Bir Napa yıldızı daha kaydı

Napa’nın en iyi şaraplarını veren bağlar arasında olan Stagecoach’un vârisi Joshua Krupp, henüz 36 yaşındayken geçtiğimiz hafta kendi hayatını sonlandırdı. Bu kara haberi aldığımda uzun süre kendime gelemedim. Josh’ı her şarap yudumunda özleyeceğiz.

Bu satırları sizlere yazmak inanın zor ama kısmen kadehimdeki şaraptan güç alıyorum. Etiketinde Veraison yazıyor. Bu Fransızca bir bağcılık terimi ve üzümlerin yeşil koruk döneminin sonunu müjdeleyen ilk renklenme etabının adı. Yeşilden sararma veya kızarmaya dönüşün müjdecisi. Markası Veraison, şarabın adı ise Synchrony. Arka etiketinde bu kelimenin açıklaması var; varlıkların bütünleştiği zaman demek.
Gerisi şarabı anlatan küçük bir paragraf. Nereden geldiğine, içinde ne aranması gerektiğine dair. Hemen altında bir imza, yapımcısı Joshua Krupp’a ait. İşte aktarması zor olan kısım bu. Joshua artık aramızda değil. Henüz 36 yaşındayken geçtiğimiz hafta kendi hayatını sonlandırdı. Bu kara haberi aldığımda uzun süre kendime gelemedim. Ondan önceki haftadan henüz cevaplayamadığım mesajına bakıp durdum.
Krupp ismini Napa Vadisi’nin en önemli ailelerinden yapan gerçek, bu 2004 rekoltesi şarabın ön etiketinde yer alıyor; Stagecoach bağları. Tam dört yüz hektara yakın bağ alanına sahip bu aile vadinin en ihtişamlı yetiştiricilerinden. Yıllardır Caymus, Pahlmeyer, Paul Hobbs, Cardinale, Cain, Altamura, Stags Leap gibi hatırı sayılır isimlere üzüm sağlayan bu yüksek rakım bağlarının komşuları arasında Bryant Family, Dalla Valle, Chappellet ve David Arthur gibi efsane bağlar var.

POSTA YOLU VE KARA BART

Stagecoach, Napa Vadisi’nde sayısız şaraphanenin üzüm satın almak için bekleme listesinde olan gözde bir bağ. Bu toprakların tarihi meşhur bir dağ geçidi olarak kullanıldığı 19. yüzyıla uzanıyor. Devrin en işlek “Stagecoach”, yani “atlı posta” rotası olan bu bağın onun kadar meşhur “Kara Bart” lakaplı bir haydudu varmış. Halen en nüfuzlu Amerikan bankalarından Wells Fargo’nun hiçbir hazine sandığını kaçırmayan Bart asla silah kullanmayan centilmen bir soyguncuymuş.

Meğer bizim Kara Bart zor durumda San Francisco’lu bir beyefendi olan işadamı Charles Boles’un ta kendisiymiş. Bir Red Kit çizgi romanından çıkma bu karakter, yıllar boyunca ne bir yolcu ne de bir şoförün kılına bile dokunmamış. Zamanla maskesinin altında sırıtan şık kıyafeti ve centilmenliğiyle nam salmış. Kolay kolay ipucu bırakmayan bu hayaleti ele veren düşürdüğü mendilindeki çamaşırhane etiketi olmuş.
Bundan tam yüz yıl sonra 1990’ların başında Doktor Jan Krupp bu dağ başının henüz patlak vermemiş kült şarapların yetişebileceği cinsten bir bağ olma ihtimalini sezinleyip burada toprak satın almaya başlamış. Bugün Stagecoach bağları vadinin en büyük tek sahipli arsası unvanına sahip. Jan 1948 doğumlu başarılı bir dahiliyeci. Kurduğu tıp şirketlerini yüklüce bir miktara satmış ve huzuru bağcılıkta aramış bir yatırımcı. Binlerce hastayı yöneten Krupp için üzümler oyuncak gibi gelmiş. Seçtiği doğru Bordeaux türleri kısa dönemde bu ideal iklim ve toprakta muhteşem sonuçlar vermiş. Her önde gelen şarapevi buradan üzüm almak için sıraya girmiş. Stagecoach halen Napa’nın en iyi şaraplarını veren bağlar arasında.

DAHİLİYECİNİN DÂHİ OĞLU

Jan’in 1973 yılında Joshua adında bir oğlu olmuş. Josh 4 yaşında babasıyla şarap yapmaya başlamış. Yıllar boyu Jan kendi ev şarabını yapmış. Büyük ustalardan Michel Chapoutier 1997’de bağı ziyaret ettiğinde burada syrah ekilmesinin şart olduğunu öngörmüş. Krupp Ailesi 1999 rekoltesinde en iyi üzümlerinden kendi markasını şişelemeye karar vermiş. Bu sırada Josh dünyanın şarap konusunda en iyi okullarından UC Davis’i bitirmiş. Mezun olur olmaz Josh kendini Chapoutier’in yanında stajda bulmuş.
Gerisi karanlık. Stagecoach imparatorluğunun haklı vârisi olduğunu Josh ailesi adına yaptığı şaraplarıyla kanıtlıyor. Ancak Avustralya’da tanıştığı eşiyle birlikte olmak için ailesinden kopuyor. Belki de iki arada kalıyor. Uzun sohbetlerimiz ve enfes şaraplarının tadı dışında geride kalan pek bir ses seda yok. Bu büyük trajediyi ailesi sessiz tutmaya çalışıyor. Bir yıldız anlamsızca kayıyor. Josh, seni her yudumda özleyeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları