Paylaş
Bu kafayla olamaz da...
Zira demokratlık, CHP’nin genlerine aykırı bir oluşumdur. CHP’lilere göre; kendi partileri kazanmışsa: ‘Yaşasın demokrasi!’ Kendi partileri hezimete uğramışsa:, ‘Bu halk cezalandırılmalıdır’, ‘Göbeğini kaşıyan tiplerin oy verdikleri partiden ne hayır gelir!’, ‘Köylü Mehmet efendinin oyu ile üniversitedeki profesörün oyu eşit tutulunca olacağı budur.’
Zorbaca bu anlayıştan dolayıdır ki bu ülkede demokratik seçimler yapıldığı günden beri, halkın seçtiklerine itibar edilmemiş ve sürekli olarak istiskale uğratılmışlardır. Tek başına iktidara gelseler bile buna rıza gösterilmemiş ve çeşitli hile ve desiselerle alaşağı edilmişlerdir.
Ne demişti İsmet İnönü? Hatırlayın: ‘Şartlar tamamlandığında halklar için ihtilal meşru bir haktır. O zaman sizi ben bile kurtaramam!’ CHP, işte bu gelenekten geliyor. Mahut geleneğin demokrasi(!) anlayışı budur.
Demokrasilerde, darbe en büyük suç olacakken, bu zihniyet, demokrasi ile darbeyi pekâlâ bir arada düşünebiliyor.
Bu anlayışsızlık yüzünden; bu ülkede her on yılda bir darbe yapıldı ve bunun sonucu olarak Türk demokrasisi, en eski demokrasilerden biri olmasına rağmen kemale erememiştir.
Düşünebiliyor musunuz, hâlâ darbe zihniyetinin yaptığı bir anayasa ile idare edilmekteyiz.
Demokrasi varsa, milli iradenin üstünde güç olmaması gerekir. CHP’nin sakil anlayışı yüzünden bizde, hem demokrasi var deniliyor ve hem de milli irade hiçe sayılıyor.
Bütün bu demokratik hazımsızlıklar, toplumsal anlayış bakımından, bizi korkunç bir derekeye indirdi.
Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti, oylarını Cumhur İttifakı’na ve Sayın Erdoğan’a verdiler diye kızılca kıyamet koparılmakta ve depremzedelere ağza alınmayacak hakaret ve küfürler yağdırılmaktadır.
Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı’na oy verdikleri için, maruz kaldıkları depremleri hak etmişlermiş! Ve onlara verdikleri üç kuruşluk yardımları da zehir zıkkım olsunmuş. Ve onlar kendi pisliklerinde boğulsunlarmış.
Bu anlayıştakiler elbette insan olamazlar ve kendilerine insan tesmiye edilemez. Düpedüz yaratıktır bunlar.
Söz buraya gelmişken, bir hususu hatırlatmak zorundayız. İnsanların başına gelen musibetlere asla sevinmemeli; oh olsun denmemelidir.
Sevinildiği ve oh olsun denildiğinde ise, diyenler, aynı musibete uğramadan ölmezler!
İnsanlıktan nasibini alamamış bu mahut kitle, bir yandan en iğrenç hakaretlerini yaparken diğer yandan da deprem bölgesinde yaptıkları yardımları depremzedelerin başına kakıyorlar.
Aşağılıkların şu çukur ifadelerine bakar mısınız? ‘Siz zavallılara, bizler bu kadar yardım yolladık ama siz sefiller ne yaptınız? Götürüp oylarınızı Tayyip Erdoğan’a verdiniz!’
İşte CHP’nin bu ülkeye yerleştirdiği demokrasi anlayışı budur.
İnsanlığın da sözün de bittiği yerdeyiz.
Paylaş