Mağdur ve mağrur tek yumurta ikizleri

Gerçi beni Fenerbahçelilik konusunda "light" bulan Çandar, eminim soğan yiyemediğim ve kebabın anavatanından olmama rağmen epeydir kırmızı ete mesafeli durduğum için "Adanalıyık Allah'ın adamıyık" haykırışımı da hafif bulacak ama olsun, benim doğma büyüme Adanalılığım onun lise yıllarıyla sınırlı nostaljik ve geçici Adanalılığından yeğdir!

Şaka bir yana "Bizim aşiretin çocuğu" başlıklı enfes Terim analizinde Çandar sonuna kadar haklı.

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, hırsı-tutkusu-kabına sığmazlığı-sürekli kendini aşma çabası-dünyaya açıklığı ve bir Adanalı olarak beni bile zaman zaman çileden çıkartan "bütün büyük dağları ben yarattım" havasıyla bu toprakların çocucuğu.

Tıpkı Başbakan Tayyip Erdoğan gibi.

Ayrıca Terim’in egomanyaklığını ne kadar "Adanalıyık"la açıklayabilirsek, Erdoğan’ın kimilerine göre otoriter kimilerine göre külhanbeyi siyaset anlayışını da o kadar "Kasımpaşalılık"la açıklayabiliriz.

Fakat her iki genellemeci açıklama da bize ne Erdoğan ne de Terim hakkında fotoğrafın tamamını verir.

Çünkü Erdoğan ve Terim bence Türk siyaseti ve sporunun son yıllarda yetiştirdiği "en enigmatik iki kişilik."

Hatta daha ileri gideceğim Terim ve Erdoğan aynı karmaşık kişiliğin iki ayrı yansıması!

Çekin aradan aynayı göreceksiniz karşınızdaki tek kişi!

Farklı kulvarlarda koştukları için onlara "çift yumurta ikizleri" demek geçiyor içimden ama kişilik özelliklerine baktığımda kesinlikle "tek yumurta ikizleri" olduklarına kanaat getiriyorum.

Zaten ne Terim ne de Erdoğan, çift yumurta ikizlerine özgü ikinciliği razı "kardeşim sen önden buyur" diyebilecek karakterde!

Ayrıca onları bir birine bağlayan şey çift yumurta ikizlerinde olduğu gibi sadece yakın dönemde ana rahmine düşmüş olmaktan kaynaklanan kardeşlik bağı değil, tek yumurta ikizlerine özgü bir kişinin iki özdeş kopyası olma durumu.

Tamam anne ve babaları farklı, fakat ruhsal olarak onlar "tek yumurta ikizi."

Terim, Erdoğan’ın spordaki karşılığı, Erdoğan da Terim’in siyasetteki.

Allahtan öyle!

Düşünsenize Terim, Adana Demirspor’da top koştururken Erdoğan Kasımpaşa’da başladığı futbol kariyerini Terim gibi devam ettirseydi sonuç ne olurdu?

Ya da Erdoğan AK Parti ile siyasette yeni rüzgârlar estirirken, Terim İtalya dönüşü sahip olduğu rüzgârla siyasete yönelse...

Hiç kuşkunuz olmasın şu anda gayet güzel geçinen, AK Parti seçimden zaferle çıkınca telefona sarılan; Milli Takım, Çek Cumhuriyeti’ni yenince ilk kutlama telefonunu açarak Terim’den "terli Nihat forması" isteyen ruh ikizleri, eğer aynı kulvarda koşuyor olsalardı herkesten önce birbirlerini yerlerdi.

Ama bakın onlar farklı kulvarlarda koşuyor olmanın getirdiği rahatlıkla başarı ve başarısızlıkta birbirlerini örnek alıyor.

Öylesine "identical twins" sendromu içerisindeler ki bırakın başarısızlığı başarınca da savaşçı ruhlarının gereği olarak ilk iş medyayla hesaplaşıyorlar.�

Çünkü her ikisi de kategorik olarak haklı ya da haksız eleştiriye tahammülsüz.

Dolayısıyla medya düşman, aşılması gereken engel onlar için.

Ne de olsa biri futbol diğeri siyasette hem okyanusları aşmak hem de okyanusu aşıp derede boğulmak konusunda bir hayli yetenekli.�

Baksanıza yüzde 47’lik seçim zaferine rağmen bugün kapatma davasından dolayı bir siyasetçi olarak ölüm-kalım mücadelesi veren Başbakan Erdoğan, önceki gün grup toplantısında kendisini dikkatle dinleyen milletvekillerine, Çekler karşısında son 15 dakikada maçı 3-2’ye çeviren Milli Takımı hatırlatıyor: "Çek Cumhuriyeti maçı şunu gösterdi. Demek ki başarı için sadece 90 dakika yetmez. Şartlar ne olursa olsun son nefesine kadar mücadele eden başarır..."

Ne dersiniz Erdoğan da Terim gibi son 15 dakikada siyaset maçını lehine çevirebilir mi?

Olur da çevirirse ilk iş basın toplantısında medyaya yüklenir mi?

Hiç şüpheniz olmasın!

Biri Allah’ına kadar Adanalı, diğeri son nefesine kadar Kasımpaşalı.

Biri siyaset, diğeri futbol cambazı.

Bakmayın kükreyip durduklarına, nostaljik Adanalı Çandar haklı; ne kadar kızsak da onlar bu toprağın çocukları.

Hem mağdur hem de mağrur çocukları.

Hem mazlum hem de zalim!