Tam 13,5 yıldır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Melih Gökçek, belediyeciliği sular seller gibi bildiğini iddia eder.
Kendisini ve yaptığı bol makyajlı işleri de öylesine iyi pazarlar ki, bazıları da belediyecilik konusunda Gökçek’in eline kimsenin su dökemeyeceğini düşünür.
Gökçek, su küçüğün söz büyüğün misali, bulduğu her fırsatta, icraatlarını ve uçuk projelerini anlatma bahanesiyle, Ankara’daki bilboardlardan da duyurarak televizyona çıkar ve havadan sudan konuşarak reklamını yapar. Onun yaptığı icraatları eleştiren büyük bir kesim ise, Ankara’nın gerçek sorunlarının üstünün örtüldüğünü belirterek, taşıma suyla değirmen dönmez sözünü hatırlatır. Ankara Belediyesi’nin çok kötü idare edildiğini duyurmak için de ayaklarına kara sular inene kadar yürüyüş ve eylem yaparlar. Ancak Melih Gökçek her seferinde onları bir bardak suda fırtına koparmakla suçlar.
Ancak yaşananlar, Gökçek’in, su gibi hayati önem taşıyan projeler yerine, ihtiyaç karşılamaktan daha çok göz boyamayı amaçlayan projelere önem verdiğini su yüzüne çıkarır. Ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti 21. yüzyılın başında bir yudum suya hasret kalır. Büyükşehir Belediyesi ve DSİ , Ankara’daki susuzluk konusunda topu birbirlerine atadursunlar, ortada ciddi bir ihmal olduğu konusunda su götürmez bir gerçek vardır. Suya hasret Ankaralılar’ın hepsinin ortak dileği ise, bu işin sorumlularının eşek sudan gelene kadar (Bu susuzlukta biraz zor gelir) ceza çekmesidir. Saman altından su yürütüp, bulanık suda balık avlayıp, suyu görmeden paçaları sıvayıp, bin dereden bin su getirip, pişmiş aşa su katıp, havanda su dövüp, suya götürüp susuz getirip, su koyverip bizi susuz bırakanların artık suyu ısınsın. Onlara yağmurlu havada bile su verilmesin.
AKP Laila’yı kurtardı
Başlığı yanlış okumadınız. Eğlence hayatının markalaşmış mekanı Laila’yı AKP kurtardı. "Nasıl olur? Hemen bitişiğine AKP Genel Merkezi’nin açılmasıyla Laila kapanıyor" diye düşünüyorsanız yazının devamını okuyun.
Türkiye’nin eğlence ve gece hayatındaki marka ismi Laila, İstanbul Kuruçeşme’den sonra ikinci şubesini 2004 yılında Ankara’da büyük bir sükseyle açmıştı. Yaratıcısı Şefik Öztek’le birlikte ünlenen mekan, beş bin kişilik kapasitesiyle sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin en büyük eğlence komplekslerinden birisi olmuştu. İlk yıl, Mirror, Yazı Kebabı, Park Şamdan ve Laila’nın da yer aldığı dört farklı restoranla açılan mekana girebilmek isteyenlerin oluşturduğu uzun kuyruklar hala hafızalarda.
Ancak, son yıllarda eğlence ve gece hayatında ciddi bir düşüş yaşanmaya başladı. Bu düşüşten de en çok nasibini alan Başkent Ankara ve tabii ki Laila oldu. Rezervasyonsuz yer bulmanın imkansız olduğu Laia’nın içindeki restoranlar bir bir kapanmaya başladı. Son iki yıldır da Laila, sadece cuma ve cumartesileri, gece kulübüyle hizmet veriyor. Zaman zaman ünlü sanatçıların sahne aldığı mekan, popülaritesini gün geçtikçe kaybetmeye başladı. Ankara gecelerinde, 100 civarında personel çalıştıran bu dev mekanın, bu iş potansiyeliyle daha ne kadar ayakta kalabileceği yönünde dedikodular da, gün geçtikçe daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.
Bütün bunlar olup biterken, Laila’nın hemen dibinde AKP Genel Merkezi inşaat başladı ve jet hızıyla da tamamlandı. Genel merkezin açılmasıyla birlikte de Laila ile ilgili spekülasyonlar iyice arttı. Ancak, içinde binlerce kişinin çalıştığı, her gün binlerce ziyaretçinin gelip gittiği bu genel merkez binası, gece hayatında kalabilmek için tabiri caizse can çekişen Laila’yabir çıkış yoluydu; konsept değişikliğiyle içkisiz bir lokantaya dönüştürülebilirdi. Böylece, milyon dolarlık bir yatırımla sıfırdan bir eğlence kompleksi olarak inşa edilen bu mekan, haftanın iki günü, az sayıda kişiye hitap eden sıradan bir eğlence yeri olmaktan çıkıp, iyi iş yapan ve para kazandıran bir yer olabilirdi. Herkes "AKP geldi Laila’yı bitirdi" diye düşünürken "hasta adam" Laila’ya AKP Genel Merkezi can verecek. Laila’nın yöneticileri şimdilik, "Kış sezonu tadilatına girdik" diyerek konsept değişikliğini yalanlasalar da bir aya kadar gerçeği açıklayacaklar.
Belki adı değişecek, belki dekorasyonunda değişiklikler olacak, ama en azından bu mekan, kapılarını kebapçı olarak da olsa açık tutmaya devam edecek. Bunda da hiç şüphe yok ki en büyük katkıyı hemen yanı başındaki komşusu olan AKP Genel Merkezi yapacak.