Paylaş
Cümle şu: “Suriye harekât alanlarında, 8 Ocak’tan bu yana sürdürülen ‘tünel imha’ faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 85, Menbiç bölgesinde ise 95 kilometre uzunluğundaki tüneller imha edildi.”
Ne demektir bu? PKK/YPG terör örgütünün Türkiye’ye sızıp eylem yapabilmek için sınırlarımızın altından kilometrelerce tünel kazması demektir. Bu açıklamaya göre 180 kilometre... Ama öyle küçük, dar, iptidai tüneller değil...
2) CİDDİ BİR MÜHENDİSLİK ÇALIŞMASI
Bakanlık kaynaklarına sordum. İşte aldığım cevaplar:
-Bu tüneller niye kazılmış?
-İHA ve SİHA’lara karşı yeraltından sınırlarımızı aşabilmek için kazılmış. İHA’lar görmeden sınırlarımıza terörist ve malzeme sızdırabilmek için...
-Peki hepsi bu kadar mı?
-Olur mu? Bunun en az 6-7 katı daha tünel var.
3) NEREDEYSE BİN KİLOMETRE
Bu cevaba önce inanamadım. Neredeyse bin kilometreyi aşkın tünel demektir... Bin kilometre deyip geçmeyin; İstanbul-Hatay arası 1100 kilometre. Bırak yeraltına tüneli. Yerüstüne yol yapmak meseledir. Yıllar alır. Nasıl kazarsın kardeşim bu kadar tüneli.
Cevap devam ediyor: “Üstelik öyle derme çatma tüneller de değildir bunlar. İçinden araç geçecek kadar büyük ve sağlam. Muazzam miktarda çimento kullanılmış. Elektrik hatları var. Dahası çok ciddi bir mühendislik işi ortaya çıktı.”
4) KARTEL TÜNELLERİ
Bu tüneller, filmlerde izlediğimiz Kolombiya ya da Meksika kartellerinin tünellerinden de uzun ve gelişmiş. Narcos tünelleri değil yani... Elbette buradan yalnızca terörist ve silah geçmiyordu. Her türlü malzeme ve uyuşturucu...
İşte şimdi bu tüneller Türk ordusu tarafından havadan vurularak, karadan tuzaklanarak imha ediliyor.
Aslında terör örgütü daha önce de Afrin, Münbiç, Aynularab, Tel Abyad, Rasulayn, Sırrin, Kamışlı, Haseke ve Malikiyye bölgelerinde de tünel ve çukurlar kazmıştı. Ani saldırılar, sızmalar, kaçışlar bu tüneller sayesinde oluyordu. Ancak TSK’nın peş peşe yaptığı sınır ötesi harekâtlar bu tünelleri ortaya çıkartıyordu.
5) ÇİMENTO VE MÜHENDİSLİK YARDIMI KİMDEN GELİYOR
Yalnızca şu soru bile Türkiye’ye karşı yapılan planların kaynağını ortaya çıkartmaya yetiyor: “Bu tünellerin çimentosu ve mühendislik hizmeti kimden geliyordu?”
Bunu bilmeyen mi var artık... Geçmişte bir Fransız çimento şirketinin bu satışları Türk istihbaratı tarafından ilgililere iletilmişti.
“Terör örgütüne mal satıyorsunuz” denilmişti. Bırakın çimentoyu göstere göstere silah yardımı yapılmıyor mu? Bütün bunlar dosyalar, fotoğraflar halinde iletilmişti. Ama sonuç ortada. Değişen bir şey olmamıştı. İşte bu nedenle diyorum ki; Bu dünyada eğer gücün varsa ayakta kalıyorsun. İnsan hakları, uluslararası adalet, BM Güvenlik Konseyi falan tamamıyla senin gücüne ayarlı çalışıyor.
6) TÜNELİN SONU
Şimdi tünelin sonuna gelen bir terör örgütü var.
Çünkü Türkiye son yıllarda geliştirdiği savunma sanayisini, teknolojisini diplomasinin akıllı çözümleriyle birleştirebiliyor. Nedir o akıllı çözüm: Gücünü, barış süreciyle birleştirebilmek. Terör örgüt lideri Öcalan’ın PKK için “Artık ömrünü tamamladı” demesi bu açıdan önemlidir. İşte bir yandan bin kilometrelik tüneller imha ediliyor, Bir yandan demokrasiye ve barışa davet var. Bunu birlikte değerlendirmek gerekiyor.
Ve elbette yine aynı şeyi söylüyorum: “Gereksiz bir inatlaşmaya girmeden, Al-ver pazarlığı endişesine kapılmadan, Fitnecilere, demokrasi düşmanlarına izin vermeden, Bir bilek güreşi havası yaratmadan...” ‘Terör tüneli’ni değil, Gönüllerimize kurulacak ‘barış köprüsü’nü önemseyerek, Yeni nesiller için barışı ve demokrasiyi hayal ediyorum.
AH BE SIRRI
Terör tünellerini aşıp;
Bir güzel barış köprüsü kuruyorduk.
Acılarını sanata, sanatı bir gülümseme
halinde siyasete taşıdın.
Halk için zindanı da gördün ve yine halk için milletin Meclisi’ni de.
İyi bir devrimciydin...
İyi bir insan.
O köprüden sensiz de geçsek, yine senin gülümsemen aklımızda olacak.
Mekânın cennet olsun.
Paylaş