AdalarAB fonlarına İsveç eliyle ulaşacak

BÜYÜKADA'nın daha yeni restore edilmiş iskele binasında, Turing'in işlettiği kafede yarın anlamlı bir tören var.

Adalar ile Nacka ‘‘kardeş şehir’’ protokolü imzalanıyor.

Geçenlerde ziyaretime gelen Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden anlatıyor.

İsveç'te son genel seçimlerde Sol Parti'den milletvekili seçilen Sermin Özürküt meğer eski Büyükadalıymış.

Yaz tatillerini adada geçiren Sermin Özürküt, İsveç'in AB Başkanlık döneminde başlattığı, Avrupalılar arasında bilgi ve deneyimleri paylaşmak projesi kapsamında gözüne Büyükada'yı kestirmiş.

3 yıl uğraştıktan sonra, eskiden Belediye Meclis üyeliği yaptığı Nacka ile Büyükada'yı ‘‘kardeş şehir’’ yapmayı başarmış.

Zaten yarınki imza törenine Nacka Belediye Başkanı Erik Langby ile birlikte katılıyor.

Peki bu ‘‘kardeş şehirlik’’ Adalılara ne katacak?

Hayatının büyük bir bölümünü Adalar'da geçiren biri olarak en merak ettiğim konu bu.

Doğma büyüme Kınalılı olan ve belediye başkanlığı yaptığı üç yıllık süreye hayli önemli işler sığdıran Özden'e bakarsanız Nacka Belediyesi kendilerine AB fonlarının yolunu kolaylıkla açabilir.

‘‘Adaların değerini ortaya çıkaracak ortak projeler geliştirilebilir. Turizm, olta balıkçılığı, doğal yaşamı koruma gibi’’ diyor.

ANAP'tan başkanlığa seçilen Özden, tüm belediyeler gibi kaynak sıkıntısı çekiyor.

Ama dediğim gibi Adalar için neredeyse yaşamsal bazı sorunları halletmiş.

Bilenler bilir, çöp sorunu Adalar'ın en büyük sorunlarından biridir.

Çöplerin yakıldığı yerde rüzgar estiği günlerde kokudan geçilmez.

Büyükada ve Heybeliada'nın çöp sorunları çözülmüş. Çöpler her gün Tuzla'ya naklediliyor.

Bu yaz aylarında sıra Burgaz ve Kınalı'ya gelecek.

Diğer önemli bir gelişme, Burgaz, Büyükada ve Dragos arasında kalan bir üçgende gırgırla balıkçılık yasaklanmış. Bu üçgende alanda sadece olta balıkçılığı yapıldığından balık da doğal olarak artmış.

Coşkun Özden anlattıkça eski bir Adalı olarak duyduklarıma seviniyorum.

Peki ya hasta ormanlar?

‘‘Ormanlar tamamıyla Orman Bakanlığı'nın tasarrufunda. Belediye olarak bir şey yapamıyoruz.’’

Yazık, zira Adalar'ın o güzelim çam ormanları yıllardan beri can çekişiyor.

Bu arada at ahırlarının yenilenmesi projesi de tamamlanmış, onay için Valilik'te bekliyormuş.

Coşkun Özden'in

dikkat çektiği başka önemli

bir konu ise Adalar'da yaşamış olan ünlü sanatçıların, politikacıların evlerine

plaketler konması. Bunun için Kültür Bakanlığı'nın ilgisini bekliyor.

Özden'ın kafasında sayısız proje var.

Diyorum ki, Allah’tan Nacka ile kardeş şehir ilan edilmiş de, projelerin bazılarını da İsveçliler sayesinde gerçekleştirebilecek.

Yunanistan kadın işgücü işinde bizden 30 yıl önde

TÜSİAD yayınladığı raporlara bir tanesini daha ekledi: ‘‘Türkiye'de İşgücü Piyasası ve İşsizlik.’’

Raporu hazırlayanlardan, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Haluk Levent ile konuşuyoruz.

Raporun kadınlarla ilgili bölümüne dikkat çekiyor.

İki önemli unsur var.

Bir, kadınların eğitim düzeyi arttıkça işgücüne katılımı artıyor.

İki, kriz dönemlerinde kadınlar daha fazla çalışıyor.

Mesela 2001'deki derin kriz döneminde kadınların işgücüne katılımı fırlamış.

Ne var ki ne kadar fırlarsa fırlasın yüzde 16.8'lik bir oranla AB ülkelerinin hayli gerisinde.

İskandinav ülkelerinde kadın katılım oranı yüzde 70'lerde.

Kültür açısından daha yakın olduğumuz Yunanistan ve İspanya'da ise yüzde 50 civarında. Bu ülkelerin düzeyine çıkmamız 20 ila 30 yılı alabilirmiş.

Daha kötüsü yakalamak hiçbir zaman da mümkün olmayabilir. Çünkü AB ülkeleri 2010 yılına kadar bu oranı yüzde 60'lara çıkartma peşindeler.

TÜSİAD'ın raporunda, 2010 yılında kadının işgücüne katılım oranı yüzde 25 olarak öngörülüyor.

Yani biz koştukça onlar daha fazla koşacağından aradaki fark hep kalacak.

Marmara Üniversitesi'nde doğal afetler konferansı

YİNE deprem, yine sorumsuz müteahhitler, yine çaresiz insanlar.

Bu filmi kaç kere gördük.

Hepimiz biliyoruz ki, İstanbul depreminin eli kulağında.

Riskli bölgelerin haritaları elimizde ama ne yapıldığı meçhul.

Depremin yine gündemimize oturduğu bu günlerde Marmara Üniversitesi'nde 28 Nisan ile 2 Mayıs tarihlerinde ‘‘Doğal afet riskini azaltmada yerel yönetimlerin rolü’’ başlığı altında bir konferans düzenlendi.

Yabancı uzmanların katılımıyla gerçekleşen bu önemli konferansla ilgili basında bir şey gördünüz mü? Ya da duydunuz mu?
Yazarın Tüm Yazıları