Paylaş
Bazı araştırma sonuçlarına da yer veren rapor, sanat kültür alanında faaliyet gösteren, kamu- özel destekli ya da bağımsız 17 kurumla gerçekleştirilen görüşmelerin sonuçlarına dayanıyor. Bu kurumlar arasında yer alan Zorlu PSM’nin yeni girişimine değineceğim esas. Ama önce rapordan çarpıcı bir kaç sonuç:
Türkiye 163 ülke arasında kültürde 58. sırada. Köklü bir kültürel ve tarihi mirası olan bir ülkeden söz ediyoruz.
Toplumun yüzde 66’sı hayatında konser, tiyatro, opera gibi bir etkinliğe hiç katılmamış. En sık yapılan aktivite yüzde 85 oranıyla televizyon izlemek.
Peki 15-24 yaşları arasındaki gençlerimiz ne yapıyor? İKSV’nin raporu, TÜİK’in “boş zamanı değerlendirme anketlerine” dayanarak gençlerin en sık gerçekleştirdikleri faaliyetler arasında yüzde 93 oranında televizyon izlemenin ilk sırada geldiğine dikkat çekiyor.
Sosyal medyada vakit geçirenlerin oranı ise yüzde 56.4. Neticede bu ülkenin gençleri sanat kültür ortamından uzak yaşamlarını sürdürüyor.
Önceki gün Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas ile Zorlu Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Aslı Alemdaroğlu ile sohbetimizin odak noktasında gençler var. Zira PSM ile Zorlu Holding’in özellikle gençleri hedef alan yeni girişimi “Digi.logue” görsel sanatın ve müziğin dijital dönüşümüyle yakından ilgili interaktif bir platform.
Platformun web sitesi digilogue.com dijital sanata ilgi duyanları, yaratıcı endüstrilerde faaliyet gösterenleri buluşturmayı amaçlıyor.
Aslı Alemdaroğlu, “Dijital dönüşüm hayatın ortasında, sanatçılar bundan yararlanıyor. İşlerini bilgisayar üzerinden yapan, sanat için yazılım geliştirenlerin sayısı artıyor” diyor.
Gençlerin sanata daha fazla ilgili duymaları için interaktif bir ortam sağlayan dijital sanat iyi bir araç olabilir.
Müze, galeri gezmekten zevk almayan bir genç pekala teknolojinin ön plana çıktığı işlere ilgi duyabilir.
PRESTİJLİ BİR FESTİVAL
Alemdaroğlu zaten PSM’in içinde Digi.logue’a ayrılan alanda, hem genç sanatçıların işlerini paylaşacağını, hem genç ziyaretçin ilgisini çekecek etkinliklerin yapılacağını söylüyor.
Bu etkinliklerin ilki de yarın yapılacak uluslararası “Sonar Festival”.
Bununla ilgili Abbas haklı olarak “Turizmde karamsar bulutların çöktüğü bir dönemde dijital dönüşümü ve müziği buluşturan uluslararası festivali İstanbul’a getirmek prestijli bir iş” diyor.
Aynen West Side Story müzikalinin gelmesi gibi.
Öte yandan Alemdaroğlu’nun işaret ettiği gibi Zorlu Holding gibi, teknolojiyi, inovasyonu ön plana çıkartan bir şirketin dijital sanata destek vermesi doğası gereği.
‘BARIŞ İÇİN MÜZİK’ ATAĞA KALKIYOR
İSTANBUL’da Edirnekapı’da imkanlı dar ailelerin çocuklarıyla müzik eğitimine başlayarak bugüne kadar 6 bin çocuğa ulaşan Barış İçin Müzik artık İstanbul’un yanı sıra İzmir, Bursa ve Adalar’da da çocuklara müzik eğitimleri verecek. Yukarıda sözünü ettiğim İKSV’nin raporundaki bir rakama göre, Türkiye’de insanların yüzde 81’i hiçbir müzik enstrümanı çalmıyor.
Dolayısıyla 12 yıl önce Mehmet Selim Baki ve Dr. Yeliz Baki tarafından kurulan Barış için Müzik Vakfı’nın binlerce çocuğa ulaşması müthiş bir şey. 2014 yılından biri “El Sistema” ağının içinde yer alan ve “El Sistema Türkiye” adını alan Barış için Müzik Vakfı, müzik eğitimine 7 yaşında başlıyor.
El Sistema, girişimi “yoksulluk ve suçla mücadele eden sosyal bir sistem” olarak tarif eden Venezuelalı ekonomist, piyanist ve besteci Jose Antonio Abreu tarafından 1975 yılında başlatılmıştı. Abreu’yu kurduğu orkestra ile İstanbul’da dinlemiştik yıllar önce.
İKSV’nin kurumsal desteğini almış olan Barış için Müzik Vakfı’nın yolundan giden Ayvalık’taki “Zeytin Çekirdekleri”ni de bu vesileyle hatırlatayım.
Paylaş