Muhalefet bu olmasa gerek

Hep söylüyoruz ama derdimizi anlayan yok.

Haberin Devamı

Türk demokrasisinin, ta en başından beri en büyük eksiği sorumlu bir muhalefet partisinin olmayışıdır. Bunun da sebebi gayet açıktır: CHP kendini bu ülkenin sahibi; iktidarda olsun, muhalefette olsun diğer bütün siyasi partileri de kiracısı olarak görüyor.

Bundan dolayıdır ki kiracıların iktidarda olmalarını hazmedemiyor.

Diğer bir anlatımla CHP, Cumhuriyet’in kurucusu olmakla kendini hancı görüyor, başka bütün partileri ise yolcu olarak görüp değerlendiriyor. Kendisi demirbaş, diğerleri gelip geçenler; olsalar da olamasalar da bir şey değişmez.

CHP’ye göre, kendi dışındaki partiler; olduklarında sayılmazlar, olmadıklarında aranmazlar!

Halbuki gerçekten çok partili ve gerçek bir seçimle demokratik hayata geçtiğimiz 1950 yılına kadar üç siyasi parti kurulabilmiş ve bunların hepsi de CHP’nin içinden çıkmıştı. İlk ikisinin yaşamasına bizzat CHP izin vermemiş ve doğdukları gibi boğulmaları bir olmuştur.

Haberin Devamı

CHP, mahut sakat anlayıştan bir türlü kurtulamamış; milletçe uzaklaştırıldığı iktidara, şu veya bu şekilde gelebilmek için gayr-i meşru ne kadar yol varsa hemen hepsini denemiş ve birçoğunda da başarılı olmuştur. Diğer bir ifadeyle yaptırmış olduğu darbelerle iktidara ortak olmuştur.

Gerçek demokrasilerde darbe, hiçbir siyasinin aklının ucundan bile geçmezken; bizdeki vesayetle illetli demokraside ise darbeler, CHP’lilerin akıllarından hiç çıkmaz. Zira şu söz CHP’nin 2. Genel Başkanı İnönü’ye aittir: “Şartlar tamamlandığında, ihtilal meşru bir haktır! O zaman sizi, ben bile kurtaramam!”

CHP kafasına göre, seçimleri kendileri kazanmışsa yaşasın demokrasi; CHP kaybetmişse göbeğini kaşıyanların seçtiklerinden ne menem demokrasi olur; köylünün oyu ile biz aydın CHP’lilerin oyları bir olur mu? Bizim kıymetimizi bilip seçmeyen bu millet cezalandırılmalıdır!

CHP kafasının demokrasi anlayışı tek cümle ile ‘benden sonrası tufan’dır.

Milli duruşuyla öne çıkan Bülent Ecevit, CHP’deki bu sakat anlayışı gördüğü için doğup büyüdüğü ve genel başkanı olduğu CHP’den istifa etmiş ve ömrü boyunca bir daha CHP’nin semtine uğramamıştır.

Haberin Devamı

Yalnızca dünkü ve bugünkü genel başkanlara yani Kılıçdaroğlu ve Özel’e bakalım: Bunlardaki sorumsuzluk örneğini dünyanın hiçbir tarafında göremezsiniz. Muhalefeti adeta devlet ve millet düşmanlığı şeklinde anlıyor ve bu pervasızlığı en iğrenç şekillerle sergiliyorlar.

Düşünebiliyor musunuz; Türkiye’yi yurtdışına şikâyet ediyor ve oralardan medet umuyorlar. İngiltere sahip çıkmadığı için Özgür Özel çok üzgünmüş. Vaktiyle aynı İngiltere’den medet uman Jön Türkler de İngiliz büyükelçinin arabasından atları söküp kendileri koşularak çekmişlerdi.

Şimdikiler de Türkiye’ye turist göndermeyin, zira orada can güvenliği yoktur, Türkiye ekonomisini batırmak için ellerinizden geleni ardınıza koymayın diyerek öz ciğerlerinin ufunetini kusuyorlar.

Haberin Devamı

İngiliz bile İngiliz’e böyle bir uşaklık yapmamışken, sözde Türklere ne oluyor da bu denli alçalabiliyorlar? Anlayabilen beri gelsin!

Gençleri sokağa çağırmak ve yerli ve milli sermayeyi hedef almak ve kimi mal ve hizmetler boykot çağrısı yapmak hangi ‘sokma aklın’ ürünüdür? Bu sorumsuz kafa ne yapmak istemektedir?

Aynı sorumsuzluğu karşıdakiler de gösterirse işin nereye varabileceğini hiç mi düşünmezler?

Bu vatanın ekmeğini yiyen insanda kişniş şekeri kadar akıl olsa siyonist Netanyahu ve şürekâsı ile Türkiye düşmanlığı konusunda aynı safta yer alır mı?

Yazık ki ne yazık!

Yazarın Tüm Yazıları