Paylaş
* * *
İsmin halleri olur da ülkelerin olmaz mı?
Bal gibi olur...
Buyurun size Türkiye’nin en yalın hali.
Ben, sen, o.
Biz, siz, onlar.
Mağdurum, mağdursun, mağdur.
Mağduruz, mağdursunuz, mağdurlar.
Türkiye, iki nokta üst üste: Hiçbir konuda anlaşamazken, “mağduriyet”te buluşanlar.
* * *
Peki ya ismin i hali, e hali, de hali, den hali?
Yani belirtme, yönelme, bulunma ve ayrılma halleri.
Oralarda sorun var.
Çünkü birinin beyazı diğerinin siyahı...
Birine göre Türkiye demokrasiye yöneldi, diğerine göre otoriter rejime...
Bulunduğumuz yer bile tartışmalı, kimine göre Avrupa’da kimine göre Ortadoğu’da.
Ayrılma haline gelince ismin yalın hali dışında hiçbir yerde buluşamadık ki ayrılalım.
Ya da “mağduriyet” dışında hemen her konuda birbirimizden ayrıldık.
* * *
Hiç kimse “mağrur” sıfatıyla anılmak istemiyor.
Sorsanız asker de mağdur, sivil de...
Bırakın 28 Şubat’ın mağrur paşalarını, 27 Nisan e-muhtırasının mağrur paşası Yaşar Büyükanıt bile mağdur.
Baksanıza “Bizzat ben kaleme aldım” diye afra tafra yaptığı metnin yanlış anlaşıldığından şikâyetçi.
E Başbakan Tayyip Erdoğan her daim mağdur.
Öyle mağdur ki onu iktidara da mağduriyet taşıdı, iktidarını da mağduriyet pekiştirdi, iktidardan gitmesini de mağduriyet engelliyor.
* * *
Tam “Gururlanma padişahım senden büyük Allah var” diyecek oluyorsunuz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı “Kapatma davası açarım ha” diyerek kafayı çıkarıyor.
TSK’da darbe planından geçilmiyor Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ kurumunu savunmak zorunda kaldığı için mağdur duruma düşüyor.
Erzurum özel yetkili savcısı Erzincan başsavcısını, HSYK da Erzurum savcılarını mağdur ediyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin HSYK’yı “fonksiyon gaspı” yapmakla yani mağduriyet yaratmakla suçluyor, Yargıtay ve Danıştay Başkanları Adalet Bakanı’nı...
Neyse ki dün Adalet Bakanı hem Yargıtay hem de Danıştay Başkanı’na sürpriz ziyaretlerde bulundu.
Ne mi konuştular?
Tabii ki yargının en yalın halini...
Mağdurum, mağdursun, mağdur...
Mağduruz, mağdursunuz, mağdurlar...
* * *
Ulus-devlet inşa ettik maya tam tutmadı.
İnsanlara tek bir kimlik dayatmaya çalıştık geri tepti.
Ben yine de umutsuz değilim.
Doksanıncı yılına doğru cumhuriyetin en büyük kazanımı Türkiye’nin en yalın hali.
Tamam artık mağduriyette eşitlendik.
Yani temelimiz sağlam.
Şimdi sıra her türlü mağduriyete son verecek AB standartlarında bir yargı reformunda.
Yapmazsak ne mi olur?
Mağrurla mağdur, zalimle mazlum insan doğasının en yalın haliyle yer değiştirip durur...
Türkiye bozuk bir plak gibi aynı şarkıyı çalmaya devam eder.
Mağdurum, mağdursun, mağdur...
Mağduruz, mağdursunuz, mağdurlar...
Paylaş