Acıdır, yaşadığımız bu tehlikeyi her gün konuşuyoruz fakat gereğini yapmıyoruz.
Sadece seyrediyoruz...
Gelecek nesillerimize, korkunç bir iklim bırakıyoruz…
Düşünebiliyor musunuz?
Uludağ gibi kayak merkezine yılbaşına kadar kar yağmayacak...
Sonrasında yağıp yağmayacağı da bilinmiyor…
Dahası, kutsal bir görevdir belediye başkanlığı.
O makama oturduğunuz an önünüze iki tercih konuluyor.
* Ya, yaptığınız kalıcı eserlerle sizden sonraki nesiller tarafından saygıyla anılacaksınız.
Yani, “Başarılı” olacaksınız.
* Veya, yaşattığınız hayal kırıklığı ile çok eleştirileceksiniz.
Size oy verenlere, “Keşke” dedirteceksiniz.
*
Cadde ve sokaklarda, gönül rahatlığıyla yürüyüp otomobilinizle gidebilir, rahat olabilirsiniz.
Çünkü; kaza yapma veya yaşama riskiniz yok denecek kadar azaldı.
Son, 17 ay içinde 4 uçağın düşmesi dengeleri alt-üst etti.
Trafik kazası gibi ‘uçak düştü’ anonsları duyuyoruz.
Öyle ki; Maddi hasarlı, yaralamalı, ölümlü trafik kazaları gibi uçak kazaları yaşıyoruz.
Rekabetin güzelliğine bakar mısınız?
Dünyada, hayırseveri bu kadar fazla olan bir başka şehrin olacağını sanmıyorum... Düşünemiyorum da...
Onların en büyük özelliği, her hizmeti devletten beklemiyor olmaları... Mesela… Eğitime katkı için binlerce derslik, yüzlerce okul yaptırdılar... Okulların zorunlu olan ihtiyaçlarını karşıladılar... Sağlıkta da aynı duyarlılığı gösteriyorlar… Benim, “insanlık örneği” dediğim, kadavradan yapılan bağış ve nakillerde, Avrupa’da ilk sıralarda yer alıyorlar...
Bu duyarlılığını da yıllardır sürdürüyorlar… Yaptırdıkları hastanelerin, tadilatını gerçekleştirdikleri hastane odalarının sayısını kimse bilmiyor…
Bunun en güzel örneklerinden biri Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi’nde yaşanıyor...
*
Hayırsever Hüseyin Akdemir, 5 bin 700 metrekareden oluşan organ nakli hizmet binası yaptırıyor... Bu bina tamamlanınca, Bursa organ bağışında Avrupa’nın değil, dünyanın sayılı şehirleri arasında yer alacak...
Görevi devralıp makama oturduğunuz an ateşten gömlek giymiş olursunuz. Ya, başarılı olup İzmir, Ankara veya İstanbul’a atanacaksınız veya merkeze çekileceksiniz.
Sıradan bir şehre müdür olarak gönderilseniz de, kendinizi şanslı göreceksiniz.
Aslında, görevde başarılı olmanın yol haritası belli. Çalışma arkadaşlarınızı doğru kişilerden oluşturacaksınız.
Yetkiyi, işi bilip şehri tanıyan şube müdürü ve amirlere vereceksiniz.
Yaşanan olaylardan mutlaka haberdar olacaksınız.
Gerekirse, olay yerine gidip çalışmaları yerinde göreceksiniz.
Doğru karar vermek için, dinlemesini bileceksiniz.
Daire başkanından, şube müdürlerine, amirlerinden itfaiye erlerine, şoförlerine kadar görev yapan tüm görevliler, güzel işler yapıyor.
Müthiş performans sergiliyorlar.
Oluşturdukları 28 istasyon ve 127 itfaiye aracı ile Bursa’nın her yerine hakimler.
Sadece tüm ilçelerde değil, Uludağ’da, İmralı Adası’nda da varlar.
Toplam 558 kişilik ekiple, günün 24 saati hazır bekliyorlar.
Ayrıca, sadece yangınlara değil, arama ve kurtarma gibi olaylara da bakıyorlar...
Bu yıl kasım ayına kadar müdahale ettikleri olay sayısı, 8 bin 42’si yangın olmak üzere 17 bin 262’ye ulaştı.
Yokun yok olduğu bir kentte hayatımızı sürdürüyoruz.
Verimli toprakları, denizi, sanayisi, tarihi, kültürü, Uludağ’ı ilgi odağı oluyoruz.
İlginçtir; bu kadar güzelliklerimiz varken, değerlerini bilmiyoruz.
Her birini teker teker kaybediyoruz.
Günü birlik yaşadığımız için de, sessiz kalıyoruz.
Böylece, çocuklarımız ve torunlarımızın yaşayacağı bu güzelim şehre, bir şekilde zarar veriyoruz.
*
Yangının söndürülmesinde, işlerini kusursuz yaptıkları için kendilerini her zaman örnek gösterdiğim, İtfaiye Daire Başkanı Muhammed Emin Tarım ile AFAD Başkanı Yalçın Mumcu’nun hakkını vermek gerekiyor.
Ekiplerini çok iyi yönlendirdiler.
ŞİMDİ O GECEYE GİDELİM
Tam, “söndü” denirken tekrar başlayıp, kısa sürede büyüyen yangının kontrol altına alınmasında, Emniyet Müdürlüğü’ne ait TOMA’ların alevlere müdahale ettirilmesi, çevre il ve ilçelerden takviye amacıyla itfaiye araçlarının istenmesi çok önemliydi.
Yapılan bu müdahaleler, alevlerin çevre fabrikalara sirayet etmesini engelledi.
Sonunda, iki gün de süren yangın, 128 araç ve 507 personelin uğraşı sonucu söndürüldü.
Yaşanan korku, kirlenen havaya rağmen “Buna da şükür” denildi.
BU KADAR ŞANSLI OLAMAYABİLİRİZ