Davos’ta Gül’e en çok sorulan soru: Irak bölünürse ne

lurDÜNYA Ekonomik Forumu’nun üçüncü gününde Davos’a gelen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül hem Türkiye’nın konu olduğu özel davette, hem katıldığı panelde "Irak bölünürse Türkiye’nin tavrı ne olur" sorusuyla karşılaştı.

Önceki gece "Türkiye’nin Siyasi Geleceği" başlığı altındaki yemekli davetin moderatörü El Hayat Gazetesi yazarı Raghida Dergham’ın sivri soruları dikkat çekiciydi.

Gül’e, "Laik bir ülkede İslamcı bir hükümet olmak nasıl bir şey?", "Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz?" gibi sorular yönelten moderatör, Irak ile ilgili çeşitli senaryolar saydı.

"Irak’ın Kürt, Şii ve Sünniler arasında bölünmesine Ankara’nın reaksiyonu ne olur?" sorusuna Dışişleri Bakanı "Irak’ın bölünmesine karşıyız. Zira hem ülke, hem bölge daha büyük bir kaosa sürüklenir" dedi.

Gül, dün sabah da Ortadoğu’nun geleceğini tartışıldığı panelde Washington Post yazarı David Ignatius’un aynı sorusuyla karşılaştı.

Abdullah Gül’e bu soruları yönelten sadece sözünü ettiğim iki gazeteci-yazar olmadı.

Türkiye davetinin katılımcılarından biri, "Yugoslavya bölündü, Sovyetler Birliği bölündü neden Irak da bölünmesin" sorusunu Gül’e yöneltti.

Aynı davette hem Abdullah Gül’e, hem ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’a Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği soruldu.

Gül’ün bu soruya cevabı ise şöyle oldu:

"AB ile müzakereler sürecindeyiz. Süreç çeşitli nedenlerle yavaşlamış olabilir ama bizim hedefimiz değişmedi. AB’ye tam üyelik hedefinden şaşırmadık."

Gül
ve Babacan’ın yanı sıra Başbakan’ın danışmanı Ahmet Davutoğlu ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın da katıldığı davette ilginç bir gelişme yaşandı.

Davos’un müdavimlerinden olan Aziz Zapsu, moderatörlük rolünü Raghira Dergham’dan "çalmaya" kalkıştı.

Ve sorduğu üç soruyu sırasıyla Gül, Babacan ve Davutoğlu’nun yanıtlamasını istedi.

Dergham usta bir manevrayla moderatörlüğünü geri alarak Avrupa Birliği üyeliği hüsrana uğradığı takdirde Rusya’yla örneğin bir yakınlaşma olup olmayacağını sordu.

EN KÖTÜ SENARYO

Doğuş
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’in de konuşmacı olarak katıldığı Türkiye davetinde Abdullah Gül’ün şu sözlerinin altını çizmek gerek.

Seçimlerle ilgili soruyu cevaplayan Dışişleri Bakanı, "AKP için en kötü senaryo gerçekleşse bile Türkiye özellikle yabancı yatırımcılar için güvenli bir yer olmaya devam edecekti. Ama ben inanıyorum ki kamuoyu bizim devam etmemizi istiyor" diye yanıtladı.

Ortadoğu panelinde ise Gül’ün Suriye’nin Ortadoğu barış müzakereleri sürecine dahil edilmesi önerisi diğer panelistler tarafından olumlu karşılandı.

Gül, Suriye ile İsrail arasındaki bir diyaloğun ABD tarafından cesaretlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Amerikalı demokrat senatör John Kerry, İran eski başkanı Hatemi’nin de katıldığı oturumda ABD-İran ilişkisi gündeme geldi.

David Ignatius’un sorularını direkt olarak yanıtlamayan ve konuşmasını nedense hem felsefi bir düzeyde yapan Hatemi iki büyük ülke diye tanımladığı İran ve ABD arasında bir yakınlaşmanın bölge için iyi olacağını söyledi.

Neticede, yıllardan beri Davos’un gündeminde olan Ortadoğu sorunu bu yıl da çeşitli panelerde masaya yatırıldı.

Batı neden Rusya’dan çekiniyor

DÜN bu sütunlarda Davos’a İngiliz çıkarmasından söz etmiştim.

Tam bu satırları yazdığım sırada Kongre Sarayı’nda kafeye benzer küçük bölümde yanıma İngiltere Başbakanı Tony Blair oturmaz mı?

Yanındakilerin bir kahve getirdikleri Tony Blair ile selamlaştık.

Ciddi ciddi bir şeyler okuyup herhalde ikili buluşmasına gitti.

Her neyse İngilizler’den başladım Ruslar’la devam ediyorum. Bu yıl Davos’a gerçek bir Rus çıkarması var.

Başbakan Yardımcısı Dimitri Medvedev’in heyetinde tam 43 kişi var.

Bu arada bu Medvedev ile dün sözünü ettiğimi Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aleksander Medvedev arasında hiçbir akrabalığın olmadığını belirtmeliyim.

Her iki Medvedev de "Batı neden Rusya’dan korkuyor" sorusuna muhatap oldu.

Aleksander Medvedev’e Gazprom soruldu, diğer Medvedev’e ise devletin ekonomi üzerindeki rolü.

Geleceğin Rus lideri gözüyle bakılan "bebek yüzlü" Dimitri Medvedev Rusya konulu panelde devletin rolünün "pragmatik" olması gerektiğini söyledi.

En az Hatemi kadar felsefi bir boyutta konuşan (İranlılarla Ruslar bu konuda çok başarılı) Dimitri Medvedev, Rusya’nın negatif imajının nedenini iletişimsizliğe bağladı.

Medvedev’e göre, Rus şirketleri global ekonomide daha fazla rol oynamaya hazır.

Panelden sonra basın toplantısında Medvedev’e Türkiye Rusya ilişkilerine sordum.

İki ülke arasında enerjiden, bilişim teknolojilerine, turizme kadar birçok alanda iyi işbirliği olduğunu söyledi.

Rusya’da büyük bir patlama yaşamakta olan konut sektöründe ise Türk inşaat şirketlerinin büyük işler aldığını da sözlerine ekledi.

Sarkozy’nin Davos’a gelmeme nedeni

DAVOS’ta bugünlerde duyduğum bir dedikoduyu aktarmak istiyorum.

Bildiğiniz gibi Merkel geldi.

Blair burada hatta İngiliz muhalefet lideri David Cameron da Davos’ta.

Fransa’dan önemli bir sima ise yok.

Her yerde boy göstermeye bayılan, cumhurbaşkanlığına yakın adaylardan İçişleri Bakanı Nicholas Sarkozy mesela gelebilirdi ama yok. Hatta cumhurbaşkanlığına seçilse bile Davos’a adım atmayacağı söyleniyor.

Nedenine gelince, Davos’un tüm lojistiğini sağlayan "Publicis Events"in başındaki Richard Attias, Sarkozy’nin eşi Cecilia’nın eski sevgilisi.

Cecilia Sarkozy Richard Attias nedeniyle geçtiğimiz yıl evini terk etmiş.

Sarkozy’nin buraya gelip Attias ile burun buruna gelme ihtimalini düşünebiliyor musunuz?
Yazarın Tüm Yazıları