Yer: Antalya Gazipaşa. Selinus, Koru sahilleri...
Görüntü: Caretta caretta’ların tespit edilmiş yuvalarını korumak için demir çerçeve...
Vahşilik: Magandalar, gelip o demir koruma çerçevelerini mangal gibi kullanmışlar. Yavruların yumurtaları üzerinde ateş yakmışlar...
İşte geldiğimiz nokta budur arkadaşlar...
Dünyanın en önemli üreme merkezlerinden biri burada.
Bizim sahillerimizde.
Üstelik o caretta’lar, daha insanlık dünyaya gelmeden önce bu gezegendeydiler.
Seher Hanım ağladı ağlayacak.
Fatma Şahin hemen sarılıp “Geçmiş olsun” diyor.
Vali Çeber motorun anahtarını Faruk Bey’e veriyor..
Ve işte arkadaşlar. Bu o mutluluğun fotoğrafıdır.
Faruk Bey ve Seher Hanım’ın yeni motorlarının anahtarını Başkan Fatma Şahin ve Vali Çeber verdi.
Bir önceki yazımdan hatırlatayım.
Faruk Bey ve Seher Hanım’ın bir motorları vardı. Bu iki engelli insanımız bütün işlerini bu motorla yapıyorlardı. Alışveriş, dost ziyareti, küçük kızlarının ihtiyaçları.
Önceki hafta yazdığım “Fethiye Körfezi”yle ilgili önemli bir gelişme yaşanıyor.
O yazıda körfez temizlenmeden oraya bir marina yapılacağı iddialarını yazmıştım.
“Körfez temizlenmezse bataklığa dönüşüyor. Ölüyor” demiştim.
Yazım üzerine Ulaştırma Haberleşme ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu bir inceleme yaptırdı.
Gelen sonuçtaki en önemli cümle şu:
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) ile Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne dağıtımlı 30.05.2023 tarih ve 1160865 sayılı yazımız ile ilan süreci başlatılan söz konusu planlarda, Bakanlığımızca daha önce verilen görüşlerimiz dikkate alınmadığı için itiraz edilerek yeniden değerlendirilmesi hususu iletilmiştir.”
Evet bakanlık itiraz etmiş.
Öyle bir fotoğraf geçtin ki...
İçimi yaktın. Baktıkça yıkıldım.
Tutulup kaldım.
Ah Faruk Bey...
Kendi evinin parmaklıkları arasından gelen o bakışların...
Sinir uçlarımdan gözyaşlarıma doğru...
Masumiyetin şeytanla karşılaştığı bir an gibi akıyor...
İKLİM değişikliği sözünü bugüne kadar pek ciddiye almadık.
BM uyardı. Uluslararası Çevre Teşkilatları uyardı. Bizim bakanlıklar uyardı.
Defalarca çevre yazısı yazdım. Emine Erdoğan Hanım’ın dünya gündemine soktuğu “sıfır atık” için hâlâ mücadele ediyoruz. Ama yetmiyor arkadaş.
İşte DHA’dan önceki gün aynı dakikalarda geçen üç haber... Evet dikkat edin... Aynı hafta değil, aynı gün değil... Aynı dakikada geçiyor bu haberler.
1- DÜN dedim ki:
“Nizip’teki Furkan Apartmanı soruşturmasından müthiş gelişmeler çıkıyor.”
Yani... 51 insanımızı kaybettiğimiz Furkan Apartmanı’nda “kolon kesildiği” iddiaları mahkeme tespitiyle doğru çıktı.
Benim deyişimle:
“Binalardaki kolon kanseri...”
Ve dün Adana’dan bir başka haber...
63 insanımızı kaybettiğimiz Tutar Apartmanı için benzeri bir iddia.
Müteahhitler bilirkişi raporlarıyla
Yani 15 ilimizi vuran o feci depremden 6 gün sonra...
İçimizi yakan acıların hemen ardından sormuştum:
“Beyoğlu Belediye Başkanı bir sabah çıksa... Yalnız İstiklal Caddesi’nde acaba kaç binanın altı vitrin için genişletilmiştir? Ya binanın altındaki kolonları ve kirişleri traşlayacaksınız ya da bir kaç tanesini keseceksiniz... Vitrini genişletmek için dolgu duvarları da kırıp açanlar var.
Acaba bu durumda olan bina sayısı ne kadar?”
Niye soruyorum bu soruları?
Çünkü çok katlı binaların altında geniş cepheli vitrinler açılıyor. Bunun için de kolonlar kesilip dükkânlar büyütülüyor...
Böylece daha çok kira. Daha fazla kâr...
FURKAN APARTMANI
ORMAN Genel Müdürlüğü sosyal medya hesabından bir fotoğraf yayınlıyor...
Biliyorsunuz.
Antalya’nın Kemer ilçesinde ormanlarla birlikte içimiz de yandı.
İşte o yangından bir görüntü bu.
Bir orman gönüllüsü, elinde yanık kremi...