1- Tek göz odalı evinin önünde, birlikte durmuştuk.
Şöyle demişti:
“İşte Fatih, çocukluğumun geçtiği ev bu. Burada büyüdüm.”
İçeri girdik.
Küçük bir pencereden dışarıyı gösterdi:
“Tam burada gaz lambasının ışığında ders çalışırdım. Üzerinde bulunduğumuz zemin ahır, altta hayvanlar yaşardı, bütün aile tek gözlü bir odada kalıyorduk, tabii sonradan elektrik geldi. Bizim yataklar hep burada, üst üsteydi. Biliyorsunuz, yünden döşekler yapılırdı, orada yataklar üst üste konulurdu. Şurada bir ocak vardı, yemekler de burada pişerdi. Aynı zamanda mutfaktı.”
Evet arkadaşlar. CNN Türk için yaptığım bir sohbetten aldım bu bölümü.
“Fatih, bu vize işkencesi ne olacak? İşimiz gücümüz var. AB vizesi için bir takla atmadığımız kaldı.”
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya alarm verdi:
“Türkiye’den yapılan vize başvurularının yüzde 50’ye yakını reddediliyor...”
Korkunç bir rakam bu.
Hürriyet manşet yaptı. Ankara temsilcimiz Hande Fırat, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile konuştu.
Büyükelçi Hande’ye diyor ki:
“Avrupa Birliği’nin Türk vatandaşlarına vize verilmesini engellemek gibi bir politikası yok.”
Hiç inanmadım.
Hayırlı olsun...
Bu sonuç Türkiye’den dünyaya gönderilmiş bir “demokrasi mesajı”dır.
Ve Erdoğan’ın seçimin hemen sonrasında yaptığı şu söz çok değerlidir:
“Bugün kazanan Türkiye’dir.”
Ve sonra şu söz:
“Şimdi sırada 2024 var...”
Yani Erdoğan daha seçim zaferini ilan etmeden 2024 yılındaki yerel seçimler için hedef veriyor.
Bu iradenin altını çiziyorum.
1- Evet Sadun Boro Abi’mizin dümen suyundayız.
Aradan tam 18 yıl geçmiş.
Denizciliğe Sadun Abi’mizle başladığımıza göre...
Tam 18 yıl sonra açık ve uzak denizlerde reşit olmuş gibiyim.
İşte oradan devam ediyorum.
Sabah 09.00 gibi demir aldık.
Hedef Naxos... Sakin bir hava. Fakat öğle vakti deniz kabardı. Dalgalar büyümeye başladı. Bembeyaz köpükler Masal’ı (teknemizin adı) dövüyor. Hemen yeni bir rota yaptık.
“ABD ile olumlu bir gündemi devam ettirmemiz lazım. Sorunlar var. Evet ama daha sakin bir zeminde ilişkilerin geliştiğini ve gelişeceğini de görüyoruz.”
Evet bu “sakin zemin” vurgusu çok önemli.
Şimdi “diplomaside nasıl bir yeni dönem” sorusuna geçebilirim.
Hatırlayın.
Çavuşoğlu sohbetin ilk bölümünde Suriyelilerin nasıl gönderileceğini anlatmış ve Türk askerinin Suriye’den çekilme şartlarını açıklamıştı.
Bu açıklama önümüzdeki dönemde Suriye ile karşılıklı anlaşma noktasında teröre karşı işbirliği projesini içeriyordu.
ANKARA VE KAHİRE’DE BÜYÜKELÇİ ATAMALARI
İkinci bölümde sohbetimiz önümüzdeki dönemde Türkiye’yi nasıl bir diplomatik çerçeve beklediğinin cevaplarını oluşturuyor.
1- Seçimlerin en ilginç durumlarından biri Antalya’da yaşanıyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu...
Bir an sokakta vatandaşla kucaklaşırken... Aynı anda bir telefon:
“Bulgaristan Dışişleri Bakanı arıyor efendim...”
Bir an bir evde seçmenle dertleşirken...
Aynı anda özel kalemden bir mesaj:
“İngiltere Dışişleri Bakanı arıyor.”
Yani küresel ilişkilerle yerel ilişkiler aynı anda.
1- MİLLİ Savunma Bakanı Hulusi Akar günlerdir Kayseri’de sokak sokak, ev ev geziyor. Kucaklaşıyor. Özellikle gençlerle birebir konuşuyor.
Dün işte böyle bir gezi sırasında Kayserispor’u ziyaret ediyor.
İçeride Kayserispor Başkanı Ali Çamlı, Teknik Direktör Çağdaş Atan ve takım kaptanı Dimitrios Kolovetsios var.
Akar’ın Yunanistan konusundaki hassasiyetini biliyorum. Yeri geldiğinde en sert cevapları verir. Ama dostlukları da kalıcıdır. Dahası, çözüm için her türlü pozitif yolu açar. Yunan futbolcuyu görünce, yine gülerek “Bak Dimitrios, şimdi kimi arıyorum” der ve telefonu çevirir.
Sonraki konuşmalar şöyle gelişir:
- Selam Niko... (Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos. Akar, Yunan Bakan’la olan yakınlığından ona Niko diye hitap eder.)
Yunan Savunma Bakanı:
1- Çanakkale’nin Kanlısırt’ında...
Sabaha karşı saat 03.30’da...
Çocuklar kirli sarı üniformalarıyla dizilmiş.
Ellerinde birer meşale...
Karşılarında ay yıldızlı bayrağımız.
Karşılarında kalpaklı Mustafa Kemal...
Çakı gibi dizilmiş bekliyorlar.
Anne babalar gözyaşlarını tutamıyor.