Paylaş
KREMLİN: PUTİN BİR ALBAY
Rus medyasının, “Putin neden kamuflaj giydi?” sorusuna Kremlin’den cevap geldi. Sözcü Dmitriy Peskov, “Putin aynı zamanda Rusya başkomutanı. Kamuflaj seçmesi tamamen kendisinin kararı.
Ayrıca hatırlatmak isterim, rütbe olarak albay. Yakın gelecekte sadece kamuflaj değil, albay apoletleriyle de kendisini görebilirsiniz” yanıtını verdi.
TRUMP’IN DİKTE ETTİĞİ BİR BARIŞA MAHKÛM DEĞİLİZ MESAJI
Milli Savunma Üniversitesi, Müşterek Harp Enstitüsü Uluslararası İlişkiler profesörü Mehmet Özkan: “Putin’in askeri elbiseyle görünmesinin iki temel sebebi var. Birincisi, herhangi bir şekilde ABD Başkanı Trump tarafından ‘dikte’ edilen bir barış anlaşmasına mahkûm edilmek istemediği algısını vermek, ikincisi ise özellikle Avrupa tarafından dile getirilen ve savaşın uzaması ile alakalı çabalara yönelik olarak gerektirdiği takdirde ‘savaşa devam etmeye hazır’ olduğu mesajını tüm dünya ile paylaşmak.
AVRUPASIZ BİR BARIŞ MÜMKÜN DEĞİL
“Ben bütün bu süreçlerden kolay bir barış çıkacağını düşünmüyorum, çünkü barış için ortada net bir formül yok. Trump için barışın formülü ‘toprak vermek’, olarak görülse de Rusya için ‘toprak almak’ tek başına barışı sağlamak için yeterli değil. Ukrayna konusunu Rusya bir egemenlik meselesi, yani Ukrayna’nın egemen bir devlet olmaktan çıkarılması, zayıflatılması ve de Batı ağının kopartılması, meselesi olarak görmektedir. Bakış açısındaki bu iki farklılık barış getirmez. Trump’ın yürütmeye çalıştığı süreç, Avrupa ile ABD arasındaki derin ayrışmayı daha da keskinleştirmiştir. Trump bir an evvel, geçici de olsa, bir ateşkes, bir barış anlaşması için uğraşırken, Avrupa bu süreçte kendisinin devre dışı kaldığı ve bugüne kadarki yatırımlarının boşa gittiğini düşünmektedir. Dahası Avrupa’nın dahil olmadığı hiçbir barış Ukrayna’da kalıcı değildir. Dolayısıyla Trump’ın Avrupasız yürütmeye çalıştığı sürecin başarılı olma şansı yoktur.”
RUS POLİTİKALARI SEMBOLİZM ÜZERİNE KURULUDUR
Enerji Politikaları ve Piyasaları Uygulama, Araştırma Merkezi Müdürü ve İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Filiz Katman: “Rus politikaları sembolizm üzerinde kuruludur. Hele de Putin gibi güçlü bir kişiliğin yaptığı her eylem, sembolik bir anlam taşır. Bugüne kadar ki benzer hareketlerinde de şimdi de mesaj verme kaygısı olduğu açık. Ukrayna saldırısından 20 gün önce Çin ile, ‘Mevcut düzenin çalışmadığı ve bu iki ülkenin birlikte hareket ederek bu düzeni değiştirecekleri’ yönünde ortak bir deklarasyon yayımlamışlardı mesela. Ukrayna’ya saldırısının başladığı ilk gün de Rusya, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi oturumuna başkanlık ediyordu, ki bu da ciddi bir meydan okumaydı. Dolayısıyla Putin’in üniforması ile sahaya çıkması bir tesadüf değil. ‘Gerekirse çatışmaya da hazırız’ mesajı olarak da okunabilir.”
MESAJLARI DOĞRU OKUMAK ÖNEMLİ
“Ama süreci diplomasi ile mi yürütecek yoksa başka ülkelerle anlaşıp, bölgeye asker mi sevkıyat edecek, bunu anlayabilmek için gelişmeleri de iyi okumalıyız. Hangi ülkelerle ne anlaşmalar yaptığı ya da yapılabileceği mercek altına alınmalı. Özellikle Çin ve İran ile atılacak adımlar, Türkiye ile bir telefon ihtimali belki... Bu gibi hamleleri analiz edebilirsek savaşın barışa evirilip evirilmeyeceği konusunda daha net konuşmak da mümkün olur.”
İSTERSEK SAVAŞA DA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ İMASI VAR
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi, Prof. Dr. Mitat Çelikpala: “Putin’in askeri üniforma ile sahaya çıkmasının iki sebebi var bence. Bir, Rusya en başından itibaren bu işi bir ‘savaş’ değil, askeri operasyon olarak tanımladı. Putin şimdi askeri üniforma ile sahaya çıkarak, tüm dünyaya ‘Biz de bu işi gayet bir savaşa dönüştürebiliriz’ mesajı vermek istiyor olabilir. İkincisi ise Putin, eğer bir anlaşma imzalamak durumunda kalırsa, bunun askerlerinin ve toplumun moralini bozsun istemiyor olabilir. Zira Rusya 3 yıldır savaş ekonomisine dönmüş durumda, büyük kayıplar var. Dolayısıyla ABD dayatmasıyla bir anlaşma imzaladığı mesajı vermek istemeyecektir. Bunu da işgal bölgesi Kursk’da askeri üniforma giyerek yapıyor olabilir.”
ABD DAYATMASI İLE KALICI BARIŞ OLMAZ
“Kalıcı bir barış anlaşması imzalanması konusunda ise umutlu değilim. Zira Trump’ın adeta dikte ettiği, ABD’nin tek taraflı dayattığı bir süreç yaşanıyor. Amerikalılar, Amerikan pragmatizmiyle, ‘iki tarafı da kenara koyup, dengeleri sağlarız’ düşüncesinde yaklaşıyor konuya. Ancak çatışmaların 3 yılı dolmuşken bu pragmatizmin çalışacağını söylemek pek de mümkün değil. Ukrayna’da da Rusya gibi, 30 gün gibi kısa vadeli bir ateşkesi desteklememek yönünde bir eğilim var. Çünkü her iki tarafta kalıcı barışa dönüşmeyen, alt yapısının hazırlanmadığı, müzakerelerin bitirilmediği bir ateşkesin, diğer tarafın çıkarları ile uyumlu olacağı ve kendileri için olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünüyor. Ki Suudi Arabistan’da hem Ruslar hem Ukrayna tarafı ile ne görüşüldüğünü de bilmiyoruz. Dolayısıyla müzakereler ve gerginlik bir süre daha devam edecektir.”
Paylaş