Paylaş
O insanlık ki, siber teknolojiyi keşfedinceye kadar yokuş tırmandı, bu keşifle birlikte uçuşa geçti. Lakin bu uçuştaki rotasının ne olduğunu (düz mü, eğri mi, yukarıya mı, uçuruma mı?) kendi de bilmiyor.
Pandeminin meydana getirdiği derin sarsıntılar bile insanoğlunun akılını başına devşirmesine yetmedi.
Oysa insanoğlu yeni keşifleriyle kendini öve öve bitiremiyor, bir dokunuşla yerin altını üstüne getirebiliyor.
Aynı insan, eskiden sevgiyle bakıyor ve gönüllere dokunuyordu. Zira o vakitler dokunduğu insandı, insani duygulardı.
Şimdi ise, duyguları körelmiş olarak yalnızca makineye dokunuyor ve olan biteni şuursuzca seyrediyor.
İnsanoğlu, dünyanın en mükemmel bilgisayarının, taş kafa, geri zekâlı, angut birisinin tırnağı kesilince duyabileceği hissin trilyonda birini duymadığını, duyamayacağını bir bilebilse, bir anlayabilse!
O vakit bilinçsizce emrine girdiği oyuncağı elinden fırlatıp atacak, kendine gelip onu ve onun gibi her şeyi hükmü altına alabilecek ama nerdee...
Bakınız; Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Andrey Krutskih, siber alandaki savaşta şimdiden küresel bir çatışmanın patlak verdiğini belirterek, Moskova’nın riskleri azaltmak için ABD ile çalışmayı umduğunu ifade etti.
Krutskih, siber saldırıların kamuoyundan gizlenen ve yeni bir dünya savaşı çıkaracak kadar sık ve şiddetli hale geldiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“... Bir savaş yaşanıyor ve çok yoğun bir şekilde yaşanıyor. Bu, gizliymiş gibi davransak da, aslında tam kapasite siber savaş yaşanıyor. Medya, bunun zaten 3. Dünya Savaşı olduğunu söylemekte haklı. Sadece hasarın boyutunu, sonunda kimin kaybedeceğini ve dünyanın konfigürasyonunun ne olacağını bilmiyoruz.
Malum; daha önce de, ABD menşeili güvenlik firması Fire Eye, Amerikalıların gelecekte daha da kötü siber saldırılarla karşı karşıya kalacağı konusunda uyarmıştı. Firmanın CEO’su Kevin Mandia, ‘İnsanlar bağımlı oldukları şeyi bile bilmiyorlar. Bilgisayar çalışmadığı için, birden tedarik zinciri bozulmaya başlayabilir!” uyarısında bulundu.
İnsanın elinden, bağımlı olduğu dokunmatik aletini (akıllı telefon, bilgisayar vb.) üç-beş saatliğine alın, sudan çıkmış balığa döndüğünü görürsünüz.
İnsanoğlunun elde ettiği maddi kazanımlar, bu kazanımların renkli, şaşalı ve büyülü dünyası ona, manasını, hakikatini ve Yaradan’ını unutturdu. Bu yüzden, medenileşeceğine, daha da vahşileşti ve altta kalanın canı çıksın demeye başladı.
Dün, Peygamberlerin ektiği sevgi tohumları toplumları esenliğe kavuştururken; bugün, zalimlerin ektiği nefret tohumları toplumları birbirinin ekmeğine musallat ve birbirlerine diş bileyen vahşi sürüler haline getirdi.
NOT: Bugün mübarek üç ayların başlangıcı (Hicri, 1 Receb). Ayrıca, Receb ayının ilk cuma gecesi ise, ‘Regaib kandilidir’. Malum her cuma gecesi kıymetlidir; bu iki kıymetli gece böylece bir araya geliyor ve çok daha kıymetli oluyor.
Allahü teâlâ kullarını çok sevdiği ve onlara çok acıdığı için böyle kıymetli zamanlar yaratmıştır ki, bu zamanlarda yapılan dua ve tövbeleri kabul edeceğini bildirmiştir.
Bu denli manevi ganimet günlerini fırsat bilelim; dua ve tövbeden gafil olmayalım, sevgili okuyucularım.
Paylaş