daki araştırmalarımı sordu. 2002 yılında kadar hep sordu. Erdal İnönü genç bilim insanlarına değer veren bir fizikçiydi” diyor.
Erdal İnönü Kürsüsü ’nün kurulma amacı genç bilim insanlarının araştırmalarını desteklemek.
Kürsü kurulurken eşi Sevinç İnönü’ye danışılmış.
O da “Kürsünün kariyerinin başındaki genç araştırmacılara verilmesini Erdal Bey de isterdi”  diye onaylamış..
Berker’in deyişiyle, Erdal İnönü “engin bir fizik adamı”.
Özellikle felsefeye çok meraklı.
Ama matematik, bilim tarihi de ilgi duyduğu alanlar.
2002 yılında Sabancı Üniversitesi’ne katılıyor.
Üniversitede kendi tasarladığı yeni bir Bilim Tarihi dersi veriyor.
Genç öğrencileriyle birlikte “bilimsel düşünce tarzı nasıl gelişti” sorusuna cevap arıyor.
KENDİMİ İSTANBUL’DA BULDUM
Dolayısıyla kürsü, fizik, matematik ve bilim tarihi alanlarında beşer yıllık dönemler için gelecek vadeden genç bilim insanlarına verilmek üzere kurulmuş.
Kürsünün ilk 5 yıllık dönemi için “Teorik Yoğun Madde Fiziği” konusu seçilmiş.
Uluslar arası ilanlarla genç bilim insanlarına çağrı yapılmış.
Neticede ODTÜ’de fizik ve matematik alanlarında çifte lisans, fizikte ise yüksek lisans yapan Dr. İnanç Adagideli kürsünün ilk sahibi olmuş.
Sabancı Müzesi’ndeki toplantıda bu genç, pırıl pırıl genç bilim insanıyla tanıştık.
Dr. Adagideli  çalışmalarını Leiden  Üniversitesi,  Delft Teknik Üniversitesi, Lorentz Enstitüsü, British Columbia Üniversitesi gibi yerlerde sürdürmüş.
“Atlantiğin hangi yakasında kalayım diye düşünürken Sabancı Üniversitesi’nden gelen teklifle kendimi İstanbul’da buldum” diyor.
“Erdal Bey ile hiç tanışma fırsatım olmadı ama bir anlamda onun yarattığı ortamda fizik öğrendim” diye ekliyor.
Erdal İnönü Kürsüsü’yle bundan böyle yurtdışındaki genç bilim insanlarımızın önüne yepyeni ufuklar açılıyor.
SEVİNÇ-ERDAL İNÖNÜ VAKFI
Hiç kuşkunuz olmasın Dr. İnanç Adagideli’yi başka genç bilim insanları izleyecektir.
Toplantıda ayaküstü sohbet fırsatı bulduğum Sevinç İnönü’nün mutluluğu yüzünden okunuyor.
Eşinin adını taşıyan kürsü sayesinde genç bilim insanlarının önünün açılmasını görmek az bir şey mi? Sevinç Hanım’ın bir başka mutluluk kaynağı eşiyle birlikte kurdukları “Sevinç ve Erdal Vakfı”nın sürdürdüğü çalışmalar.
Vakıf eğitimin yanısıra benim yıllardan beri yakından izlediğim “Marmara Denizi’nin Değişen Oşinografik Şartlarının İncelenmesi” projesini de destekliyor.
Dr. Levent Artüz’ün dar imkânlarla yürüttüğü bu projeyle ilgili Sevinç İnönü “Erdal Bey ile aynı çevreci kaygılarımız vardı. Marmara Denizimiz bir çevre kurbanı olmak üzere. Yakında tamamiyle kaybedeceğiz onu” diyor.
“Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı”nın Marmara Denizi’yle ilgili bu çok önemli projesinin Çevre Bakanlığı, TÜBİTAK, İstanbul Belediyesi, üniversiteler gibi birçok kesim tarafından desteklenmesi dilerdim.Özellikle yitirmekte olduğumuz “lüferin” peşinde koştuğumuz bu günlerde. Neticede lüferi yitirmemizin nedeni Marmara Denizi’ni yitirmekte olmamızdan kaynaklanmıyor mu?
Yazarın Tüm Yazıları