Paylaş
Salgın her ülkede aynı hızda yayılmıyor.
Türkiye şimdilik salgını daha hafif atlatan ülkeler kategorisinde.
Fakat bu demek değil ki Türkiye’de salgının hızla yayılma tehlikesi yok.
Zaten Bilim Kurulu bu yüzden iki ayrı senaryo üzerinde çalıştı.
İyi senaryoda salgın yaklaşık 2 milyon insanı etkisi altına alırken kötü senaryoda bu rakam 22 milyona çıkıyor.
Olumlu senaryoda ölü sayısı 400, olumsuzda 5000.
¡ ¡ ¡
Ben bu verileri de dikkate alarak başından beri Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın domuz gribi meselesini sıkı tutmasını yerinde buldum.
Allah’tan Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaşadığı “iletişim kazası” da “gönül alma” ile sonuçlandı.
Her ne kadar 6 aylık bilinçlendirme kampanyası siyasi anlamda hasar almış olsa da şimdi artık salgından bile daha tehlikeli hale gelen kafa karışıklığı ile bilimsel temelde mücadele zamanı. Peki, bu nasıl yapılacak?
Çok basit iki yolla.
¡ ¡ ¡
Bir, kritik zamanlarda kamuoyunun itibar edeceği bir mekanizma yani sağlığın Merkez Bankası. Ki kâğıt üstünde 60’a yakın saygın üyesi bulunan Bilim Kurulu var.
Fakat maalesef konuştuğum bazı bakanlık çalışanları bile bu kurulu yeterince tanımıyor. Demek ki önümüzdeki günlerde kamuoyunun bu kurul üyelerini kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili daha yakından tanıması gerekiyor.
İki, aşı ve ihalesiyle ilgili tereddütler.
Bu konuda da Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın alabildiğine şeffaf bir biçimde kamuoyunu bilgilendirmesi gerekiyor.
¡ ¡ ¡
Haklı haksız kafaları kurcalayan onlarca soru var.
Önceki gün bakanlık yetkilileriyle yaptığım görüşmede bu soruları bir biri ardına sıraladım. Bir kısmının cevabını hemen aldım, bir kısmının daha detaylı cevaplanması gerekiyor. İhale süreciyle ilgili bakanlığın detaylı cevaplarını sizlere hafta başında aktaracağım.
Fakat ilk elden önemli bulduğum birkaç noktaya değinmek istiyorum.
550 milyon TL’ye 43 milyon doz aşı başta Novartis olmak üzere üç ilaç firmasına ihale edildi. Siparişler kasım başından itibaren peyderpey gelecek. Nitekim 500 binlik ilk parti geçen hafta geldi ve 20 bin kişi hemen aşılandı. Fakat esas kampanya aralık ayında başlayacak çünkü çok büyük miktarda aşı ancak aralık başına yetişiyor.
¡ ¡ ¡
Burada iki kritik konu var.
Eğer ilaç şirketleri zamanında aşıları getiremezse ne olacak?
Yani bırakalım artık “kim aşı olacak-olmayacak” tartışmasını da risk grubunda bulunup da olmak isteyene aşı zamanında gelebilecek mi ona bakalım.
Yetkililer şimdilik her şeyin planlandığı takvimde ilerlediğini söylüyor.
Burada Akdağ’ı en çok endişelendiren konu acaba virüs aralıktan önce salgın halinde yayılır mı? Çünkü büyük miktarda aşı teslimatı ancak aralığa yetişiyor. Bu arada olur da yetişmezse ilaç şirketleri çok ciddi bir ceza ile karşı karşıya kalacak.
Bir de meseleye tersinden bakalım.
Olur da domuz gribi salgını iyi senaryoya göre seyrederse elde kalan aşılar ne olacak?
Şartnameye göre bakanlık elde kalan aşıları mahsuplaşma yoluyla ilaç şirketlerine iade edebilecek.
Biliyorum sizin de kafanızda aşı ve ihaleye ilişkin onlarca soru var, gönderin sorularınızı, cevabı birlikte arayalım.
Paylaş