Paylaş
Size maç analizi yapmayacağım. Kaç asist, kaç korner, kaç teknik faul istatistiği vermeyeceğim. Büyük gazetenin spor sayfasında psikolojik bir tahlil yapacağım...
Çünkü bir Fenerbahçeli için dün gece sahadan anlatılacak bir hikaye yoktu...
Teknik direktör açısından aklımda kalan tek şey, maç öncesi acılı Filistin halkı için söylediği şeylerdi...
Spora ait söylediği bir şey yoktu...
O nedenle size iki evi anlatacağım...
İki Fenerbahçeli evi..
Aynı saatlerde nefes nefese üç maç oynanıyor...
Biri Anadolu yakasında, biri Avrupa yakasında...
İki Fenerbahçeli evdeki havayı...
Bir umudun sönüş gecesini...
"45+1'DE GELEN GOL VE KANDİLLİ'DEKİ FENERBAHÇE"
Biri Kandilli’de, Fenerbahçeli İlhan Ekşioğlu’nun evi...
Fenerbahçe’nin eski yönetici kadrosu maçı onun evinden izliyor.
Ekranın karşısında Aziz Yıldırım, Mahmut Uslu ve Önder Fırat var.
İlk devre bitmiş.
45 artı 1’de yenilen gol eve bomba gibi düşmüş. Ama hâlâ umut var...
Gözler Beşiktaş’ta ve Beşiktaş 1-0 mağlup...
Kimsenin aklında o gecenin galibinin, en büyük rakip Galatasaray olacağı ihtimali yok...
AVRUPA YAKASINDA İKİ ŞÖHRETLİ FENERLİ
Oradan ayrılıp Avrupa yakasına geçiyorum. Fazıl Say'ın evi...
Ne kadar fanatik olduğunu görmek isterseniz, Youtube’a girin ve onun Fenerbahçe gol kaçırdığında nasıl çıldırdığını gösteren videoya bakın.
Yanında Kadıköy yakasından esaslı bir Fenerbahçeli daha var... Ünlü tiyatro oyuncusu Selçuk Yöntem...
Devre arasında o evde de hâlâ umut var... Onlar da Galatasaray’a değil Beşiktaş’a bakıyor...
İKİNCİ YARIDA GELEN BİR ÖLÜM SESSİZLİĞİ
Sonra ikinci devre başlıyor...
Dakika 3, Fenerbahçe ikinci golü yiyor...
Anadolu yakasındaki evde eski Fenerbahçe yöneticisi Önder Fırat dışarı bahçeye çıkıyor. Avrupa yakasındaki evde ölüm sessizliği..
HANGİSİNİ KAPTIRMAK ACI: BİRİNCİLİĞİ Mİ İKİNCİLİĞİ Mİ?
Eminim aynı saatlerde Türkiye’nin bir çok evinde ünlü ünsüz milyonlarca insan aynı duyguları yaşıyor...
Futbolun güzelliği mi? Yoksa futbolun acımasızlığı mı?
Dün gece bir Fenerbahçeli için bir değil iki acı vardı...
Şampiyonluğu kaçırmak...
Sizce hangisi daha acı dersiniz...
Belki birincisi belki ikincisi...
O ACIYI TRİBÜNDE Mİ EVDE YAŞAMAK MI?
O an düşünüyorum...
Allah’tan pandemi var...
Allahtan tribünler boş...
O 90 artı 3’ü Şükrü Saracaoğlu’nda yaşamak nasıl bir yıkım olurdu düşünebiliyor musunuz...
Taraftar olarak ayrılmak o düşkırıklığı o acı, o hüzün. Ya o tribünlerden yönetici olarak ayrılmak.
O nasıl olurdu?
O daha ızdıraplı...
Neyse ki o hüzün, o acı evlerde ekran başlarında yaşandı...
Önder Fırat evden dışarı attı kendisini.
Fazıl Say o Youtube videosundaki gibi evinde koltuktan havaya fırladı...
Büyük hayal kırıklığı kapalı kapılar ardında yaşandı. Bu da yönetim açısından bir şans.
Ama şunu gördük ki...
Son iki yılda 7 teknik direktör değiştiren Fenerbahçe için daha büyük vizyon, daha büyük idealler, daha büyük tutkular gerekiyor. Teknik yönetimi, vizyonu, kulübe stratejisi, saha içi koordinasyonu olmayan bu maç için doğal olarak benim de teknik bir analizim yok.
O nedenle düş kırıklığı yaşayan taraftarın teknik analizini yapmayı tercih ettim.
Paylaş