KADIN kuruluşları dışında Türkiye’de kadın sorununa en çok eğilen kurum TİSK.
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, AB entegrasyonu için iki temel meselenin "kadın" ve "çevre" olduğu görüşünde.
Bu yüzden de "kadın"ı gündeminin en üst sıralarına koymuş.
Hatırlayacaksınız, TİSK yaklaşık bir yıl önce "kadın istihdamı" ile ilgili bir zirve düzenlemişti.
Zirvede, nüfusun yüzde 50.2’sini oluşturan kadınların sadece yüzde 24’ünün çalışma hayatına atıldıkları ortaya çıkmıştı.
Dünya Ekonomik Forumu’nun "Cinsiyet Uçurumu" Raporu’nda en alt sıralarda yer alan Türkiye’de kadın ekonomik hayatta pek varlık göstermiyor.
Peki Avrupa’daki Türk kadınının durumu ne?
Avrupa’daki Türk göçmenlerle ilgili en sağlıklı araştırmaları yapan Türkiye Araştırmalar Merkezi, TİSK ile birlikte bu sorunun cevabını aramış.
Dün yeni yılın ilk basın toplantısında TAM’ın araştırmalarının sonuçlarını dinledik.
Avrupa’daki Türk kadınıyla ilgili bulgulara geçmeden önce bazı önyargılara değinmekte fayda var.
TAM Direktör Yardımcısı Güley Kızılocak’ın değindiği gibi, Avrupalılar Türk kadının genellikle "namus cinayetleri", "zorla evlilik" kurbanları olarak görüyorlar.
Oysa durum farklı.
Önce rakamlar.
Avrupa’da yaşayan 4,1 milyon Türk göçmeninin yüzde 49’u kadın.
1970’li yılların başına kadar kadın oranı sadece yüzde 9.
Şimdi kadın-erkek nüfusu eşitlenmiş gibi.
ÇALIŞAN KADIN ORANI DAHA YÜKSEK
Avrupa’daki Türk kadının yüzde 33.6’si çalışma hayatında.
Çalışanların oranı Türkiye’den fazla.
Kızılocak "Avrupa’ya gelip kocasının sözünden dışarı çıkmayan Türk kadın imajı geride kaldı" diyor.
Avrupa’daki Türk kadını giderek daha fazla çalışma hayatına atılıyor ve ekonomik bağımsızlığını kazanıyor.
En önemlisi, hem erkeğe göre daha kalifiye işlerde çalışıyor, hem kendi işini kuruyor.
TAM’ın araştırmasına göre, Avrupa’daki her dört Türk girişimciden biri kadın.
TAM Direktörü Faruk Şen’e göre, Türk kadın girişimciler kendi alanlarında çok başarılı.
Almanya’da "dönerci" ve "berber" gibi iş alanlarının dışında "hukuk" sektörü de Türklerin eline geçiyormuş.
İşte bu alanda faaliyet gösteren Türk avukatların yüzde 58’ı kadın.
Avrupa’daki çeşitli parlamentolara seçilmiş 23 Türk kökenli parlamenterlerden de 14’ü kadın.
Özetle tablo şöyle:
Avrupa’daki Türk kadını, Türkiye’deki hemcinslerine göre hem iş hayatında, hem siyasi hayatta daha çok varlık gösteriyor.
Biz burada, kısır polemiklerle vakit kaybederken Avrupa’daki Türk kadını hedefine yürüyor.
Cumhurbaşkanı kadın olsun
DÜNKÜ basın toplantısı öncesi ayaküstü, Faruk Şen, Tuğrul Kudatgobilik ve CHP’li eski bakanlardan Ercan Karakaş ile sohbet ediyoruz.
Kudatgobilik, bir süre önce Ankara’da bir toplantıda "cumhurbaşkanı kadın olsun" fikrini ortaya attığını söylüyor.
Fikri büyük oranda kabul görmüş.
Cumhurbaşkanı kadın olsun ama kim?
Tuğrul Kudatgobilik aklımıza ilk gelen ismi soruyor.
Soru zor.
Gerçekten bir anda aklımıza hiçbir isim gelmiyor.
Merkel’inAlmanya’da başbakanlık koltuğunda oturduğu, Fransa’da SegoleneRoyale’ın cumhurbaşkanlığına doğru koştuğu, ABD’de Hillary Clinton’un Beyaz Saray’a hazırlandığı bir dönemde aklımıza hiçbir kadın isminin gelmemesi ne üzücü.