Telgraf gibi bir yazı

İlk kez katıldığım ekmek-şarap tadımını ya da Brüksel-Brugge-Paris hattındaki lezzet yolculuğunu kısa bir yazıya sığdırmam imkânsız. Üstelik küfemde de yazılmayı bekleyen dolu konu varken... Bunların hepsini geniş zamanlara sakladım, bu hafta telgraf tadında yazdım.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea489af018fbb8f875e80dTam yazının sonuna geldiğimde gazeteden gelen haberle resmen yıkıldım.
Bu hafta yerim dar olduğu için yazının yetmiş satırı geçmemesini istiyor editörüm Yeşim Çobankent.
İyi de, yazıyı yazdım bile.
Kısaltılacak bir yazı olsa gam yemem, ama değil.
Kısaltmaya kalksam
dikiÅŸleri atacak.
Oturup yeni bir yazı yazmayı mı denesem acep?
Ama nasıl yazacağım ki?
Kalkıp Brüksel’e gitmişim, yetmemiş oradan dünyanın en güzel şehirlerinden Brugge’e geçmişim, hızımı alamayıp Paris’e uğramışım...
Bu kadarını bile yazmaya yeltensem, her biri yüzer satırdan üç yüz satır eder.

BÄ°R DE GÖRDÃœKLERÄ°M VAR ANLATACAÄžIMÂ

Hadi yediklerimi içtiklerimi kendime sakladım diyelim, ama bir de gördüklerim var.
Nasıl yapayım da, dünya devi bir şirketin ana üretim tesislerinde çıktığım ekmek-pasta-çikolata serüvenini yetmiş satırda anlatayım...
Nasıl edeyim de hayatımda ilk kez katıldığım ekmek-şarap tadımından dem vurayım?
Olmaz, yapılmaz...
Varsın yazdığım kalsın, kalsın da yerine ne yazılacak?
Pamukkale şaraplarının tadımı var nicedir yazmak istediğim. Park Hyatt’a harika bir yemek eşliğinde tattığımız Nodus’ler...
Şarap başına dört satır, yemek başına beş desem
gene sığmaz.
Zeynep Erol’un son
sergisi var gene yazılmayı bekleyen... Hadi onda dilimi de kalemimi de tutmayı becerdim diyelim, ama  Zeynep’in yolladığı o harika fotoğraflar n’olacak? Her biri uzun çalışmanın ürünü o güzelim takıların fotoğrafları olmadan o yazıdan ne anlaşılacak?

Haberin Devamı

GENÄ°Åž ZAMANLARA KALDI O YAZILAR

Zuma’da Adco’nun verdiği davet de yazılmayı bekliyor. Dünyanın en iyi Riesling’lerini üreten bağların sahibi ve yedinci kuşak temsilcisi
delidolu Alman’la birlikte yediğimiz o harika yemek... Sadece bağların küçük bir tarihçesini yazmaya kalksam yerim yetmez...
Peki Vinkara’nın bence müthiş başarılı şampanyalarından söz etsem... Yok bukesi, gövdesi derken olmaz, o da uzun düşer.
İyisi mi küfemdeki yazılarım, yazdıklarım, yazacaklarım geniş zamanlara kalsın.
Ben bu hafta yazmaktan vazgeçip telgraf çekmeyi denesem?
Paris buz. Stop.
Ekonomik krizin lafı olsa da kendi yok. Stop.
Her yer tıklım. Stop.
Her yerde indirim. Stop.
Le Comptoir du Relais diye bir lokanta keÅŸfettim. Stop.
Place de l’odeon’da. Stop.
Mutlaka gidin derim. Stop.
Sevgiler. Stop.

Yazarın Tüm Yazıları