CHP Arjantin'e heyet göndereceğine gençlerle buluşsun

CHP İstanbul İl Kongresi'nden sonra yazdığım ‘‘CHP, gençler ve internet olmadan nereye’’ yazısına tepkiler gelmeye devam ediyor.

Gençler CHP'ye kırgın.

Partinin kendilerine karşı ilgisizliğinden şikayetçi.

E-postalarının cevapsız kalmasına öfkeli.

Önce CHP'nin bilgi işlem ve internet sorumlusu Gürsel Görgülü'nün verdiği bilgi.

Görgülü'ye bakılırsa CHP Türkiye'de internet platformunu kullanan ilk parti.

1995 yılında internet alan adını tescil ettirmiş.

CHP'nin e-posta liste sayısı 50 bine yakın.

Kendi e-posta adresini vermeyen kişilere etik olarak mesaj gönderilmiyormuş.

40 ildeki merkezlerde bilgisayar varmış.

Yine Görgülü'nun ifadesine göre, CHP İnternet'i içerik olarak zenginleştirmek ve parti içinde etkin kullanmak için bir çalışma başlatmış.

Demek ki bu konuda yetersiz olduğunu görmüş.

Her neyse, teknik alt yapının da güçlendirilmesini kapsayan çalışma önümüzdeki ekim ayında tamamlanacakmış.

Görgülü'ye böyle bir çalışmanın partiye maliyetin ne kadar olacağını sordum.

50 bin dolar civarındaymış.

Bir parti için böyle bir harcamanın çok mu, az mı olduğuna artık siz karar verin.

Gençlik meselesine dönersek...

Aldığım e-postalar arasında beni en fazla etkileyen CHP Çankaya İlçe Eski Gençlik Kolu Başkanı Mert Görür'ün gönderdiği e-posta oldu.

İki yıl gençlik kolu başkanı olarak görev yapan Görür, 2003 Ocak ayında istifa etmiş.

Görür, halen, CHP içersinde muhalif bir grup olarak iki, üç ay önce ortaya çıkan Anadolu Hareketi'nin bilgi işlem sorumlusu.

Gençlik Kolu Başkanı olarak, Bilkent, ODTÜ olmak üzere Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinde gençlik potensiyelini CHP'ye katmak için sanal ortamda başlattıkları çalışmaları anlatıyor ve ‘‘Bireysel çabalarımız boşa çıktı. Zira CHP yönetimi bizi ve geleceğimizi ısrarla, inatla görmezden geldi’’ diyor.

Mert Görür, partisinin günümüz gerçeklerini, küreselleşmeyi tartışmamasından şikayetçi.

‘‘Sosyalist Enternasyonel'de Felipe Gonzalez'in ‘‘Küresel İlerleme’’ raporu tartışılırken, sosyalist enternasyonal üyesi olan CHP, küreselleşme, bunun Türkiye'ye etkisi, tehlike ve imkanları tartılmıyor.’’

CHP programında gençliğe bir tek sayfa ayırmış dediğine göre.

‘‘Parti hasıl Arjantin raporu için Arjantin'e bir heyet göndermişse, yanıbaşındaki gençlerle de buluşsun’’diyor.

CHP yönetiminin bu gencin söylediklerine kulak vermesi dileğiyle...

DaimlerChrysler bayrağı Siemens'e mi devretti


TROYA, Homeros'un İlyada destanıyla neredeyse bütünleşmiş.

Üçbin yıllık bu antik şehirde 15 yıldan beri kazı çalışmalarını sürdüren kişi Tübingen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Manfred Korfmann.

Korfmann'ın çalışmalarını tam 15 yıldan beri destekleyen şirket ise DaimlerChrysler.

Başta 5 yıl sürmesi öngörülen projeye DaimlerChrysler 1.3 milyon mark destek sağlamış.

Hassas arkeolojik çalışmalar için özel üretilen araç, yayınlar, kazı köyü, laboratuvarın donanımı, Almanya'daki Troya Sergisi'nin planlanması şirketin ek katkıları.

Korfmann ile DaimlerChrysler işbirliği, ayrıca Troya'nın 1998 yılında Unesco'nun ‘‘Dünya Kültür Mirası’’ listesine alınmasını da getirmiş.

Profesör Korfmann, Troya'nın 19. yüzyılda Schliemann'ın kazılarından sonra yeniden dünya kamuoyunun gündemine gelmesinde DaimlerChrysler'in büyük katkısı olduğunu bizzat söylüyor.

1988 yılında başlayan bu işbirliği 2003 kazı sezonuyla sona eriyor.

DaimlerChrysler Troya'dan tam olarak elini çekmiyor ama desteğini farklı şekillerde sürdürme kararını alıyor.

Troya sponsorluğunda şimdi ön plana çıkan şirket Siemens.

Siemens
ile iki yıl önce bağlantı kuran kişi yine Profesör Korfmann.

Türk Hükümeti'nin ömür boyu kazı izni verdiği Korfmann'in başvurusu üzerine devreye giren Siemens, dün kazı yerinde gördüğümüz ‘‘megaron’’u kaplayan çatının inşasını üstlenmiş.

Peki Siemens bundan sonra Troya'ya sahip çıkmaya devam edecek mi?

Siemens'in arzusu anladığım kadarıyla devam etmek doğrultusunda.

Ancak Türkiye'de bu tür projelere mali destek sağlayan şirketlerle işbirliğine gitmeyi de tasarlıyormuş.

Öyle görünüyor ki, Siemens, DaimlerChrysler'dan bayrağı devralıyor.

AB yolunda yeni bir adres: www.stgp.org


SİVİL Toplum Kuruluşları (STK) Avrupa Birliği'ne üyelik yolunda önemli.

Avrupa sivil örgütlenmeyi herşeyin üzerinde tutuyor.

AB'nin amacı STK'ları AB üyelik sürecine entegre edebilmek.

Avrupa Komisyonu'nun geçtiğimiz yıl ‘‘Yerel Sivil Girişimler’’ ve ‘‘Türk-Yunan Sivil Diyalogu’’ başlıkları altında açtığı hizmet ihalesini kazanan konsorsiyum ‘‘Sivil Toplum Geliştirme Programı’’ altında biraraya gelmiş.

Ankara'daki ofiste altı kişi çalışmalarını sürdürüyor.

Kısa adıyla STGP ne yapıyor?

STK'lara Türkiye içinde ve dışında ağ oluşturma, ortaklık projeleri gerçekleştirme, diyalog gibi konularda eğitim veriyor.

STK'ların hazırladıkları projeleri inceleyerek yol gösteriyor.

Özellikle Anadolu'daki küçük ölçekli STK'lar eğitimden yararlanıyor.

Mesela Diyarbakır'da 45 STK temsilcisi eğitimlere katılmış.

Kars'ta katılanların sayısı 25.

Erzincan, Erzurum, Artvin, Ardahan, Elazığ eğitimden yararlan diğer şehirler.

Ne yazık ki, Türkiye'de proje yapabilecek kapasiteye erişmiş fazla sayıda STK yok.

İlgisizliğin yanında yetersizlik var.

Bu yüzden STGP önemli bir boşluk dolduruyor.

Ayrıca yukarıda belirttiğim www.stgp.org adresinde 5 bini aşkın STK'nın bilgileri mevcut.
Yazarın Tüm Yazıları